1946 senesi Türk siyasi hayatı için çok önemli gelişmelerin yaşadığı bir yıl olmuştur. Zira İkinci Dünya Savaşı’nın bitişinin ardından dünyada esen demokrasi rüzgârları Türkiye’yi de etkisi altına almış ve nihayet Cumhurbaşkanı İnönü, çok partili demokratik hayata geçiş için yeşil ışık yakmıştır.

Genellikle Türk siyasetinde bu tarihten sonra Demokrat Parti’nin kurulduğu ve Cumhuriyet Halk Partisi ile kıyasıya bir siyasi rekabete girdiği bilinmektedir. Fakat sanılanın aksine bu süreçte ilk ortaya çıkan siyasi parti Demokrat Parti değil Milli Kalkınma Partisi’dir.

Olayların kronolojik sıralamasını yaptığımızda Demokrat Parti’nin 7 Ocak 1946’da, Milli Kalkınma Partisi’nin ise bu tarihten çok daha önce 18 Eylül 1945’de kurulduğu görülmektedir.

Milli Kalkınma Partisi’nin kurucusu ve lideri o günlerin ünlü iş adamı Nuri Demirağ’dır. Atatürk döneminde aldığı demiryolu ihaleleriyle tanınan ve bu nedenle “Demirağ” soyadını alan Nuri Demirağ, aynı zamanda Türk Havacılığı adına yaptığı hamlelerle bilinen bir kişiydi.

Kendi adının kısaltması olan ND-36 adıyla yerli ve milli imkânlarla tek motorlu uçak üretmeyi başaran Demirağ, devamında ND-38’i yani çift motorlu yeni uçağın üretimi için harekete geçmiştir. Fakat ND 38 uçağının prototiplerinden biri İstanbul’dan Eskişehir’e getirilirken iniş sırasında kaza yapmıştır. Bunun üzerine Demirağ ve yerli uçaklara duyulan güven azalmış ve Türk Hava Kurumu tarafından verilen uçak siparişleri iptal edilmiştir.

İnatçı bir karaktere sahip olan Demirağ, yine de vazgeçmemiş ve 1944’te ND -38 için uluslararası uçuş sertifikası almayı başarmıştır. Fakat Demirağ, Atatürk’ten gördüğü desteği hiçbir zaman Milli Şef’ten görmemiştir. Neticede büyük umutlarla açılan ve uçuculuk eğitimi verilen Gök Okulları kapatılmıştır.

CHP iktidarından istediği desteği göremeyen, hayalleri ve projeleri yarım kalan Nuri Demirağ, bu kızgınlıkla 1945 yılı Eylül ayında Milli Kalkınma Partisi’ni kurarak Türk siyasi hayatında Tek Partili döneme de son vermiştir.

Milli Kalkınma Partisi, Türk kamuoyu tarafından pek de ciddiye alınmamıştır. Kurucusu Nuri Demirağ’ın, kendi köşkünde davet ettiği kişilere sık sık kuzu ikram etmesinden esinlenenler partinin adını “Kuzu Partisi” olarak değiştirerek bir nevi bu siyasi girişimi hafife almaya çalışmışlardır.

Nuri Demirağ’ın başkan, Birinci TBMM’nin ateşli muhaliflerinden Hüseyin Avni Ulaş’ın da ikinci başkan olduğu Milli Kalkınma Partisi, 1946 ve 50 seçimlerine katılsa da hiçbir başarı elde edememiştir.

Milli Kalkınma Partisi’nden 3 ay sonra kurulan Demokrat Parti, büyük bir halk desteğini arkasına alırken Milli Kalkınma Partisi için böyle bir durum söz konusu olmamıştır.

Partisinin siyasi başarı elde edemediğini gören Nuri Demirağ, 1954 genel seçimlerine Demokrat Parti listesinden bağımsız aday olarak katılmış (o dönemdeki seçim sistemi buna müsaade ediyordu) ve Sivas'tan milletvekili seçilmiştir. Fakat Demirağ, 1957 yılında ani bir şekilde hayata veda etmiştir.

Kuzu Partisi lakabı verilerek alay edilen Milli Kalkınma Partisi de kurucusunu kaybetmesinin ardından bir süre daha faaliyette bulunsa da 1958 yılında kendiliğinden kapanmıştır.

Böylece Türk siyasi hayatının çok partili döneminde kurulan ilk siyasi parti olan Milli Kalkınma Partisi, tarihin tozlu rafları arasındaki yerini almıştır.