Kur yükselince,  ürünlerde fiyatları arttıran ama kur inince dirhem fiyat indirmeyen fırsatçılar, biri ödenmeden diğeri gelen ay sonu faturaları, ne oldu ne olacak diye beyin yoran memleket meseleleri, insanları çaresiz hissettiren şiddet, cinayet haberleri, derken karanlık dünya gündemi, zerre lezzeti olmayan tv proğramları, “ah nerde o eski şarkılar “ dedirten ruhsuz müzikler, her gün biri bitmeden diğeri demeç veren kendisini adeta Tanrı zanneden hadsizlerin futursuz açıklamaları,  gün içinde yaşanan dost kazıkları, parasal sorunlar, yersiz telaşlar, ölümler, hastalıklar, ailevi sorunlar, sözünde durmayan ahkamcılar, iş yerlerinde dönen entrikalar, iyiymiş gibi yanına sinsi sinsi sokulan kötü ama çok kötü kalpli insanlar, varını yoğunu tüketen iflaslar, derken yeniden dirilip ayağa kalkmalar, eskisinden güçlü olmak için verilen mücadeleler, çoluk çocuk, eş-dost-akraba, tükenmek bilmeyen hırs  dolu kalbin, ayakta kalmak için geçmişe ve geleceğe meydan okumaların, başarılı olmak için koşup duran bedenin derken geçip giden yıllar…
 
Sonrasında yılgın bir yorgunluk!
 
Hep başkalarını düşünen, hep başkalarını mutlu etmek için çabalayan sen, hiç sordun mu kendine “ bu hayatta kendim için ne yaptım? “ diye…
 
Hiç aklına geldin mi?
 
Bu gün bir değişiklik yap ve kendini düşün… Evet yap bunu.
 
Bu satırları okuduğun her nerede isen yap bunu…
Uzandığın koltukta, ya da oturduğun masada, ya da tuvalette…
Geç karşına ve kendine bak.
Duruşunu, bakışını, kalbini yokla…
 
Olmak istediğin yerde misin?
 
Sor kendine… “ Ya iyi ki de yapmışım “ dediğin nelerin var?
Ya yapamadıkların?
 
Peki mutlu musun?
1’den 10’a  kadar mutluluğuna bir derece versen, kaç olurdu rakamın?
Eksik misin? Tam mı?
 
Hiç düşündün mü kalanını…
 
Sevdin mi kendini?
Kaç kere kucakladın seni? Başkalarının söylemesini beklemeden “ İyi ki varım be… İyi ki… “ dedin mi?
 
Gitmeyi düşlediğin yerlere gidebildin mi?
Uçabildin mi kanatların olmadan?
Kanatları olmayan nasıl uçar? diye sorma….
Tavuğunda kanatları vardır ama tavuk unutmuştur uçmayı…
 
Aklına koyduğunu yapabildin mi?
 
Uçuk kaçık fikirlerini paylaşabildin mi?
Yoksa düşüncelerini unutup sıradanlaştın mı bu hayat yolculuğunda?
 
Mesela kaç kere hayal ettin kendi cenazeni?
Etmedin mi?
Etmelisin… Edenler bilir gerçek dostları… Ve gerçek olmayanları…
 
Zekanı ne kadar zorladın?
Hiç düşündün mü gökyüzünde olanı biteni?
Yoksa tüm o yıldızları dekor mu sandın?
 
Peki ya kalbinde olanı biteni? Orayı hiç düşündün mü?
Seni kaç kere düşündün?
 
Yoksa düşünmeyi düşünmeyi de mi unuttun?
 
Sahi kimsin sen?
 
Olmak istediğin sen mi?
Yoksa olması sana dayatılan sen mi?