Fetullahçı Terör Örgütüne mensup bir grup asker tarafından yapılmaya çalışılan darbe büyük bir direnişle engellendi. 15 Temmuz darbe girişimi yüzlerce insanın şehit olmasına, binlerce insanın ise yaralanmasına sebep oldu. 15 Temmuz gecesi milyonlarca insan sokağa indi.
O gece sokağa inenlerin arsında bu kez kadınlarda vardı. Evde oturmak yerine o gece Vatanını savunmak için eşiyle sokağa çıkan kadınlar, çocuklarını, eşini kardeşini bir an düşünmeden sokakta vatanını savunmak için mermi yağmurunun altıda tankların önünde yerini aldı. 1915 Kurtuluş Savaşının Nene Hatunu ’nu 15 Temmuz kadınları Darbe Girişi gerçekleştiğinde tekrar geri getirdi. AK Parti Trabzon İl Kadın Kolları Başkanı Bahar Ayvazoğlu ve Anadolu Eğitim Kültür ve İrfan Derneği Kadın Komisyon Başkanı Hava Demir o geceyi ve bütün kadınları anlattı.

Kadın Memleket Meselesi Dedi Ve Sokağa Çıktı
Bahar Ayvazoğlu; Darbe girişiminde kadın çok önemli, çok özel, çok etken bir pozisyondaydı. Bu güne kadar memleketi ilgilendiren hiçbir konu da kadınlarımız edilgen olmadı. 15 Temmuz gecesi kadın; annelik, eşlik, kardeşlik kadına biçilen rol ne ise hepsinin üzerinde farklı bir misyonda olduğunu fark etti.
Her şeyin önünde vatanının milletinin olduğunu görerek memleket meselesi dedi ve sokaklara çıktı. Bu daha önceden tasarlanabilecek bir şey değildi. Bu bizim genlerimize işlenen millet şuurumuzun bir şekilde ortaya çıkmasının göstergesiydi. Kadının ne kadar cesur ne kadar kararlı ve gelecek nesiller yetiştiren annelik rolünün ne kadar önemli olduğunu o gece bir kez daha görmüş olduk.
Bütün Kadınlar Aynı Duyguyu Yaşadı

Bu sadece bana has bir duygu değil. Ortak duyguları aynı anda yaşayabilmişiz. Bizde herkes gibi darbeyi evimizde öğrendik. Önce inanmadık nasıl böyle bir şey olabilir diye. O gece kendimle ilgili özel bir durumda yaşamıştım. Babamla ilgili çok önemli bir rahatsızlık öğrenmiştim. Evdeydik, televizyonu açtık ve darbe olduğunu öğrendik. Ailevi boyutunu unuttum ne duruyoruz sokağa çıkalım dedim. Hiç düşünmedik benim iki çocuğum var çocukları evde bıraktık. Eşimle arkadaşlarımla birlikte meydana indik. Hiç düşünmedik inersek ne olur başımıza ne gelir, evimize dönebilir miyiz, çocuklarımızı görebilir miyiz bunları hiç düşünmedik. O an farklı bir atmosfere giriyorsunuz.
Vatanın, Milletin Bize İhtiyacı Vardı
Bazı şeyler yaşanmadan anlaşılmıyor. Darbenin nasıl sonuçlanacağını bilmeden indik. Ben ölmeye gidiyorum dedim. Yani ben öleceksem böyle bir şey için öleyim. Başka bir şey için ölmeyim çünkü biz yıllardır bunun savaşını veriyoruz. Siyaset yaparken kişisel çıkarlar yâda menfaatler ya da küçük hesaplar için değil gerçek anlamda vatan millet aşkı için yapıyoruz. Vatanın milletin bize en çok ihtiyacı olduğu dönem o dönemi evde oturarak geçiremezdik. Öyle bir sorumluluğu da üstlenemezdik. Dolayısıyla hiç düşünmeden sokaklara indik zaten muhteşem bir geceydi o gece. Siyasi görüş ne olursa olsun insanlar memleketleri için sokağa çıktılar. Çok güzel canlı fotoğraflar gördük o gece. Türk kadını ilerleyen zamanlarda yine aynı cesareti gösterebilir. Çünkü zaman geçtikçe biz neleri kaybedebileceğimizi daha net gördük. O gece bir refleks olarak dışarı çıktık. Hep söylenir ya bize bu millet en zor günlerde kenetlenerek bir şeyleri başarabilmiştir. Kurtuluş savaşını, Çanakkale Savaşını bu şekilde zafere dönüştürmüş bir millet. Biz bunu hep tarih kitaplarından okuduk. Böyle miyiz değil miyiz bilmiyorduk aslında. Bizim atalarımız böyleydi ama biz böyle miyiz diye bunun hiç testini yapamamıştık. Şimdi bire bir savaş alanının içerisine girdik.

