Yıllardır suskun olan Ahmet Sarı ile Siyasetten Spor ve STK’lardan İş Dünyasına özel bir söyleşi
 
TAKA: Trabzon da hem siyasette olsun hem sivil toplum örgütlerin de olsun vizyon sahibisiniz. Bu kentin derdiyle ilgilenen sosyal birisi olarak biliyoruz sizi. Son dönemde siyasette olsun, ticaret odasına aday olduktan sonraki süreçte medyayı biraz geri planda tutup işlerinize odaklandınız. Bu süreç nasıl geçti?
 
AHMET SARI: Biz bu şehirde her zaman nefsimizi şehir adına kullandık. Bilgi birikimimizi, ticaret ve sosyal hayattan kazanımlarımızı hep Trabzon’a şehrimize nasıl daha iyi entegre edebiliriz diye olaylara baktık. Bugünde aynı noktadayız. Sabah Güneşin Doğuşunu doğudan batıya Trabzon için kurguluyoruz.
 
İzleme Platformuna Kendimi Çektim
 
Bahsettiğiniz gibi Ticaret Odası seçimlerinden sonra bir sessizliğe büründük. Çünkü çok kıyasıya bir rekabetten sonra bir başkan ve yönetimi seçildi. Onlarda bizim arkadaşlarımız. Hem onlara açık bir alan oluşturmak hem de kendi planlarımızı revize etmek adına zaman oluşturduk. Sebebi açıkçası bir izleme platformuna kendimi çektim. Trabzon’un gelecek planları çok önemli. Geleceğin çok ciddi vizyonlarla ve planlarla gelmesi lazım. Bende bu anlamda kendimi sadece Trabzon’u ve sorunlarını izlemek, bu sorunlarda çözüm önerilerine çözüm üretmekten yana dediğim gibi her zaman bir rol edindim.
 
Hergün Not Alıyorum
 
Ama bu dönemde bunları not almayı tercih ettim. Çünkü Trabzon’un şuan da yöneticileri var, yöneten insanlar var onlara haksızlık olmasın. Bu anlamda her gün kendime bir not yazıyorum. Dün olduğu gibi gelecekte mutlaka bu şehrin şekillenmesinde rol almak istiyorum. Çünkü enerjimizin şehir için faydalı olacağı kanaatindeyim. Bundan dolayı notlar alıyoruz gelecekte ki planlarımız bu notlara Trabzon’a katkı sağlamak bunun için izliyoruz.
 
Bölge Hastanesi’nin Güneye Kurulmasından Tarafım
 

TAKA: Bu gün Trabzon’un iki buçuk yıllık bir süreçten sonra çok güçlü bir bakanı var. Son iki yıl bakansız geçen süreçten sonra makinenin dişlileri biraz daha hızlı dönmeye başladı. Şehir hastanesi gibi, ikinci havalimanı gibi, Turizm yatırımları gibi, kanuni bulvarı gibi ikinci üniversite gibi projeler var.  Bu süreci takip ediyor musunuz? Trabzon bu yatırımları aldığında Trabzon mega kent olabilecek mi? Ya da bulunduğu ortamda yenilikçi olan Ahmet Sarının bu çalışmaların üzerine katabileceği bir şey varmı Sizin de bu çalışmalar üzerine katabileceğiniz bir şey var mı?
 
AHMET SARI: Ben şehir hastanesini ilk söylediğim zaman 2007 milletvekili aday adayıydım. O zaman Atilla Yılmaz’ın başhekim olduğu zaman ben bunu o dönem milletvekilimiz Cevdet Bey’e daha güneye bölge hastanesi kurulması gerektiğini söylemiştim. Bugün hala güneye bir bölge hastanesi kurulması tarafından yanayım. Ne olursa olsun bu şehir bir gün güneye taşınacaktır. Nasıl cennet mekan Fatih Sultan Mehmet Han bu şehrin kapılarını güneyden kuşatarak açtıysa, bir gün bu şehrin yeni kaderi ve şehir yapılanması da güneyde kendine yer edinecektir.
 
