Kongre süreçlerini tamamlayan iktidar ile genel seçim şokunu üzerinden atan muhalefet te gözler artık yerel seçimlere çevrilmiş durumda
Mart 2019’da yapılacak yerel seçimlerin havasına çoktan girildi bile.
Başkan adayları yavaş-yavaş ortaya çıkmaya başladı.
Muhtar adayları ise sanki yarın seçim varmış gibi hazır-kıta bekliyor.
Muhtarlık seçimleri hiç bu kadar değere binmemişti.
Yerel yönetimler şehirlerin aynası.
Misyon ve vizyon açısından bakıldığında çok önem arz ediyor.
Şehirlerin temiz-sağlıklı-huzurlu ve yaşanabilir olması yerel yönetimlere bağlıdır.
Suyun başında ehli insanlar varsa kazanan şehirler olur.
Türkiye’de bunun olumlu-olumsuzbir çok örneği var.
Belediye başkanlarının kişisel zekası, ekip çalışması ve halkla uyumu sonrası ortaya çıkan tablo mükemmele yakın oluyor.
İnsan yaşadığı şehirden zevk alıyor.
Düşünsenize ulaşım sorunu çözülmüş, yeşil alanlar kazanılmış ,alt yapı sorunları çözülmüş ,parklar yapılmış, istihdam sıkıntısı olmayan  güvenli bir şehirler.
Kim yaşamak istemez ki!
Aksi durumda ise işin-içinden çıkılmıyor.
Rant uğruna harap olmuş şehirleri düşün bir de..
Ulaşım boğuyor, çöpler toplanmıyor, suyu içilmiyor, parkı yok-yeşil alanı tüketmiş..
Vatandaşla ilişkin kesilmiş, yeni projelere kapılar kapanmış, çalışanlar fişlenmiş, torpil ve rüşvet almış başını gitmiş..
İyi-güzel-çirkin..
Yerel yönetimlerde mesele niyet..
Mesele işin ehli-olup olmamak..
Aklı-selim başkan ve yöneticilerle kazanan şehirler kazanan ülke olur.
Yoksa boşa giden onca zamandan öteye geçmez.
Değişim olacaksa, farkındalık ortaya çıkacaksa yerel seçimlerde iyi niyetli-dürüst-işini bilen, liyakatlı, onurlu insanları suyun başına getirmek zorundayız
Mutlu bir şehir mi, yoksa kendisi ile kavgalı mutsuz bir şehir mi?
Hepsi bizim elimizde..
Yerel seçimlerde adaylara çok iyi bakmak onları çok iyi analiz yapmak şart.
Yoksa son pişmanlık fayda etmiyor.
Koca 5 yıl heba oluyor!

ALİMLER ÇOK GEÇ KALMADINIZ MI?

Doğu –Güneydoğu ve Karadeniz alimleri arasından Din-Bir-Der ve MEDAV öncülüğünde kardeşlik köprüleri kuruldu.
Diyarbakır, Şanlıurfa, Mardin, Batman, Siirt, Bitlis ve Bingöl’den gelen 85 kişilik ekip kurban bayramında Trabzon’da buluştu.
Karşılıklı ziyaretler yapılıyor.
Çok anlamlı ve değerli buluşmalar gerçekleşiyor.
Medrese Alimleri Vakfı Başkanı Tayyip Elçi “Fitne peşinde koşanlara asla prim vermeyelim.Türk-Kürt kardeşliği imanımızın bir gereğidir” diyor..
Elçi başkan doğru söyler elbette.
Ama son 2 yıldır gerçekleşen bu ziyaretler kapsamında geç kalınmadı mı?
Daha önce neredeydiniz ey alimler.. Ey güzel insanlar?
PKK’ya ortak tavır koydunuz mu?
FETÖ  “gönül köprüsü” adı altında dinimizi kullanırken, alimleri bu projelere alet ederken, kardeşlik hukukunu suiistimal ederken niye sesiniz çıkmıyordu?
Üstelik bunlar hepinizin bilgisi dahlinde gerçekleşiyordu?
Neden bu buluşmalar zamanında olmadı? Neden bu konuda geri kaldınız?
Neden cemaatinizi bilgilendirme noktasında üzerlerinize düşeni yapmadınız?
Önce çok ciddi bir şekilde öz-eleştiri yapmanız gerekiyor. Sonra da yola çıktığınız bu çok anlamlı buluşmaları sonuna kadar kararlı bir şekilde sürdürmeniz gerekiyor.
Ne kadar samimi, ne kadar gerçekçi, ne kadar kardeş olduğunuzu elbet zaman gösterecek?