İstanbul Beylikdüzü Belediye Başkanlığı görevini sürdürüyor.. 2014 yerel seçimlerinde İstanbul’da AK Parti’den CHP’ye geçen tek ilçe durumunda… Başkan Ekrem İmamoğlu ‘çılgın’ projelerin değil, ‘halka dokunan ve gerçekleşmesi mümkün olan’ projeleri hayata geçirmek istediğini söylüyor ve ekliyor: İstanbul’un en özgür, en mutlu ilçesi biziz!
2014 yılında yapılan yerel seçimlerde yüzde 50’nin üzerinde oyla Beylikdüzü’nü AK Parti’den alarak CHP’ye kazandırdınız. Bunu nasıl başardınız?
EKREM İMAMOĞLU: CHP Beylikdüzü İlçe Başkanlığı’na 2009 yılında başladım. Ve 4,5 yıl süren görevim boyunca ekibimle ilçenin tüm sorunlarına, hassasiyetlerine, vatandaşların beklentilerine kulak verdik. ‘Bu bizim işimiz değil, belediyenin işi’ hiç bir zaman demedik. Gölge bir belediye ve belediye başkanı gibi çalıştık. Bu çalışmanın da bir gün halkta karşılığı olacağına inanıyordum.
TAKA:CHP’ye halkın bakışı nasıldı ya da algı nasıl değişti?

TAKA:Halkın memnuniyet oranı ne?
EKREM İMAMOĞLU: ‘Siyaseten oy vermiyorum ama belediye sürecinden memnunum’ diyenlerin oranı çok yüksek.Yine de bu bizi tatmin etmiyor.Çok büyüyen bir ilçedeyiz, senede nüfusumuz 20 bine yakın artıyor. Dolayısıyla hizmetin asla bekletilemeyeceğini biliyor, buna göre yol alıyoruz.
TAKA:Beylikdüzü için bugüne kadar neler yaptınız?
EKREM İMAMOĞLU: 80’nin üzerinde noktada proje çalıştık. Bir mahallenin neye ihtiyacı var onları belirledik. Mahalle muhtarlıklarıyla çözüm merkezlerimizi bir araya getirdik. Bir muhtarlığa girdiğinizde orada belediyenin de bir yetkilisini görebiliyorsunuz. Kreşler, anaokulları yaptık, kültür merkezlerimiz çok aktif. Camiden cemevine, ulaşıma soluk getirecek köprülerden prestij caddelerine, sağlık ocaklarından sosyal yaşam merkezleri ve kültür merkezlerine kadar pek çok kentsel gelişim projelerimiz var.
TAKA:Zübeyde Ana Yaşam Merkezi yakında açılıyor. Projesinden biraz bahseder misiniz?
EKREM İMAMOĞLU: CHP ilçe başkanlığım döneminde Gürpınar merkezde bulunan bir pasajın içinde dayanışma evi açtık. Ama burada toplumu rahatsız eden bir takım işlerin yapıldığını gördük. Kumar vardı, spor faaliyeti adı altında kötü işler yapılıyordu Ben burayı bir sosyal yaşam alanı haline getirmeye karar verdim. Epey engelle karşılaştık ama Ekim ayı itibariyle burayı devraldık. Mülk sahiplerini zorda olsa ikna etmeyi başardık. Mayıs ayı içerisinde hizmete açacağız.
TAKA:Bu yaşam merkezi için Zübeyde Ana ismini seçmenizin özel bir sebebi var mı?
EKREM İMAMOĞLU: Evet. Çünkü ana şefkatiyle burada vatandaşlarımıza hizmet verilecek. Türkiye’nin en büyük liderinin annesinin ismi ilk defa Zübeyde Hanım değil, Zübeyde Ana olacağı bir sosyal yaşam merkezi olacak. Çocuk sağlığı birimimiz, üniversiteye, liselere hazırlık kursları, kadınlara meslek edindirme kursları, sanat atölyeleri var. Çok amaçlı salonumuzda vatandaş düğününü, nişanını yapabilecek. Gençlik merkezimiz, kütüphanemiz var. Sadece kadınlara ait bir spor merkezimiz var. Pasajın bitişindeki binanın da mülkiyetini aldık. Burayı, belediyemizin ek hizmet binası olarak halkımızın hizmetine sunacağız. Buradan 5-10 yıl sonra büyük sanatçılar çıkacağına inanıyorum. Çok güzel nesiller yetişecek bu proje sayesinde.
TAKA:Büyükşehir belediyesinden beklentiniz ne?

