Türkiye zor bir süreci geçiyor. Derin bir nefes aldık o kadar.

Bu süreçten en fazla etkilenen sektör de inşaat sektörü oldu.

İnşaat sektörünün bine yakın ürünü vardır.

Ama iki temel üzerine kurulur inşaat. Bunlardan birisi demir, diğeri ise çimento ve betondur.

Bu fiyatlar ne kadar aşağıya gelirse inşaatlar yapılır ve satılır.

Türkiye’nin depreme dayanıklı konut açığı olduğu bir gerçektir.

Yıllarca inşaatları Çimento ile suyu karıştırıp ve insan gücünü katarak gerçekleştirdik.

Ama her dönemde de yıkılan evler ve kaybolan canlar vardı.

1999 depreminde 20 bin vatandaşımızı kaybettik.

Arkasından Düzce depremi sonrasında diğer depremler canlarımızı yaktı.

2000 yılından sonra rahmetli Ecevit kabinesinin yaptığı önemli iki düzenleme oldu.

Bunlardan birisi deprem yönetmeliğinin çıkarılması. Yani zemin etüdü ve yapı denetim kontrolünün getirilmesi.

Diğeri ise KPSS ile işe alımlar.

Deprem yönetmeliği sonrasında inşaatlarda kullanılan demir ve çimento denetleniyor. Ve yapı denetimciler eğer eksik bulursa inşaatları durdurabiliyorlar.

Yapı denetimler artınca beton santralleri de hızlanmaya başladı.

Bu beton santrallerinde inşaat mühendisleri ve diğer mühendisler çalışıyor. Santrallerin zaman, zaman çevreye zarar verdikleri de bilinir.

Yomra da Güseybazalt beton aktif ve 65 kişi çalışıyor. Kaliteli beton yapıp satıyorlar, çevreyi de en üst düzeyde korumaya çalışıyor.

Ancak maliyetler yüksek.

Neden? Beton yapımının en önemli numunesi Kalker Trabzon’da yeterince yok.

Gümüşhane’de ocaklar kurulmuş ve oradan Trabzon’a kamyonlarla taşınıyor.

Navlun ücreti ve diğer alımlarla birlikte fiyatlar yükseliyor.

Trabzon Yomralı iş insanı Fethi Gümrükçü de sorunu kökünden çözmek ve  diğer beton santrallerinin de kullanacağı bir ocak keşfetti.

Özdil Yavuz Selim Mahallesi’nde.

Beldenin üstünde.

Heyelan tehlikesi yok. Su kaynaklarına verilen zarar yok.

Çevre Etkileşim Raporu (ÇED) da olumlu gelmiş.

Ocak için tam kazma vuracak ki, Trabzon Büyükşehir Belediyesinin yürütmeyi durdurma davası açılıyor.

Gümkrükçü  dava açıldıktan sonra kendisi de müdahil oluyor ve sonucu bekliyor.

Kendisini Yomra’ya ziyarete gittim.

Sohbet ettik.

Sakin ve soğukanlılığını hiç bozmayan bir isim.

Diyor ki, ‘Şu an 65 kişi istihdam ediyorum, daha fazlasını da yapabilirim. Ama yargı ensemizde.’

Bir taraftan Cumurbaşkanı Tayyip Erdoğan istihdam diyor.

Bir tarftan üretim diyoruz.

Ama gelin görün ki, üretim yapmak isteyene de engel olmaya çalışıyoruz.

Bazı isimlere sıra gelince doğanın göğsünü eşeliyoruz!

Bazıları da işlerini iğnenin deliğinden geçiriyorlar.

Bazılarına sıra gelince de yeşilin üzerinde adım attırmıyoruz.

İşte AK Parti’nin düzeltmesi gereken en önemli bir sorun da budur!

Adalet.

Haber olarak da verdik, Fethi Gümrükçü’nün önünü açın.

Açın hatta destekleyin.

Ama denetlemeyi de ihmal etmeyin..