T.C Devleti kurucusu Ulu Önder Mustafa Kemâl Atatürk döneminde ki savaştan çıkmış bir milletin birlikteliği, topyekün homojen uyumu, hissiyatının ve fikriyatının aynı olması ile kalplerin, özlemlerin beraber çarpması ile hedeflerin ve misyon, vizyon uyumluluğunun Gazi Mustafa Kemâl Atatürk sonrası dönemde üç kez daha olduğunu söyleyebiliriz...
Milli Şef döneminde ki belirsizlik, fakirlik ve flu ortamdan sonra bir umut olarak beliren Demokrat Parti ve rahmetli Adnan Menderes...
Yine bir ihtilâl ile gölgelenen huzur iklimi, T.C'yi 100 sene geriye itme ve heterojen partiler döneminde ortaya çıkan Dyp, Chp, Shp, Mçp, Milli Selâmet Partisi gibi çokça parti yarışı ve bu dönemlerin sonunda bir güneş gibi ortaya çıkan Tonton Amca Turgut Özal dönemi birlikteliği, sürekliliği, uyumu ve atılımı...
Akabinde ki postmodern 28 Şubat Darbesi ve ketlenen Türkiye Cumhuriyeti Demokrasisi ile bunun neticesi olarak oluşan huzursuzluk, boşluk, heterojenlik ve uyumsuzluk ile kurulan koalisyon dönemleri belirsizliği...
Ve son olarak "Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak " unutulmaz MOTTO'su ile bir anda patlama yapan ve 2010'a kadar kardeşçe, düzgünce, uyumlu ve homojen bir biçimde sönmeyecek bir Gök Yıldızı gibi parlayan Ak Parti Dönemi ve an itibariyle geldiğimiz nokta...
Herşey bıçak gibi kesilmiş, bir taraftan olanın öbür taraftan olanı çok rahat ve basit bir şeymiş gibi HAİN olmakla suçladığı, bir tarafın terörist iken diğer tarafın nasıl da vatanperver olduğu veya tam tersi bir zaman dilimi, atmosfer ve bölünmüşlük ortamını yaşadığımız son derece çetrefilli ve anti homojen kümelenmeye şahit oluyoruz hepimiz...
Rahmetli şehit Bilge Lider Muhsin Yazıcıoğlu'nun ülküsü olan Türk - İslâm Sentezi'nin zerrei miskal yanından geçemeyen vatanperverlikler ve sanal müslümanlıklar; şekilcilik, ötekileştirme ve gruplaşmaların tavan yaptığı, yine rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu'nun özlemleri arasında en büyüğü olan, baş örtülü ve baş örtüsüz T.C Vatandaşlarının bir, beraber ve kardeşçe bir arada ve birbirlerine saygı duyarak yükselteceği T.C Devleti ortamının malesef ki olmayışı...
Bizim gönlümüz Mevlâna'dan feyz alır. Yunus'la beslenir, Bektaşi'den ilham kokar ve Pir Sultan Abdalları rol model alır..
Ne olursan ol gel sözü; öylesine söylenmiş basit bir söz değildir. Birlik, beraberlik, kardeşlik, liyakat ve huzur iklimi; hepimizin ortak paydası...
Ak Parti, Chp, İyi Parti, Mhp, Deva, Gelecek, BBP, Yeniden Refah Partisi, Saadet, DP, Vatan Partisi, Anavatan ve Dsp hareketlerinin hepsine gönül vermiş çok özel dostluklarım ve arkadaşlıklarım var çok şükür...
Bu bölünmüşlük ve hizip ortamında nasıl olur da; her biri birbirinden değerli bu insanlara HAİN veya ÖTEKİ yaftası vurabilirim...
Hepsi birbirinden değerli bu arkadaşlıklar ve dostluklar; bir OY için bölünecekse şayet, lânet olsun o milletin vekilliğine de makamına da. NET...
Öyle bir iklim ortamının olmayışı ve o günü özlemle beklemenin verdiği mutsuzluk ve çaresizlik...
Namzet isen bütün ülkeyi, her görüşten vatandaşı kucaklayacaksın...
Ak Parti adayı olup İyi İnsanlardan oy alamadıktan sonra, sosyal demokrat tandanslı olanların desteğini alıp ülkücülerden rağbet görmedikçe ve ideolojik partilerin dahi evine misafir olamadıkça; yere batsın o vekillik de koltuk da.
NET...
Dualarımız var çocuk...
Göğe ve arşa; gerçekleşmesi için üflediğimiz bütün Dualarımıza, bin selâm olsun...
Umarım ki mesaj yerine ulaşıyordur...
Selâm ve muhabbetle sevgiler & saygılar