Sevgili Okurlar,

560 kilometre menzili vuran füze, bir olup üzerimize gelenlere bir mesajdı.

Onlar yine de ideallerinden ve entrikalarından vazgeçmezler.

Erken unutan bir milletiz.

Ama bizlerin görevi ne? Unutturmamak.

Yoksa yazıp geçmek değil.

Ne yaptılar, uzun zamandan beri ne diyorlar.Tayyip Erdoğan diktatör.

Saddam’a da aynı demediler mi?

Saddam için,’ Nijer’den nükleer silah yapımı için Uranyum aldı, Atom bombası yapacak.’ dediler.

Kim dedi. Tony Blair.

Sonra ne itiraf etti: ‘Irak’ı işgal için yalan söyledik’ dedi.

Irak’ı işgal ettiler.

1 milyon insanı öldürdüler.

Amerika askerleri kadınlara kızlara tecavüz etti.

Irak halkı demokrasi beklerken felaketi yaşadı.

Bölündü, parçalandı.

‘Saddam neredesin’ dediler ama yoktu!

Şimdi ABD ve uyduları bize aynısını yapıyor.

Etrafımızı çevirdiler.

Ve, ‘Türkiye PKK terör örgütüne kaşı kimyasal silah kullanıyor’ yalanını uydurdular.

Neden?

Sınırın Suriye ve Irak tarafı da artık PKK’nın bırakın militanlarını elebaşları için bile güvende değil de ondan.

Teröristler tek tek avlanıyorlar.

Sıra kandile geliyor da ondan.

Yazdım, öyle bir silah gücümüz oluştu ki, PKK’lı teröristler inlerinden çıkamıyor.

Bu yalanları onun için uyduruyorlar.

Hem İçişleri Bakanı Soylu ve ekibinin hem de TSK’nın gücünü kırabilmek için kimyasal yalan atıyorlar..

MİT’in sınır ötesinde yaptığı operasyonlara karşı ABD’yi kalkan olarak yanlarına daha etkin alabilmek için yapıyorlar

20 yıl önce sınrıları değişecek dedikleri ülkelerden kim kaldı?

Türkiye ve İran.

İran da Başörtüsü meselesi dalga, dalga yayıldı ve iç karışıklık tırmandırıldı.

Denediler Türkiye’yi hiçbir oyunla kündeye getiremediler.

Her seferinde oradan kalktık ve maçı da kazanmayı bildik.

Güçlü bir Türkiye var.

Ekonomi sıkıntılarımız var fakat kimse aç değil.

Onun içinde önce Türkiye.

Dış güçlerden medet umanlar onlarla iş tutmaya çalışanlar Afganistan’a, Irak’a, Suriye’ye, Ukrayna’ya ve Libya’ya baksın.

Bütün eksikliklerimize rağmen özgürlük ve yaşam Türkiye’de var, değerini bilelim.

Özetin özeti şu: Önce özgürlük ve demokrasi getireceğiz diyorlar, ardından ise iftira atarak liderlerini itibarsızlaştırıyorlar, (ki, bunu taleplerine bir kez bile hayır dese Kılıçdaroğlu için de yapacaklardır-Tezkere sonrası Baykal’a yaptılar) sonra gelip ülkelere konuyor ve zenginliklerini kendi vatandaşlarının refahı için sömürüyorlar.