Trabzon tarihi şehir kimliğini kazanacaktır. Bu belki 10 yıl veya 20 yıl sonra olacak. Ama bu şehir tarihi kimliğine geri dönecektir. Kanaatimce bu adımları bugünden atmak lazım. Diğer dediğiniz projeleri de inanın hem söylemsel olarak hem katkısal olarak sürekli gündemler yazdık. Bununla ilgili biliyorsunuz Trabzon adına nasıl bir Trabzon kitapçığı geliştirdik. Bu kitapçık şu anda bahsettiğimiz projeler hiç kimsenin aklında yokken o kitapçığın içindeydi. Ak Parti’nin de 61 projesinin o kitapçık temel kaynağıdır. Bunu Büyükşehir Belediye Başkanımız Orhan Bey çoğu kez söylemiştir. O anlamda geçmişteki katkılardan sonra şu anda sadece not alıyorum. Büyük bir ihtimalle yakında bir çalışma portföyü ve gündem oluşturmaya başlayacağımız zaman o aldığım notları gündeme getireceğim. Yaklaşık olarak son 3 yılda kendime bine yakın mail atmışım. Bu kendi kendime attığım maillerin hepsi Trabzon’un geleceği içindir. Gittiğimiz gördüğümüz yurtiçi ve yurtdışı yerlerdeki gözlemlerimizi Trabzon’a nasıl uyarlayabiliriz veya şehrin eksikliklerinde neler yapabiliriz diye her gün kendime mail atıyorum. O anlamda geleceğe katkı sağlamak için her gün çalışıyorum. Gelecek vizyonda çok önemli katkı sağlayacağıma inanıyorum. Trabzon adına yola çıkılan her adıma mutlaka Ahmet Sarı’nın ve Ahmet Sarı gibi düşünenlerin geçmişte bir fikri vardır. Bundan sonra da olacak.
 
Demiryolunun Gelmemesi İçin Sebep Yok!
 
TAKA: Sizin en çarpıcı önerilerinizden birisi demiryoluydu. Bununla alakalı olarak çok ciddi çalışma yaptınız ve hatta demiryolu platformu da kurdunuz. Demiryolu istikameti nasıl olmalı? Hep şu konuşuluyor mutlaka Samsun hızlı tren hattı Samsun-Trabzon arasına da bağlanmalı. Demiryolu ile ilgili bir çerçeve çizer misiniz?
 
AHMET SARI: Demiryolu platformunu kurarken şöyle bir gündem yaptık; hiçbir şekilde güzergâhı tartıştırmadık. Çünkü bizim amacımız demiryolunun Trabzon’a gelmesidir. Bunun nereden geldiği çok önemli değil. Bilimsel verilere dayanarak en düşük maliyetli ve en düzgün ve doğru güzergâh üzerine çalıştık. Ama devletin yaptığı projede iki tane seçenek var. Erzincan-Gümüşhane-Trabzon, Erzincan-Gümüşhane-Tirebolu.
 
Bu iki seçeneği de devlet planlamış ve yapmış. Devletin planladıklarına çok fazla laf söylemeye gerek yok. Bununla ilgili fizibilite çalışmaları yapmış ama şu anda durağan giden bir demiryolu çalışmaları var. Ben her karşılaştığım arkadaşıma son iki yıldır cevabım şudur; bu artık devletin özellikle seçimlerdeki kitapçığında var. Bunun artık gelmemesi için bir sebep yok. O gün de dediğim gibi bugünde dediğim gibi bu artık siyasi bir baskıdır. Bu da sivil toplum örgütlerinin elinde olan bir durumdur. Ben şu anda bir sivil toplum örgütünün başkanı değilim. Ortahisar Şehir Kulübü diye bir kulüp kurduk. Şu anda onun başındayım. Ama o çok yeni bir kulüp. Misyonu, Trabzon’da söylenemeyenleri söylemek olacak.
 
