Kuran okumaları nasıl olmalı diye bir soru aldım. Bugünkü konumu bu konuya ayırdım.

Kuranın her harfine on sevap vardır. İbadet niyetiyle okunduğunda Allah azze ve celle bu sevabı vereceğini Peygamberimiz eliyle haber vermektedir. Bundan dolayı fırsat buldukça ezberimizden yada yüzünden Kuran okumaları yapmamız Rabbimizin rızasına uygun bir davranıştır.

Eğer KUran okumasını bilmiyorsak bir Hocaya gittiğimizde bir ayda Kuranı okumasını öğrendiğimizi tecrübeyle sabittir. Acizane pekçok öğrencimize bir ayda Kuran okuması öğrettiğimi ifade etmek isterim. Kadınlar kadın Hocadan erkekler erkek Hocadan KUran okumasını öğrenmeye çalışması daha doğrudur.

Sadece Kuranın ileri dersleri olan tecvit ilmi için bir ayın üzerine üç dört ay daha dersler yapılması konunun anlaşılması adına önemlidir. Tecvit ilmi Kuranın okunmasında derin bilgidir. Ondan dolayı bir Hocanın dizinde dersler yapılıp anlaşılmaya çalışılması lazımdır.

Kuran okumalarında yapılacak ikinci iş ezber işidir. Ezber yapılırken on ayet ezberlenip bu on ayetin gerekleri yerine getirildikten sonra ikinci bir on ayete geçilmesi lazımdır. Sahabe yani Peygamberimizin arkadaşları böyle yapıp on ayet ezberledikten sonra bu on ayetin gereklerini yerine getirildikten sonra ikinci bir on ayete geçiyorlardı. Bakınız bir örnek vereceğim ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır. Bakınız sahabeden Abdullah bin Ömer Bakara süresini dört yılda ezberlemişti.

Sahabe ezberlediği ayetlerin gereklerini yerine getirmeden başka ayet ezberlemezlerdi. Ondan dolayı sahabe oldular.

Günümüzde Diyanet İşleri Bakanlığına bağlı camilerde Kuran kurslarında sadece Kuranın okunması öğretilmektedir. Buda büyük sorunlara sebebiyet vermektedir. Bakınız yüzlerce cami yüzlerce Kuran kursu olan bu topraklarda İçki zina kumar faiz zirve yapmışsa bir yerlerde sorun var demektir.  Yeniden özümüze dönüp Kuran okumaları yapmamız lazım gelmektedir. Kur'an okumaları yapmamız için sahabenin yaptığı gibi Kurandan ezberlediğimiz ayetlerin gereklerini yerine getirdikten sonra diğer ayetlerin ezberlenmesi işine geçmemiz daha doğru olacaktır. Yoksa sadece Kuranın okunması bizlerin davranışlarımız üzerinde herhangi bir etki yapmayacaktır. Bunu Ali Şeriati çok güzel özetlemiştir. Şöyle yazıyor; "Kuran kurslarında Kuranın ne dediği değilde Arapça harflerin nasıl okunduğunu öğretmeye devam ettiğimiz sürece kimse gelişmiş erdemli ahlaklı bir toplum beklemesin." Tespit ne kadar güzel değil mi?!

Diyanet İŞleri Bakanlığımızdan camilerde ve Kuran kurslarında sevgi dersleri konmasını ve KUranın manasının da öğretilmesini istirham ediyorum. Yoksa daha çok sıkıntılarla karşı karşıya kalacağımız muhakkaktır.

Bakınız bugün gelinen noktada camiler boş kütüphaneler boş ahlaksızlıklar zirve yapmışsa bu durumda bir yerlerde sorun var demektir. Bu sorunda Kuran okumalarında ki eksikliklerden kaynaklandığını düşünmekteyim. Kuranın insanlarımız üzerinde herhangi bir olumlu etkisini görememekteyiz. İnsanlarımızı yeniden KUranla barıştırmamız ve Kurana döndürmemiz lazım gelmektedir.

Halkımızın deizme ve ateizme kaymasında ki en önemli sebep Hacı Hoca dediğimiz kişilerin KUrandan uzak olmasından kaynaklanmaktadır. Abartmak istemem ama deizm ve ateizm ülkemde sinsice yayıldığını halkımız arasından şahit olduklarımla öğrenmiş bulunmaktayım. Bir örnek vereyim ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır. geçenlerde bir çay ocağında otururken beş on kişi deist olduğunu açık olarak söylemişti.

Kurtuluşumuz için yeniden KUran okumalarına dönmemiz lazım gelmektedir.Eğer bunu yapıp KUranla barışık bir yaşantı sağlayabilirsek ancak ondan sonra kurtuluşumuz mümkün olacaktır. Yok eğer Kurandan uzak kalmaya devam edersek Allah muhafaza tarih sahnesinden düşmemiz uzak bir ihtimal değildir.

Yeni bir medeniyet için KUr'an okumaları yapmamız kaçınılmazdır...