Ağustos ayı gelince bilhassa Doğu Karadeniz vilayetlerinde büyük bir telaş başlar. Gurbette veya bölge dışında yaşayanlar memleketlerine gelerek bu kaynaşmaya dâhil olurlar.

Evet, buralarda Ağustos ayı demek fındık ayı demektir. Sanayinin yetersiz, iş gücünün az olduğu Trabzon ve çevresinde halkın en önemli geçim kaynağı fındıktır.

Fındığın toplanmaya başlaması, piyasalara sürülmesi ve nihayet paraya çevrilmesi bölge halkı için büyük anlamlar taşıdığı için eskiden bu günlerde büyük törenler tertip edilirdi.

Şöyle eski günlere kısa bir yolculuk yaptığımızda Trabzon ve Doğu Karadeniz illerinde fındığın piyasalara sürüldüğü ilk gün çok kapsamlı kutlamaların yapıldığını görmekteyiz. Bu kutlamalara fındık bayramı adı verilmekteydi.

Yani bu bayram fındığın dış piyasalara sunulduğu yani satışın gerçekleştiği ilk güne verilen bir isimdi. O gün, limanda ihraç edilmek üzere hazırda bekletilen fındık çuvalları törenle gemilere yüklenirdi. Halk ve tacirler iskeleye toplanır, horonlar tepilir ve şenlik havası içinde ilk yükleme yapılırdı.

Eski gazeteleri şöyle bir karıştırdığımızda 1934 yılında Trabzon’da yapılan fındık bayramı ile ilgili haberlere rastlıyoruz. Ağustos ayına ait bir gazete haberinde verilen bilgilere göre fındık bayramı etkinleri kapsamında Molozdaki borsa salonu önünde davetliler ve halk toplanmış, ilk fındık çuvalı Samsun Milletvekili Etem Bey tarafından kurşunlanmış, bando ve fişek sesleri arasında çuvallar motorlara yüklenerek Karadeniz Vapuruna çıkarılmıştı.

Yaptığımız araştırmalara göre fındık bayramı Ağustos ayının ikinci haftasına denk geliyordu. Yani genellikle 15 Ağustos günü bayram olarak kutlanıyordu.

Ertesi yıl yani 1935 senesindeki fındık bayramında neler yaşandığını merak ettiğimizde karşımıza şöyle bir haber çıkmıştır: “10 gündür işlenen fındık içleri 16 Ağustos 1935 günü Molozda borsa salonu önünde yapılan bir törenle vapura yüklenmiştir”.

Gazetede verilen bilgilere sadece bununla da kalınmamış, Tecim ve Endüstri Odası Başkanlığının çağrısı üzerine vilayet ileri gelenlerinden, tüccarlardan, halktan büyük bir kalabalık bir araya gelmiş davetlilere, sigaralar, ikramlar dağıtıldıktan sonra Numan Sabit Bey’in konuşmasıyla tören başlamış, Faik Bey tarafından ilk çuval kurşunu damgalanmıştı.

Bayraklarla donanmış olan fındık yüklü motorlar Değirmendere, liman ve moloz arasında gösteriler yapmış, daha sonra limana dönerek bayraklarla süslenen Tan Vapuru önünde yükleme işine başlanmıştı. Tan Vapuruna o dönemin itibarlı tüccarlardan Mehmet Hazar, Hacı İbrahim Zade, Ali Paşa oğlu ve P.P Danielsen firmaları fındık yüklemişti.

Fındık Bayramı sadece Trabzon’da değil tespit edebildiğimiz kadarıyla Giresun ve Ordu’da da yapılıyordu. Basında yer alan bir haber metninde “öteden beri âdet-i müstahsenesinden” şeklindeki ifadeden de anlaşıldığı kadarıyla bu bayram Cumhuriyet dönemi öncesinde de kutlanıyordu.

Meselâ Giresun’da 1914 yılında ilk fındık sevk merasimi 14 Ağustos Perşembe günü alaturka saat 5’de Feridunzâde Hacı Hasan Efendi ve Ticaret Odası’nın ev sahipliğinde davetlilerle birlikte Hacı Hasan Efendi’nin yazıhanesinde yapılmıştı. Buradaki töreni ve kutlamaları Giresun Ticaret Odası tertip etmişti.

Sonuç olarak günümüzde artık unutulan fındık bayramı, ürünün pazarlanması sürecinde satıcı ve üreticiye motivasyon sağlayan, devlet-millet kaynaşmasını pekiştiren sosyo-psikolojik olarak oldukça önemli bir etkinlik olarak tarihteki yerini almıştır.