Birçok platformu oluşturacak ve değişimi yapacak. Bir lokal ve kültür havasında olacak. Üniversiteden akademisyenlerin de oluştuğu bir tartışma ortamımız olacak. Herkes yüksek sesle konuşacak ve herkes birbirinin lafını kesebilecek. Her ay bir gündem oluşturacağız orda şehirle alakalı bir gündem olacak davetiyelerimizi oluşturacağız. Her farklı kesimden sıradan vatandaşında olduğu, iş adamlarının da olduğu tartışma ortamı oluşturacağız. Biz hepsini bir arada bu kültürle öğreneceğiz. Kavga etmeden de sonuç alabileceğimiz bir ortam olduğunu göstereceğiz. Bu anlamda dediğim gibi demiryolu artık siyasi bir oluşumdur. Sağır sultana bile Trabzon’un en büyük önceliği ne derseniz demiryolu der.
 
Baktığımız zaman artık bu gerçekleştirilmiştir. Bundan sonra ki siyasetin işidir. Siyasette çok önemli bakanımız var. Biz kendisini çok takdir ediyoruz. Sorunumuz olduğunda kendisine rahatlıkla ulaşabiliyoruz ve gidebiliyoruz. Çözümler öneriyor ve pratik çözümler öneriyor. Bu konu hakkında sonuç alacak olan bakanımız ve Büyükşehir Belediye Başkanımızdır. Biz onları izleyeceğiz. Sanıyorum öncelik sırası şu andaki Türkiye’nin ekonomisiyle alakalı bir süreçtir. Çünkü terör var. ekonomiyi etkiliyor, gelişmeyi etkiliyor. Terörü Türkiye’den silmek daha sonra ekonomiyi üretmekten sonraki öncelik demiryoludur.
 
Avrasya Üniversitesi Trabzon’un Ekonomisinin Sacayaklarından Birisi Oldu
 
TAKA: Avrasya Üniversitesi’nin en zor döneminde elinizi taşın altına koydunuz. O bebeği büyüttünüz, yürüttünüz ve bugün binlerce öğrencisi var 3 tane kampüsü var. Pelitli, Yomra ve Yalıncak kampüsünü satın aldı. Böyle bir başarı bekliyor muydunuz?
 
AHMET SARI: Girdiğimiz her işte başarılı olmak için önce yüce Allah’tan sonrada Trabzon halkının kendisinden güç alarak başarılı olmaya çalıştık. Trabzonspor basket takımını aldık 1. Lige çıkarttık. Bizim için önemli olan samimiyet. Biz samimi gördüğümüz insanlarla yola çıkarız. Bütün yaptığımız işleri de samimiyet üzerine yaparız bizim temel kavramımız bu. Ben şuna inanıyorum; samimi niyetle yapılan hiçbir iş başarısız olmaz. Bu anlamda da özellikle Avrasya Üniversitesi için Ömer Bey’in üniversiteyi kurmaya karşı çok özel bir ilgisi ve zaafı vardı. Bunun sebebi belki yetişmesinden alakalıydı. Onda eğitime karşı bir susuzluk vardı ve bunu gerçekleştirdik. Ben Ömer Bey’in eğitimle ilgili samimiyetini gördüğüm için onun yanında oldum. Hala güçlü bir şekilde onun yanındayım. Avrasya Üniversitesi şu anda 6 bin kapasiteli bir öğrenciye sahip.  Önümüzdeki yıl 10 bine yakın öğrenci kapasitesi oluşacak. Trabzon’un ekonomisinin sacayaklarından birisi de Avrasya Üniversitesidir. Sacayakları çok önemlidir.
 
