Onca sorunlarımız varken, günlerdir Filistin’i, Gazze’yi yazıp çiziyoruz konuşuyoruz. Diğer iç meselelerimizi, problemlerimizi bir kenara bıraktık milletçe İsrail’in yaptığı katliamı izliyoruz. Elimizden bir şey gelmese de, içimiz kan ağlasa da, yaşananları şimdilik izliyoruz.

Şu günlerde kendi işine tam anlamıyla adapte olabilen var mı acaba? Yaşanan bu durumu, bu vahşeti görmezden gelebilen var mı? İnsan olan, vicdan sahibi olan herkes bu durumdan rahatsızdır bence. Öyle bir rahatsızlık ki, adeta insanın yürekleri parçalanıyor bu durum karşısında.

Durmadan bombalanan bir kent ve içerisinde paramparça olmuş cesetler. En çok da çocuklar, bebek cesetleri. Yazması bile iç acıtıyor. Gazze nüfusunun çoğu kadın ve çocuklardan oluşmakta. Fakat İsrail hiçbir kural, hukuk tanımadan acımadan insafsızca bombalıyor.

Dünyanın gözü önünde oluk oluk kan akarken, bazı çevrelerin ses çıkarmaması, dünyalık işlerine, hatta zevki sefasına devam etmesi de bence düşünülmesi gereken başka bir acı.

En azından “Bir kötülük gördüğünüz zaman elinizle, gücünüz yetmezse dilinizle, ona da gücünüz yetmezse kalben buğz ediniz” hadisi şerifini tam da bu günler için tatbik etmek her Müslümanın görevi değil midir?

Müslüman demişken en çok da bugünkü duruma üzülüyorum. İlahi kitabında bir olmanın, beraber olmanın önemi o kadar açık ve net bir şekilde anlatılmışken, hâlâ daha bu durum karşısında ortak bir karar alamamanın eksikliğini tüm dünya çekiyor.

İki milyara yakın Müslüman Coğrafyası tam anlamıyla bu savaşın karşısında ortak bir eylem sergileyemiyorsa, yaşanan veya yaşanacak olan bu 3. Dünya Savaşını şimdiden kaybettik demektir.

Kınamak ve Ebabil Kuşlarının gelmesini beklemekten başka fikriyatı, eylemi olmayan Müslüman Coğrafyası zaten bu savaşta yıllardır geri planda kalmış, güç birliği yapamamıştır. Bence 3. Dünya Savaşı çoktan başladı.

Maalesef ki bu savaşta bizi önce fikrimizden, zihnimizden, imanımızdan vurdular. Öyle bir vurdular ki; Kerbela’dan beri toparlanamadık. Bölük pörçük olduk, fırkalara, mezheplere ayrıldık. Hem de öyle bir ayrıldık ki, toparlamak ne mümkün!

Bence ne Gazze’deki denizdeki gaz, ne de Akdeniz. Hedef ülke, Müslüman Coğrafyasını ayakta tutmaya çalışan Türkiye. Devlet Bahçeli’nin çıkışları söylemleri boşa değildir. Dünyanın en büyük uçak gemileri Akdeniz’de toplanıyorsa, ABD bütün yardım gücünü burada kullanıyorsa, etrafımızda onca yığınak yapıldıysa herkes bir düşünmeli derim.

3. Dünya savaşını çoktan başlattılar. Maddi, manevi, ahlaki, kültürel birçok cephe açtılar. Sıra geldi sadece yüz yüze çarpışmaya. Tek kurtuluş yolumuz kaldı o da birlik olmak. Sakın Filistin bizim meselemiz değildir demeyin. Çünkü biz İsrail için çok büyük bir meseleyiz. Bunu zamanla göreceğiz.

Sözlerime son verirken, vicdanı ve imkânı olanlar için her yazımda hatırlatıyorum, deprem ve deprem bölgesindekileri ne olur unutmayın, her daim hatırlayın. Kalın sağlıcakla.