Bizim Genlerimize İşlemiş
Darbe başarılı olsaydı bir savaş ortamında olacaktık. Kim bilir neler başımıza neler gelecekti biz bunu o gece gördük. Bunun bizim mayamızda olduğunu, genlerimize işlendiğini o gece gördük. Bu hakikaten her millet başaramaz. Diğer milletlerin hayrete düşmesi bundan. Çünkü onlara çok farklı davranırlardı. Bizim gibi vatan sevgisi ile alana çıkamazlardı. Biz bunu gösterdik, ispatladık kendimizde yaşadık. Bundan sonra böyle bir şey olsa çok daha büyük bir kenetlenme olur. Çünkü neleri kaybedebileceğimizi sonradan oturduk ve düşünme imkânı bulduk. O gece den sonra sürekli alanlarda olduğumuz için hiç evimize gitmediğimiz için sokaktaki insanların hangi siyasi görüşten olduğunu insan anlıyor. Samimi siyasetçilerin aslında aynı amaç için farklı yollardan ilerlemeye çalışan merciler olduğunu düşünürüm hep. Milletini seven CHP’li de, AK Partilide, MHP’linin de aslında amacı tektir. Ancak onun gittiği yolu ben benimsemem benim gittiğim yolu o benimsemez. Ben kendi gittiğim yolun doğru olduğunu düşünürüm o kendi yolunun doğru olduğunu düşünür. Ama o gece o amaç bizi birleştirdi. İyi ki birleştirdi çünkü buna Türkiye’nin çok ihtiyacı vardı.

Aynı Amaç İçin Sokağa Döküldük
Türkiye’de yaşayan insanlar sürekli kutuplaştırıldı. Cumhuriyet’ten bu yana çok büyük oyunlar oynandı Türkiye üzerinde. Türklük, Kürtlük üzerinden insanlar bölünmeye çalışıldı. Oysaki biz kardeşiz. Laik olan- Anti Laik olan, Başörtülü ya da başörtülü olmayan, ilerici-gerici, sağcı- solcu diye bizi ayırdılar. Biz farkında olmadan birilerinin eliyle birbirimiz yabancılaştık. Küçük küçük düşman toplulukları oluşturulmaya çalışıldı. Darbe ile birlikte birbirine yabancı gözle bakan şüphe ile yaklaşan, sevmeyen insanlar aynı pota da eridi, aynı amaç için sokaklara döküldü. Bu bulunmaz bir tabloydu Türkiye için. Ve çok güzel bir mesaj vermiş olduk. Biz Osmanlı geleneğinden itibaren ataerkil değil anaerkil bir toplumuz. Bunu insanlara bir türlü anlamadık bizim kültürümüz de kadının apayrı bir yeri var. Birileri Müslüman kadınların sindirildiğinin, bastırıldığının, insan yerine konulmadığının çığırtkanlığını yapmaya çalışıyor. Türkiye’yi böyle fotoğraflamaya çalışıyorlar. Bu bizim içimizde de var. Birilerine gör bizim başörtüsü takmamız kendi isteğimize göre olamaz. Darbe gecesi tankların üzerine yürüyen o çarşaflı kadın ne kadar güzel. Çarşaflı bir kadının yanında başı açık bir kadın ikisi aynı kamyonete bindiler ve darbe gecesi ölümüne sokağa çıktılar. Askerleri tek başına ikna etmeye çalışan kadın. Neticede bu kadınlarla darbe tersine çevrildi. Bu kadınların doğurduğu çocuklarla onların eşleriyle, kardeşleriyle darbe engellendi. Özne olan o gece kadındı. Toplumu büyüten dinamikleri yetiştiren kadındı. Ben o ruhun kaybolmasını istemiyorum. Biz bu gün onların sayesinde hayattayız. İnşallah bundan sonra da anneler böyle evlatlar yetiştirirler. Kadınsız hiçbir zaman olmadı. O Çanakkale ruhunu biz o gece yaşamış olduk. Seyit Onbaşıların ölmediğini gördük, Nene Hatunların yaşadığını gördük aramızda olduğunu gördük. Yeni kapı ruhunu asla kaybetmemeliyiz. Burada iki tip insan ortaya çıktı hainler ve kahramanlar. Birlik ve beraberlik duygusunu hep farklı siyasi partilerin bir araya gelmesi ile vermeye çalışıyoruz. Asıl birliktelik kadını ile erkeği ile sokağa çıkmakla oldu. Bu her şeyin üstünde bir şeydi. Bunu sağcı olmakla, solcu olmakla inanmakla, inanmamakla bağdaştırtabileceğimiz bir şey değil. Kadın-erkek kenetlendi ve sokağa çıktı. Kimse eşine sen dur ben gideyim demedi. Hep birlikte çıktılar. 15 yaşında ki çocuklar şahadete ulaştı. Anne 15 yaşında ki oğluna oğlum senin ne işin var sokakta demedi. Evlat gönderiyorsunuz sokağa bu her kadının yapabileceği bir şey değil. Biz bu vatanı böyle kurtardık. 15 yaşında çarıkları yırtık askerler ile okuldan alınıp cepheye sürülen askerlerle nasıl ki kurtardıysak bu günde onlarla kurtardık. Bu ruh ölmedi bunu gördük.
15 Temmuz’da Türk Kadını Destan Yazdı