Çünkü en ufak bir sendeleme bütün sistemi çökertebilir.  Avrasya Üniversitesi’ni bütün Trabzon olarak kabulleneceğiz, benimseyeceğiz ve samimiyetle ona yardımcı olacağız. Bugüne kadar yardımcı olduk bundan sonra da olmaya devam edeceğiz. Mütevelli heyet başkanları geçicidir. Ömer Yıldız’da geçicidir. Çünkü bu bir vakıftır. Türkiye’nin bütün gerçeklerini ve devletçi yapısını samimiyetle kabullenmiş bir yapıdır ve Türkiye’ye saygılı ve sevgili devleti için yapamayacağı hiç bir şey olmayan öğrenciler yetişecektir. Çünkü bu zihniyette bir üniversitedir. Biz bunu hep beraber biliyoruz, seviyoruz ve bu sevgimizle Trabzonun o sacayaklarını sonsuza kadar taşıyacağı kanaatindeyiz.
 
TTSO’da Gelecekte De Hizmet Etme Aşkını Sürekli İçimde Sıcak Tutuyorum
 
TAKA: Ticaret odasında meclis başkan vekilliği yaptınız. Yönetim kurulu başkanlığını da kıl payı kaçırdınız. Ticaret Odası Başkanlığı sevdanız geçti mi? devam ediyor mu? Yeniden farklı bir ekiple Ticaret odasının yönetimine talip olacak mısınız?  TTSO’nun mevcut yönetimi ile ligli eleştirileriniz var mı? Sonuç almalarında bir sıkıntı yaşanıyor mu?
 
AHMET SARI: Bir dönem Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkan Vekilliği yaptım. Ali Osman Ulusoy gibi çok önemli bir insanın sol tarafında oturdum. Kendisiyle belki Ticaret Odası’ndan önce bir samimiyetimiz yoktu ama Ticaret Odası’nda dik durmayı öğrendim. Bende ondan aldığım dersle Ticaret Odasını şehir olarak çok büyük bir erguvan olarak görüyorum. Orada hizmet vermeyi bir şeref ve onu olarak görüyorum. Gelecekte de hizmet etme aşkını sürekli içimde sıcak tutuyorum. Ticaret Odası’ndaki geleceği tek başına planlayamazsınız. Ama bahsettiğiniz gibi bir oyla kaybedilmiş bir seçimden bahsediyoruz. Önemli bir süreç geçirdik. Seçim harici başka problemlerimiz de vardı. Gelecekte mutlaka yarışlar olacaktır.
 
Bizde bu yarışlarda görev almak ve ipi göğüslemek mutlaka isteriz. Ticaret Odası şehrin vizyonu ile çok paralel giden bir mantıkta değil. bunda belki bizim de eksikliğimiz vardır. Bir yönetim şekli vardır benim ticaret odasından önceki çalışmalarda da bundan sonra olacak çalışmalarda çok ilginç bir vizyon hazırladık. Sonucunu hep beraber göreceğiz. Belki yarışı göğüsleyemeyeceğiz belki yarışa katılamayacağız. Ama hedefimiz bakidir. Ticaret Odasıyla ilgili yarışımız yönetimi ele geçirmek adına olmayacak. Şehre ivme kazandırmak adına olan bir yarış olacaktır. Geçmişe baktığım zaman bu konuda söyleyecek çok sözüm ve yapacak çok işim olduğunu biliyorum. Çok farklı bir yaklaşım getireceğimiz kanaatindeyim.
 
Tayyip Bey Dünyanın En Önemli Liderlerinden Bir Tanesidir
 
TAKA: Siz siyasete Recep Tayyip Erdoğan ile başladınız. Onunla ilgili ifadeleriniz de dünya gündemi. Hatta Atatürk ile birlikte son yüz yılın lideri dediniz. Türkiye’de önemli işler başardı ve dünyaya karşı dik durdu. AK Parti’nin bunca baskıya rağmen dik durması VE Türkiye de ki değişim ve dönüşümle alakalı olarak neler söyleyeceksiniz?
 
