Kaleci Okan Kocuk, 6 saniyenin 3 katı fazla topu elinde tutmuş.
Hakem de kuralı uygulamış ve maç da 3-3 bitti.
“Hakemin bu 6 saniye kararı doğru!” deyip, bu yönde demeçler vermeliydi İmparatore!
Ortalığı karıştırıyor “Hakkımız yendi”, diye!
Yorumcuların bazıları da “Neden uyguluyor ki hakem bu kuralı? Uygulayan pek yok!”, deyip ateşe benzin döküyorlar.
Hakem eğer o kararı vermeseydi Gaziantep’in hakkı yenecekti. Belki aldıkları bir puan ile bu sezon küme düşmeyecekler.
İmparatore Fatih Terim maç sonunda demiş ki; “Virüsü bedenlerde değil, zihinlerde ve niyetlerde arayacak bir buluş bekliyorum".
Yani  “Hakem kuralı uygulamasın, Gaziantep’in hakkını alıp, bize versin” demek bu.
Vallahi Türk Futbolu’nu kurtaracaktın ama şu haline bak!
GS seri galibiyetler alırken, hiç başka takımların hakkı yenilmedi?
Fakat, 8 puan geriye düşülünce yine çene de düştü!
Sahada değil masada oynama başladı!
Abdürrahim Albayrak da, geçen yıl konuşacaktı. Şampiyon olunca konuşmadı. Nasip bu seneye imiş!
“Konuş be Abdürrahim!”
Muslera, iyi bir kaleci ki farkı son iki maçta da, görünüyor.
Bu gidişle BJK, GS’ı yakalar ve belki de geçer.
GS ise; Fener taktiği uygulamaya başladı.
Sahada kaybedince, masada oyunlar başladı.
Fakat, Fener sustu artık.
Sahada oynayamadıklarını anladılar.
Futbol sahada oynanıyor.
Bir arkadaşım “Masada en iyi oynayan GS’dır!” demişti.
Bakalım bu yıl nasıl oynayacaklar?
Çünkü çok az zaman kaldı ve bu fark da zor kapanır.
Futbol oynayın da seyredelim.
Kavgayı bırakın.
Spor bu değil.
Bu arada GS, Okan Buruk ile anlaşıp, yeni bir sayfa açmalı.