Cumhurbaşkanımızın Sesini Duyunca Ferahladık
Biz darbeyi o gece yolda öğrendik. Eşimin kardeşi bizi ardı on buçuk gibiydi böyle şeyler haberin var mı? Ben hemen telefonu açtım Başbakanımızın bir kalkışma olduğunu söylediğini gördüm. O an tek düşündüğün şey Sayın Cumhurbaşkanımızın hayatı ve TRT’yi ele geçirdiler mi? Sonra Cumhurbaşkanımızın sesini duyunca ferahladık. Balıkesir’den hiç durmadan Trabzon’a geldik. İlk salaları Ordu’da duyduk. Biz o gece sokağa çıktık Cumhurbaşkanımız ne zaman ki mitinglere son veriyoruz dedi biz o veriyoruz dediği ana kadar hep meydanlardaydık. Eve gidip çocukları yedirip içirip meydana geliyordum. Ben nasıl evde durabilirdim.

Türk Kadınını Cesaretlendiren 1914 Ruhuydu
Türk kadınını cesaretlendiren 1914 ve 1918 ruhuydu. Eğer kağnısını alıp savaşa giden bir Nene Hatun varsa ya da evladını kınalayıp savaşan gönderen anneler var ise biz olduğumuz yerde duramazdık. Hatta ben çok imrenmişimdir. Kadınlardan biri de ben olsaydım. Biz göz göre göre bu vatanı başkalarına emanet edecek kadar cahil ve hiçbir şey görmemiş insanlar değiliz. Çünkü bu vatan çok badireler atlattı. Bu ülke bu anlamda çok mesafeler kat etti. Biz belki darbe yaşamadık ama bu ülkede küçük darbeler yaşandı. 28 Şubat’lar yaşandı bu ülkede. Cumhurbaşkanımız bu ülke için bulunmaz nimet. Bu gün bu darbe girişimi atlatılmışsa onun dik duruşu sayesindedir. O gitse bu ülke gidecekti. Hala Cumhurbaşkanı ne yaptı diyen insan varsa ben ona sadece acırım. Biz arkadaşlarla oturduk o gece ne yapabiliriz diye düşündük. Meydanlara indik kadınlar olarak. Başka şeyler yapmayı düşündük ve 15 Temmuz anı defteri tuttuk. Biz 15 Temmuz’da stant açan tek derneğiz. O anı defterine birçok Arap kadınlar anı yazdı. Eşlerimize destek olduk, devletimize destek olduk. Allah kadınları özel olarak yaratmıştır. Acıyı da acıya katlanma hissini de Allah kadına vermiştir.
Türk Kadını Cesaretini Gösterdi
Sayın Cumhurbaşkanımızın meydanlara inin sözü olmamış olsaydı yine inerdik ama herkes inmeyebilirdi. Şunu biliyoruz ki Sayın Cumhurbaşkanımız bu ülkenin ebedi ve ilelebet bekçisiydi. Onun sözü bizim için büyük bir kaynaktı ışıktı. Onun sözü biz kaynak oldu, rehber oldu. Biz Sayın Cumhurbaşkanımızın meydanları terk etmeyin demesini çok önemsiyoruz. O terk etmeyin dediği ana kadar biz meydanları terk etmedik. Orada sabahladık, bayrak salladık. Milli Mücadele ruhunda, Çanakkale savaşında yalın ayak çocuğunu savaşa gönderen askere su taşıyan bizim ninelerimiz bize ah ederdi. Onlara biz ne cevap verirdik. Onların vebali vardır. Eğer bugün biz bu mücadeleyi verememiş olsaydık yarın evlatlarımız bunun hesabını sorardı. Biz meydana inerken şehit olmayı göze aldık. Çocuklarımızla vedalaştık, abdestimizi alıp geldik. Bizim yarın çocuklarımıza anlatacaklarımız var. Türk milleti dünyaya bir demokrasi dersi verdi. Darbe nasıl önlenir bunu öğretti. Ve Türk kadını da cesaretini ferasetini gösterdi. Bu çok önemlidir.

Kadınlar Arasında Ki Uçurum Kapandı
Kur’an-ı Kerim o kadar özel ayetler indirmiş ki kadınlar için. Allahın kadına vermiş olduğu ruh Sümeyye ruhudur. Vatan savunma aşkı bize dinimizin emridir, bir duygudur. Geleneksel ve modern kadını son mitinge bir arada gördük. Belki ilk başta insan bunun idrakine varamadı ama daha sonra anladılar ki gerçekten bu bir darbeydi. O zaman gördük ki Türk milleti Tek vücut oldu. Meydan’da biz sağcını, solcunu gördük yan yana durduk, kol kola olduk. Onlar da anladılar ki bu ülke giderse sadece sağcılar değil solcularda gidecek. Herkes batacaktı. Ben kadınlar arasında ki bu uçurumun kapandığını görüyorum inşallah ta böyle olur.
SONAY ÇALUK