PROF. DR. FERZANmız TELATAR HOCAMIZ!
Prof, Dr. Ferzan Telatar Hoca’mızı kaybettik! Türkiye’nin ve bilim dünyasının başı sağ olsun ! Daha önce de Hasan Telatar Hocamızı kaybetmiştik. Yetiştirdiği öğrenciler ve onların da öğrencileri profesörlüğe yükselmiş; hocaların hocası Ferzan ve Hasan Telatar ! Yetiştirdiği öğrenciler, uzmanlar, tıp bilimi onlara müteşekkirdir. Ülkenin her köşesinde Ferzan ve Hasan Telatar Hoca’larımızdan bu anlamda feyz almış insanlar vardır. Oları kime sorsanız erdemliliğinden, işine saygılarından , hümanist yapılarından söz edecektir. Ferzan ve Hasan Hocalarımız bir insanlık abidesiydi. İşlerini yaparken gösterdikleri tevazu, dikkat ve beceri hiç kimsenin taklit edemeyeceği kadar yüksek değerlerdeydi. Bizlere inanılmaz bilgileri kendi felsefesi içinde, büyük bir özveri ve şevkatle naklettiler. Daha tıp öğrencisi, stajyer iken yanlarında usta -çırak usulü , bire- bir çalışmıştım. İç hastalıkları uzmanlığına kabul edilmem, sonra gastroenteroloji asistanlığına alınmam onların şevkat ve isteği ile olmuştur. Öğrencilikten profesör olmamama kadar her akademik safhamda onların imzaları vardır. Telatarlar görevlerine o kadar saygılılardı ki, Ankara’nın karlı havalarında araba çalışmadığı zamanlar Gaziosmanpaşa’dan Hacettepe’ye kadar göreve giderken beraber yürürdük. Çoğu zaman biricik evlatları Emre, ben ve Telatar hocalarımızın arabası ile Hacettepe’ye giderken Emre’yi TED kolejine bırakırdık. Hasan Hocam saat 16 da gene O’nu okuldan alıp eve bıraktıktan sonra bile mutlaka hastanedeki görevine yeniden koşardı. Saat 08 de göreve başlarlardı. Bir keresinde “hocam siz bu soğuk ve karlı havada gelmeseniz, nasılsa biz gidiyoruz “ dediğimde bile “ görev “ derdi. Görev anlayışları kutsaldı. Hiç kızdıklarını, neşesiz veya yüzeysel olduklarını görmedim. Problemler karşısında paniklemez, gerçekleri objektif yorumlar, makul çüzümleri hemen bulurlardı. Mesleğine aşıktılar. Tıp ve bilim sanatını felsefe ile bütünleştirmişlerdi. Hiçbir dönemde hızları azalmadı. Çok saygındılar. Herkes onların ne söyleyeceğini dikkatle izlerdi. Bu özellikleri ile bilimin öncülerindendiler. Seçkin bilim adamı olarak hafızalarda yer etmiş, tarihe mal olmuşlardır. Telatarlar gibi bilim adamları bilgeliğin ve hümanizmin kaynağıdır. Bize düşüncelerimizi sorgulamayı, kendimizi beğenmişlikten kurtarmayı, boş umutlara kapılmamayı, başarı yolunda uğraş vererek sessizce ilerlemeyi öğretmişlerdir. Bu anlayıştaki hocalarımız herkesin gönlünde müstesna bir taht kurmuşlardır. Yunus Emre'nin dediği gibi:
O hocamdır, ben kuluyum,
Dost bahçesi bülbülüyüm,
O hocamın bahçesinde,
Sad olup ötmeye geldim.
Ders verdiği Hacettepe Üniversitesi'nden son yolculuğuna çıkarken, arkadaşları, öğrencileri göz yaşlarına boğulmuştu. O ise gönül rahatlığı içinde insanlığın tüm kademelerine yaptığı hizmetlerin rahatlığı içindeydiler.
Telatar Hocalarımızın aşıladığı bilgelik, dürüstlük ve tıbbi beceri, yetiştirdiği öğrencilerini tüm gönül ve maddi zenginliğe taşıyacak güçteydi. Ömürlerini Hacettepe'de geçirmişlerdi. Öğrencilerini izlemekten keyiflenirlerdi. Onların başarılarından büyük gurur duyarlardı.
Ölenler unutulur; ama ona olan sevgi asla azalmaz; her geçen gün kalplerde ve kafalarda daha da çoğalarak yerini alır. Hacettepe gibi köklü bilim yuvasına ışık veren Telatarlar bir bilim ve insanlık örneği olarak tüm insanlığa bilim ışığını yaymaya devam edeceklerdir. Son yolcuğuna uğurlanırlarken belki de arkasındakilere şu vasiyetini yapıyorlardı:
Belki yıllar sonra bir bahar günü,
Bir şevkat yüzle gelip bağrına,
Sevdalarımı seyredeceğiz,
Sonra ellerimizi göğe kaldırıp,
Yorgun ümitlerimizle ağlayacağız,
Hoşça kal Hacettepe, hoşça kal!
Artık sonrası yeni bir hayattır,
Sonrası özlemektir,
Ve sonrası uzak evrenlerden,
Özlemle, ama gelmeyen haberler beklemektir.
Sen ki Hacettepe,
Vefasız, yüreksiz değilsen eğer,
Fikir ortağımız, anı ortağımız,
Öğrencilerimiz, yanık dostlarımız, sana emanet!
Hoşça kal Hacettepe, hoşça kal!
İnançlıyız ta can vermeye halka hizmette,
Fedakarlık anı bırakır millet kalbinde,
Gün gelir hamiyet fevzi yeşerir bilimde,
Bir gün çiçek açınca kabrimizde,
Taş kabrimiz kalmazsa, namımız kalmıştır,
Bu sevdamız da sana emanet!
Hoşça kal ey Hacettepe, hoşça kal!
Ali Kanık ve Namık Kemal’den
Çok Okunanlar

Trabzonspor’da Anthony Nwakaeme’nin açıklamaları maçın önüne geçti

Trabzonspor Banza’nın yerini onunla dolduracak: 4.5 Milyon Euro Hazır!

Trabzon’da Acı Olay: 24 Yaşındaki Suat Yılmaz Evinde Ölü Bulundu

Trabzonspor'dan bir hamle daha geldi. Gabonlu yıldız oyuncu için şartlar zorlanacak

Trabzonspor'dan Federasyona Rest: Madalyayı Reddettiler!

Trabzonspor Teknik Direktörü Fatih Tekke, Neden Özür Diledi?