Trabzonspor üç haftadır kazanıyordu ama oyun olarak çok kötü bir performans ortaya koyuyordu. Bu oyun anlayışının haftalar ilerledikçe gelişeceğini umuyorduk ama maalesef en küçük bir ilerleme kaydedilememiş. Birbirinin kopyası olan ilk üç haftadaki maçlardan sonra, Samsunspor maçı bir diriliş, bir silkiniş maçı olur diye düşünüyorduk.
Fakat görülen o ki, oyun olarak yukarı yönde ivme kazanması gereken takım, ilk üç haftaya göre daha kötü bir performans sergileyerek ilerisi için hem umut olmaktan uzaklaşmış oldu hemde iki puandan olarak ligdeki ilk yarasını almış oldu.
Trabzonspor’u takip eden herkes, bu takıma transfer yapılması gerektiğini düşünüyor. Doğru olabilir, ama öncelikle bu takımın iyi bir oyun planının olması gerekir diye düşünüyorum. Trabzonspor gibi bir takım, attığı golün üzerine yatarak skoru korumak için mücadele etmez. Trabzonspor’un ilk üç haftada yaptığı plan bunun üzerine kuruluydu. Ama bu oyun anlayışının sürdürülebilir olmadığını Samsunspor maçında görmüş olduk.
Sezon başında takıma katılan yeni transferlerin faydasından çok zararı oluyor gibi. Gördüğüm kadarı ile takım için oynamaktan çok kendileri için oynamaya çalışan bir anlayışları var. Burada Onuachu’ya ayrı bir parantez açmak isterim. Üçüncü bölgede böyle bir oyuncuya sahipseniz eliniz çok güçlü demektir, ama üzülerek söylemek isterim ki. Trabzonspor bu oyuncuyu olması gerektiği gibi kullanamıyor. Samsunspor maçında bu oyuncuya tek bir orta geldi oda gol oldu. Peki böylesine güçlü bir avantajınız varken 90 dakika nasıl olurda tek bir yan topla maçı bitirirsiniz.
Teknik ekibin bu yılki hedefi nedir, bunu kamuoyuna açıklamaları gerekiyor. Bu ligde bizim rakibimiz ilk dört haftadaki takımlarmıdır, yoksa üç büyüklermidir. Bunun netleşmesi gerekmektedir. Trabzonspor’un havasından mıdır suyundan mıdır bilemiyorum, ama gelen giden tüm teknik ekipler iş üretmekten çok laf üretmeyi seviyorlar.