AHMET SARI: Ben 2007 seçimlerinde kendi binamız önüne ‘Dünyanın Lideri’ diye kocaman bir bayrak asmıştım. Tayyip Bey bunu gerçekleştirmiş ve dünyanın en önemli liderlerinden bir tanesidir. Ben yine 2007 seçimlerin de ben söylemlerimden bir tanesi başkanlıktı. Ben şuna inanıyorum ki Türkiye Başkanlık sistemine geçtikten sonra Tayyip Bey’in Türkiye’yi bir kademe daha üste taşıyacağı, dünya beşten büyüktür dediği kurumun içinde liderliğe oynayacağı kanaatinde olan bir insanım. Dünyanın çok farklı yöne taşınacağı kanaatindeyim. Arap ülkesinden yeni geldim ve her şeyin değiştiğini çok rahat görebiliyorum. Dünya sadece Arap ülkelerinden ibaret değil diyeceksiniz ama bizim sıçrama merkezimiz bellidir bizim gücümüz bellidir. O noktaya baktığımız zaman Arapların geçmişte bize olan ilgili ve bugünkü ilgisi çok büyük sıçramalara sebep olacaktır. Amerika’nın Suudi Arabistan ile ilgili problemlerinde ekonominin ne kadar büyük bir erguvan olduğunu gördük. Bu anlamda baktığımız zaman bu sıçrayış liderlik rolü üstleneceği kanaatindeyim.
 
17-25 Aralık Devlete Karşı Bir Kalkışımdır
 
TAKA: 17-25 Aralık olayları bir darbe midir?
 
AHMET SARI: Öncellikle paralel terör örgütünün bir mağduru olarak bu soruyu cevaplamak istediğimi belirtmek isterim. Biliyorsunuz ben 17-25 Aralık’tan çok önce yani 2011 yılında mevcut o gün cemaat dediğimiz bugün paralel yapı dediğimiz Feto yapılanmasının 2010 yılında yüzlerini gördüm 2011 yılında mücadele etmeye başladım. Bu mücadele bana o tarihlerde çok büyük sıkıntılara sebep oldu. Ama ülke açısından değerlendirmek gerekirse 17-25 Aralık Operasyonu darbe girişimidir. Çünkü bunun geleceğe süt burun olabileceğini birçok söylemlerimiz de bunu zaten yaptık. Ben o zaman da şunu söylüyordum her yeri ele geçirmeye çalışıyorlar. Bu benim sürekli dile getirdiğim bir argümandı ve bunun neticesini gördük. Şimdiki mesele bundan nasıl ayırabilmektir. Ben bundan arınmanın tek formülünü bilirim. Nasıl Cumhurbaşkanımız dünyaya seslenirken seni teröristin olmaz benim teröristim olmaz diyorsa bende aynen şunu söylüyorum; senin paralelcin olmaz benim paralelcim olmaz. Yani birileri benim adamım diye paralelcileri korumaya ve gözetmeye çalışıyorsa çalışırsa ve görmemezlikten gelirse bunun neticesini alma çok zor olur. Sayın Cumhurbaşkanımın dediği gibi şüphe dahi olsa bununla mücadele etmek için en büyük yolu devirmek lazımdır. Devleti bir yumurta gibi kabul ederseniz beyazı dıştır, dış ülkelerin müdahalesidir. Bu senin sınırındır. İçte ki senin bürokrasindiri, devletindir her şeyindir. O beyazı ele geçirmiş artık devletin  kılcal damarı olan sarıya saldıran bir hal almıştır. Bundan geri ye dönüş beyazı tamamen arındırmakla olur. O dış kabuğu sağlam tutmamız lazım. 17-25 Aralık operasyonu bir kalkışımdır. Devlete karşı bir kalkışımdır. Bunu önlemenin yolu da dediğimiz gibi devletin o keskin çizgisini çizip devletin güvenliğini sağlayacak her türlü argümanları en sert şekilde planlamak ve önlem almakla alakalıdır.  Ben şahsi olarak söylüyorum üzerime düşen her görevi yaptım ve bundan sonra da yapacağım. Ama herkesin aynı davranışı önceliğin devlet olduğunu bilincini göstermesi şarttır.
 
