Haberal hoca ile ilgili çok  yazı  yazdım. Saygı  abinin samimiyetine istinaden, Mehmet hoca ile ilgili yazdığı  yazdığı yazıyı  aynen  aktarıyorum....

Saygı Öztürk, 4 kez Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, 3 kez Çağdaş Gazeteciler Derneği ödüllerini almaya hak kazandı. Akdeniz Gazeteciler Derneği tarafından da "Yılın yazarı" seçildi. Muammer Yaşar Bostancı ödülünü 4 kez aldı ve Bülent Dikmener ödülüne layık görüldü.

Akdeniz Gazeteciler Derneği tarafından da "Yılın yazarı" seçildi ve bugüne kadar 30'un üzerinde ödül aldı.25’ e yakın kitabi bulunmaktadır.

Sözcü yazarı, Saygı Öztürk, araştırmacı-gazeteci ve yazar olarak en güvenilir gazetecilerin başında geliyor. Toplumsal olaylara parmak basıyor.

Dünya Organ Nakli Derneği’nin önceki Başkanı Prof. Dr. Mehmet Haberal, Sözcü yazarı Saygı Öztürk’e anlattı... 43 yıl önce kadavradan ilk organ naklini gerçekleştiren Prof. Dr. Mehmet Haberal, yasa ve Diyanet’in fetvasına rağmen yeterli organ bağışı yapılmadığını ve bu nedenle hasta sayısında azalma olmadığını söyledi.

Ülkemizde organ nakli öyle kolay olmadı. Ortada ne yasa, ne fetva vardı. İlk böbrek naklini Hacettepe Üniversitesi'nde 3 Kasım 1975'de, kadavradan ilk böbrek naklini de, 10 Ekim 1978 yılında gerçekleştiren Başkent Üniversitesinin kurucu Rektörü ve Dünya Organ Nakli Derneği'nin önceki Başkanı Prof.Dr. Mehmet Haberal, ülkemizde yeterli bağış olmadığı için hasta sayısında önemli bir azalma olmadığını söylüyor.

Haberal, 13 Nisan 2009'da Ergenekon Kumpası'nda tutuklandı ve 4 yıl 4 ay hastalarından uzak kaldı. O günleri anlatırken, “Yaşamım tutsak alındı, zamanım yok edildi. Artık ne tutsak alınan yaşamımı yeniden yaşayabilirim, ne yok edilen zamanımı geri getirebilirim” diyor. Hemen ardından Hazreti Ömer'in “Yaydan çıkan ok, ağızdan çıkan söz, kaçan fırsat, geçen zaman bir daha geri gelmez” sözlerini hatırlatıyor.

CENAZEYE GÖNDERİLMEDİ

Mehmet Haberal, “Ergenekon” örgütü kapsamında tutuklandığında anne ve babası da kahrolmuştu. Bu üzüntüye dayanamayan babası hayatını kaybetti. Babasının cenazesine katılmasına izin vermediler. Cezaevinde onun için gıyabi cenaze namazı kılındı. Annesini de kaybeden Haberal, bir kez daha yıkıldı. Bu kez sıkı önlemler altında cenazeye getirildi ve aynı gün cezaevine götürüldü. Bunları anlatırken gözleri dolan Prof. Haberal, “Niçin 4 yıl 4 ay cezaevinde tuttular hâlâ nedeni belli değil. Bizi tutuklayanlar da şimdi ya tutuklu ya kaçak” diyor.

Oysa onun için yabancı bir bilim insanı, “Mehmet Haberal bir sanat eseridir. Herkes onu dikkatlice muhafaza etmelidir” görüşünü dile getiriyordu.

ŞEYH-ÜL CERRAHİ ÖDÜLÜ

Ürdün'de Şeyh-Ül Cerrahi ödülü ilk kez Prof. Dr. Haberal'a verildi. Törende ödül gerekçesi açıklanırken, “Biz, ülkemiz için 12 saat çalışırız. Mehmet Haberal, ülkesi için, insanlık için 24 saat çalışıyor” denildi.

Organ nakli konusunda önemli isimlerden Prof. Dr. Carlos Pellegrini ve Andrew Warshow, Haberal'ın davetlisi olarak organ nakli ile ilgili toplantıya gelmişti. Haberal, Pellegrini'ye Başkent Üniversitesi'ni, hastanesini, Kanal B televizyonunu, çiftliğini dolaştırdı. Pellegrini, meslektaşı Haberal'ın çabalarından hayli etkilenmişti. Ona şöyle dedi:

“Mehmet, sizin DNA'nız nereden geliyor? Eğer bir cerrah isen bir üniversite, televizyon kanalı, hayvan çiftliği kurmayı nasıl düşündün?”

10 Ekim 1978, kadavradan böbrek nakli gerçekleştiren Prof. Dr. Mehmet Haberal, bu tarihi hiç unutmaz, hastalarıyla bir araya gelir. 43 yıl önce, ülkemizde organ nakli konusunda önemli bir adım atılırken, organ bekleyen hastalar için yeni bir umut ışığı doğmuştu.

3 kasım 1975'te Türkiye'de ilk organ naklini gerçekleştiren Haberal, 10 Ekim 1978'te, Avrupa organ nakli vakfından temin edilen böbrek ile Türkiye'de ilk defa kadavradan böbrek naklini gerçekleştirdi.  3 Haziran 1979'da organ nakli yasasının çıkmasına Mehmet Haberal öncülük etti. Organ naklinin günah olmadığına ilişkin Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu'nun fetvasını almak için çok uğraştı. Aradan 43 yıl geçti. Prof. Dr. Mehmet Haberal ve ekibi; Covid-19 salgınına rağmen, böbrek ve karaciğer nakillerine hız kesmeden devam ediyor. Son bir haftada 5 böbrek, 1 karaciğer olmak üzere 6 organ nakli yapan Haberal ve ekibi, hem çocuk hem yetişkin hastaların yaşama yeniden merhaba demesini sağladı.

Sayılarla organ nakli

Organ nakli yasasının çıkarılmasıyla, Türkiye bu sayede organ nakli konusunda dünyada yasal düzenleme yapan öncü ülkelerden biri oldu. Üstelik yasa güncelliğini hâlâ koruyor. Bugün organ naklini ve bunun önemini anlatmak için spotlarda, reklamlarda, “Siz de bir yaşam armağanı vermek istemez misiniz? Bağışlanan bir organ, filizlenen bir candır… Organ bağışı hayat kurtarır” deniliyor.

Ülkemizde sadece böbrek nakilleriyle ilgili sayıları verecek olursak olayın boyutu daha iyi anlaşılır:

– Ülkemizde 2 bin diyaliz makinesi var.

– 60 bin insan diyalize giriyor.

– 20 binin üzerinde insan böbrek nakli bekliyor.

– Yılda 4 bine yakın böbrek nakli yapılıyor.

– Böbrek nakli yapılan 85 merkez var. Ama bağış az olduğu için hasta sayısı azalmıyor