TAKA:Peki AK Partililere bakış açınız nedir?
EKREM İMAMOĞLU: Belediyecilik genel siyaset gibi değil. Seçildiğiniz günden itibaren partiniz kalbinizdedir ama rozetiniz çekmecenizde durur. Sokaktaki her vatandaş bizimdir ve hepsine eşit hizmet ederiz. Hatta ben bana oy vermeyenlere daha da çok hizmet ederim. Şehre ve insana kinle değil, sevgiyle dokunmak lazım. Türkiye'de aslında barış ve uzlaşı dilinin yaratılacağı ana merkez Ankara değil, yerel yönetimler. Çünkü biz zaten barışın diliyiz, yaptığımız görev gereği siyasetten ve ideolojilerden uzak olmalıyız. Elbette bir görüşümüz olacak ama bunu hizmete yansıtmayacağız, ayırım yapmaksızın tüm vatandaşlara el uzatacağız. Herkesin cenazesine de, düğününe de, hastalığına da koşacağız. Yerel dilin Türkiye'de geliştirilmesi lazım. Bizim kadar toplumu hissedecek başka bir mecra Türkiye'de yok, barışın dilini bizler temsil etmeliyiz.
TAKA:Halk sizi ne kadar iyi tanıyor mu?
EKREM İMAMOĞLU: Çünkü sürekli sahadayım ve çok çalışıp, emek veriyorum. Beni tanımayan bir tek kişi çıksa inanın çok üzülürüm. Düşününki ilçeye koşturmaktan kendi ailemi ihmal ettiğim zamanlar oluyor. Sabah başlayıp geceye kadar süren bir maratonumuz var.
TAKA:Merkeze bu kadar uzak olmanıza rağmen mega ilçe haline gelmenizin nedenini nasıl açıklayabiliriz?
EKREM İMAMOĞLU: Yüzde 40'lara varan değer artışımız var. Son iki yılda İstanbul'da bu değer artışına sahip fazla ilçe yok. Şehir kurgumuz çok iyi. Gecekondulaşma yok, yaşam alanları geniş ve gerçekten iki yılda büyük bir yol kat ettik. Beylikdüzü’nde rahatlık, özgürlük var. En nitelikli tiyatro gösterimleri bizde. İlçe bazında ilk kez biz klasik müzik festivali yapıyoruz. 14 gün süren sevgi-barış buluşmalarımızda bir yılda 500 bin insan bu festivalden yaralanıyor. Çocuk sinemalarımızda her gün yüzlerce çocuğu ağırlıyoruz. Hayata dokunan aktiviteleri ile İstanbul'un en fazla tercih edilen, en mutlu, en özgür ilçelerinden biriyiz.
TAKA: Yapmak isteyip de yapamadığınız bir şey var mı Beylikdüzü için?
EKREM İMAMOĞLU: Tam olarak öyle söyleyemeyiz ama Yaşam Vadisi projesini bir an önce yapıp hayata geçirmeği çok istiyorum. İstanbul'un en büyük parklarından bir tanesi olacak bu proje. Yaklaşık 1 milyon metrekare büyüklüğe sahip olacak. Beylikdüzü ile ilgili çok projemiz var; Beylikdüzü Cumhuriyet Caddesi, bulvar projesi ama Yaşam Vadisi benim en büyük hayalimdir. İstanbul'un en büyük ve en nitelikli parkı olacak.
TAKA:Yaşam Vadisi’nde ki bu büyük parkın içerisinde neler olacak?
EKREM İMAMOĞLU: Yaşam Vadisi ile beraber vatandaşlarımızın E-5 karayolundan denize yürüyerek ya da bisikletiyle keyif alarak bütün gününün her anını sağlıklı ve keyifli bir şekilde geçirebileceği bir park olacak. İçerisinde spordan sanata, kültürden eğitime birçok proje yer alacak. Şu anda ilk kısmının son imalat bölümüne geçtik. Yaklaşık 20 milyon liralık bir yatırım yapıyoruz. 29 Ekim'de ise bu Yaşam Vadisi’ni açmayı hedefliyoruz.
TAKA:Çılgın olarak adlandırabileceğimiz bir projeniz var mı?

TAKA:2019 seçimlerinde kendinizi nerede görüyorsunuz, halk tekrar İmamoğlu diyecek mi?
EKREM İMAMOĞLU: Tabi ki her insan başarısının taçlandırılmasını ister. 2019'da görevimiz bittiği zaman bunu konuşalım. Görevim bitse de devam etse de Türkiye'nin en başarılı belediye başkanı olarak anılmak isterim.
TAKA:Son olarak Nobel ödüllü bilim insanımız Aziz Sancar adına bir bilim merkezi kuracakmışsınız. Bununla ilgili neler söylemek istersiniz?
EKREM İMAMOĞLU: Nobel ödülü alarak bizleri gururlandıran Prof. Dr. Aziz Sancar ile irtibata geçtik. Onun birikimini halka nasıl aktarabiliriz diye düşündük. Mektubumuza çok mütevazı bir şekilde yanıt verdi. Asistanlığını yapan iki bilim insanını bize gönderdi. Biz düşüncelerimizi anlattık. Sonunda yeni bilim insanlarının deneylerini yapabildiği bir bilim merkezi yapma konusunda kanaat birliğine vardık. Aziz Bey’in önerisiyle bu projeye İstanbul Teknik Üniversitesi’ni de kattık. Bir tarafında Aziz Sancar, bir tarafında İTÜ, bir tarafında da Beylikdüzü Belediyesi'nin olacağı protokolü Aziz Bey'in de katılacağı törenle 20 Mayıs’tan sonra imzalayacağız.
Hayalim Özellikleriyle Türkiye'de İlk Ve Tek Olacak Şehir Kütüphanesini Trabzon'a Hediye Etmek

Trabzon; İmparatorluk geçmişiyle, 3 bin yıla yakın tarihiyle beraber çok değerli bir toprak. Trabzon sınırları içerisinde mutlaka bu kapsamda bir arşivin düzenlenmesi ve kütüphane sürdürülebilir şekilde daima var olmalı.
Kapsamlı içeriği ve çağa uygun yapısıyla Türkiye'de ilk ve tek olacak olan, kent tarihi ve kent arşivciliği açısından örnek teşkil edecek bu çalışma için Trabzon yerel yönetiminin, Karadeniz Teknik Üniversitesi'nin, ilgili sivil toplum kuruluşlarının hatta yayın evlerinin olduğu bir ortak masa oluşturularak sürecin yönetilmesi gerekir. Sadece bir kurumun değil birçok kurumun katkısıyla yönetilmesi daha özgün ve bilimsel bir tarihi sürecin Trabzon'da var olmasını sağlayacaktır. Bu benim bir hayalim. Bu konu üzerine Trabzon Büyükşehir Belediye Başkanı Dr.Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu ile de görüştüm. Böyle bir sürecin hamilliğini yapmak, Trabzon'a hediye edilme sürecinde var olmak istiyorum.