Dünyanın gündemindeki konu Rusya ve Ukrayna krizi. Bu kriz alelade geçiştirilebilecek bir sorun değil, batılı devletler ve başta ABD, Karadeniz sularına asker gönderiyor.

Daha öncesinde Kırım’ın ilhakı nedeniyle Rusya büyük baskılara maruz kalmıştı.

Kırım’da Türk Tatar soydaşlarımız da bulunuyor, Ruslar Kırım’ı Ruslaştırmakla dünya kamuoyundan büyük tepki almıştı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan bölgedeki tansiyonu düşürmek için Ukrayna’ya ziyaret gerçekeştirdi ve ikili anlaşmalar imzaladı.

Erdoğan, Ukrayna ile dış ticaret hacminin daha da artırılacağına dikkat çekerken, Ukrayna’ya savunma sanayi araçları açısında ciddi malzemeler ihraç ediliyor.

Dünyada bugünkü konjonktür savaşı asla kaldıramaz, pandeminin yıkıcı etkilerini düşünün bir de bunun üzerine savaş hali ve Karadeniz ve Türkiye etrafında dönüyor olması ciddi anlamda düşündürücüdür.

Ukrayna başta İngiltere ve ABD tarafından cesaretlendiriliyor, NATO üyeliği masada tutuluyor, bu husus Rusya’yı daha fazlaca rahatsız ediyor.

Türkiye iki ülke arasında yaşanan krizde arabuluculuk rolü üstleniyor.

Batılı güçler Türkiye’yi Suriye ve Kuzey Irak’ta yalnız bırakıp çok sayıda askerimizin şehit edilmesinin zeminini hazırlayan ve yalnız bırakmışlardır.

Bugün hâlâ bölgede istikrarı yakalamış değiliz.

Ukrayna geriliminde dikkatli olmak gerekir, İran’dan sağlanan doğalgaz tedariğinde sıkıntılar yaşanıyor. Aynı şeyin Rusya ile olmasını düşünmek bile istemeyiz.

Rusya’ya doğal gaz açısından olan bağımlılık sadece Türkiye’yi değil Avrupa başta olmak üzere çoğu ülkeyi endişelendiren bir husustur.

Rusya’nın ne Avrupa için ne de Türkiye için gazı kesmesi beklenmez ama fiyat artabilir bu da bir ihtimal.

Daha öncesinde Rus sözcüler krize ilişkin Türkiye ile Suriye’de olduğu gibi anlaşmazlıklar olabileceğini ancak bu hususları aşabileceklerini kaydetmişlerdi.

Erdoğan dün Ukrayna ziyareti sonrası uçakta kıdemli dış politika deneyimi olan gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın arabuluculuk noktasınsa Rusya’ya yaptığı davet karşılık bulmuş kabul ettiklerini belirtmişlerdi.

Bunun için tarih netleştiriliyor.

Erdoğan’ın dün yaptığı açıklamalarda altı çizilmesi gereken noktalar şöyle:

‘Sayın Putin’le olan görüşmeyi çok önemsiyorum. İşin tabi Ukrayna’yla olan boyutu çok daha büyük önem arz ediyor.  Zira dünyanın gözü şu anda burada; “Acaba Rusya-Ukrayna arasındaki bu sıkıntı nereye varacak?’ diye bekleyenler var.  Temennim odur ki bu bölge barıştan, sulhtan ayrılmasın. Bunun için de bu mücadelemizi sürdürüyoruz.’

Amerika gözünü Ortadoğu’dan Biden ile birlikte doğu avrupaya çevrildi.

Hedef Rusya ile Avrupa arasına hat çekmek ve Avrupa’nın beklentilerini, gaz dahil karşılama çabası. Ayrıca, ABD, Rusya’nın dünya siyasetinde güçlenen son konumundan da rahatsız, ayar çekmek istiyor. Dahası dünyaya Rusya sizin sandığımız kadar da güçlü değil demek istiyor. Bunun içindir ki, ABD o bölgede kısa süreli olsa da bir çatışmanın körükleyicisi gibi duruyor.

Eğer Ukrayna ve Rusya krizini Erdoğan çözerse, Elektrik ve Doğalgaz zammı sonrası duran yükselişi yeniden başlar.

Erdoğan’a uçakta sorulan bir soru da Trabzon mitingindeki Beratcan’ın sözleri.

Erdoğan bütün içtenliği ile cevap verdi: ‘Sonuçta çocuk dedi, ağladı, elimizden mikrofonu aldı konuştu.’

Bu cümlelerden ‘hain’ sözünün Erdoğan’ı mutlu etmediğini anlıyoruz.

Beratcan’ın konuşmadan sonra Türkiye’nin dört bir yanında arandım. Ankara’dan da efsane milletvekili Yusuf Bahadır aradı. Beratcan’ın sözlerinde kurgu var mı dedi.

Tek, tek analiz ettim anlattım. Olmadığına yönelik kanaatlerimi aktardım.

Bahadır da ‘Anladım’ dediğine göre ikna oldu.