Bu Şehrin Önceliği Futbol Olmamalıdır
 
TAKA: Basketbol kulübünde başarılı olduk dediniz. Bugün önümüzde Trabzonspor var. Hakikaten zor bir süreçte. Bir tarafta takımı üste çıkaran Celil Hekimoğlu var, diğer tarafta size siyasi olarak daha yakın olan Muharrem Usta var. Trabzonspor’u nasıl toparlarız? Akyazı bizi kurtarır mı? Nasıl bir model önerirsiniz?
 
AHMET SARI: Ben şehrin Futbolunun öncelik olmaması gereken Trabzon tabiri ile kopmadan sinirlenen insanlardanım. Şehrin ve Trabzonspor’un biraz sabır ve zamana ihtiyacı var. Futbol sahanın içinde başlayıp sahanın içinde biten bir olguya dönüşmesi lazım. Dünya böyle yapıyor. Avrupa’da stadın içinde her coşkuyu yaşarsın ama işin bitince hayatına geri dönersin. Bunun haftalık gün akışı içinde olmaması lazım.  Biz ne zaman Trabzonspor’u şehrin önceliklerinin ikinci planına atabilirsek o zaman umuyorum ki çok ciddi başarılar sergileyeceğiz. Herkesin fikir yürüttüğü bir yerde birinin başarılı olması çok zordur. Kulaklarınızı asla tıkayamazsınız. Kulaklarınızı tıkarsanız hiç bir şey duyamazsınız. Ama kulaklarınızı açarsanız o kadar sesi duyarsanız hiçbir karar alıp doğru düşünemezsiniz. O anlamda Trabzonspor veya herhangi bir spor takımı bir şekilde kendi özüne bir dönecek. Kendi sesliğine bürünecek, her şeyi yeniden planlayacak. Bence şuan Trabzonspor’un her şeyi yeniden planlaması lazım. Ama bu kadar ekonomik sorunu olan bunları nasıl planlayacak.
 
Cephaneliğin Mistik Yapısını Koruduk
 
TAKA: Cephanelik diye bir marka ürettiniz. İnanılmaz bir ilgi var. Bu yazın sürprizleri nelerdir?
 
AHMET SARI: Cephaneliği şu anda bilmeyen ve tanımayan yok. Bu cephaneliğin herhalde mistik yapısından kaynaklanıyor. Çok özel bir yapı, şehrin merkezinde ama şehirden çok uzak. Yeşiliyle doğasıyla çok güzel bir yer. Bizde bunu korumak adına elimizden geleni yaptık. Bu koruma adına çok özel bir projemiz var inşallah bunu bu sene gerçekleştirebilsek büyük ihtimalle ülke sınırlarını aşacak bir proje haline dönüşecek. Ben şehirde ne yaparsam mutlaka şehrin ruhuna uygun bir şey yapmak isterim. Yapısal olarak çünkü ben Trabzon sevdalısı bir insanım.
 
Mistik çalışma haricinde bir çalışma ben kabullenemiyorum. Onun için şehir içinde ki bu yapılanmayı bir türlü içime sindiremiyorum. Ama artık bu şehir içinde ki bu yapılanmaya da artık dur demek lazım şu tarihimize bir nefes aldırmak lazım. Yaza özellikle Arap turistlerimiz, yerli ve yabancı turistlerimizin en uğrak yerlerinden bir tanesi haline dönüştü. Benim müşteri portfeyimizin yüzde 80’i yabancı. Diğeri de Trabzon’a misafir gelmiş Trabzonlu dostlarımız buraya geliyor. Bizim yol problemlerimiz, ulaşım problemlerimiz bunlar belki bizi dört yıla uzattı ama sistem oturmuş artık misafirlerimizi en iyi şekilde ağarlayabiliyoruz. O anlamda gelecekte şehirde daha çok söz ettirecek, ekonomik katkı sağlayacak bir ortam oluşturmak için gayret ediyoruz.
HAKAN ŞENER