Türkiye’de ulaşım başlı başına kendi içerisinde başına büyük bir hikayeler barındırıyor.
Ulaşım deyince sadece karayolu ağı değil, hava, deniz, tren yolu.
Türkiye’nin nüfusu arttı, imkanlar arttı, gayri safi milli hasılamızın 1 trilyon lirayı gördüğü dönem oldu.
Bir ülke için en hassas değer vergilerin nasıl kullanıldığı ve halka nasıl döndüğüdür.
Baktığımızda ulaşım, sağlık, altyapı, askeri donanma yönünden her şeyin üzerine koyduk.


Ulaşım çizgisine döndüğümüzde; Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Rize-Artvin Havalimanının dünyanın sayılı mühendislik örneklerinden biri olduğunu, 2,8 milyon metrekare deniz dolgusu üzerine inşa edilen havalimanının yıl sonunda hizmete açılacağını açıkladı.


Havalimanları noktasında neredeyse 81 ilimiz havayolu ağından faydalanacak hale geldi.
Daha en yakın dönemde Avrupa’nın en büyük havalimanı İstanbul Havalimanı açıldı.
Peşi sıra izleyen Kanal İstanbul Projesi var.


Çin artık tartışmasız lider ülkelerden biri olma durumunda. Tarihi İpek Yolu’nu canlandırarak Pekin’den Londra’ya kadar kesintisiz bir ticaret yolu oluşturmayı hedefleyen Çin’in önderliğini yaptığı "Kuşak ve Yol Projesi" 2013'te kamuoyuyla paylaşıldı ve aynı yıl Türkiye bu girişimi destekleyeceğini duyurdu.


İstanbul’dan kalkan trenler Çin’le buluşuyor. Kanal İstanbul Projesi bu plan etrafında da düşünülebilir.


Bölgelerin etkileşimi ulaşım ağının gelişmesi için özellikle Trabzon ve Karadeniz demiryolu ağının bir an önce hayata geçirilmesini bekliyor. Cumhurbaşkanı ilk kez bununla ilgili net konuştu, mutlu olduk.
Rize’de Ovit Tüneli açıldı, Gümüşhane ve içeriye kısa sürede erişilecek Zigana Tüneli de muhtemelen sene sonu bitirilir.


Binali Yıldırım ve Cahit Turhan’ın meşhur bir sözü vardı bölünmüş yolların mimarları. Şöyle derdiler; yolları bölüyoruz, hayatları birleştiriyoruz. Şimdi de Karayolları Genel Müdürü Sevgili Abdulkadir Uraloğlu yolları ve gönülleri birbirine bağlıyor.
İş insanı Abdullah Kiğılı bir şeye vurgu yaptı; ‘Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye'nin ikinci büyük hamlesine imza attı, AK Parti ile ülkemiz 50 yıl ileriye gitti.’ 


Her zaman geçmişten ders alarak hareket etmek lazım. Bütün gayretimiz çocuklarımıza ve torunlarımıza daha iyi bir Türkiye bırakma gayreti olmalı. 
Kuşkusuz daha iyi seviyelerde olabilirdik ama inanın her iktidarın Türkiye’nin yavaşlatılması için paçasından çekilmiştir.

En çarpıcı örneklerden biri.


Türkiye teröre milyar dolarlar harcadı, 40 yılı aşkın süredir Batı ve işbirlikçiler Türkiye’nin dişinden tırnağından artırdığını terörle mücadelede tabir-i caizse kemirtti.
Kemal Kılıçdaroğlu, Meral Akşener veya ABD’nin dostu olarak gören Ali Babacan gelse bu değişecek mi?
Asla.


Nice evlatlarımız şehit ve gazi oldu, vatanımız daim olsun, şehitlerimize bir kez daha rahmet olsun.
Yeni bir dünya kuruluyor, Türkiye coğrafi potansiyeli ile artık masada söz sahibi bir ülke.
Mağarada silahsız şehit edilen o evlatlarının kanını yerde bırakmayacaktır.
Geçmişte yapılan katliamların hesabını tek tek sormadı mı?
PKK’nin bölge sorumlularını tepe yöneticilerini tek tek yok etmedi mi?
Bu devlet vicdanları yine rahatlatacaktır.