İlginç bir huyumuz var toplum olarak. Bir insanı çoğunlukla ölünce araştırır daha iyi tanırız. Kimdir, ne iş yapar, neyin nesidir diye ancak o zaman bakar sonra değer veririz. Sonra da bolca Allah Rahmet eylesin deriz arkasından.
                        
Ben bu sözün böyle kullanılmasına da karşıyım aslında. Her ne kadar ölüleri hayırla anmak için bu söz kullanılsa da, sanki Allah’ın Rahmeti sadece ölen kullarına münhasırmış. Halbuki en çok Yüce Yaradan’ın Rahmet ve Mağfiretine bu dünyada ihtiyacımız var. Ama yok biz ille de ölünce Rahmet dileriz.
                         
Ne yalan söyleyeyim ben de kendisini tanımıyorum, ama ölmeden araştırdım Rahmet diledim kendisine. Sadece sosyal medyadan takip edip biliyordum, daha fazlasını öğrendim. Böylesi insanların kıymetini bence ölmeden bilmek gerek. Dilenecek Rahmeti dünyada iken de dilemek gerek kanaatindeyim.
                        
Adı, Abdullah Özer. Uluslararası Nakliyat şirket sahibi olsa da tırlarından ziyade  onun daha çok Bayrak aşkı, Vatan aşkı,memleketi  hatta uluslararasını dolaşmakta.Yıllardır Trabzon’da olmama rağmen tırlarından başka dikkatimi onun gözü pek korkusuzca Bayrak aşkı çekmiştir.
                    
Nerede bir asker, bir komutan, bir öğretmen, bir vatandaş şehit olmuşsa orada mutlaka vardır. O,kendi işinden çok  unutmayacağız dediğimiz şühedaları unutturmamaya ve vuruldukları yere bayrağımızı dalgalandırmaya kendini adamıştır. Ve hatta bünyesinde bulunan tırların üzerinde o ölümsüz kahramanları nakşettirmiştir. Koca koca tır filosu olan bir patron olsa da öyle hava civa kokan  şov yapan bir yanı yoktur.
                   
Yakından tanışmadım ama diğer patronlar gibi olmadığı da belli. Geçenlerde gazetemizde bir haberde  koca patron adamı “tır şoförü” diye arkadaşlar yazınca daha çok dikkatimi çekti. Yanlış anlamayın, tır şoförü küçümsenecek bir meslek değil elbet fakat bu tür yanlış ünvan kullanımında bazılarının ille de doğrusunu yazdırma hevesini de çok iyi bilirim. Dedim ya öyle sen ben gibi sıradan bir insan. Fakat, Bayrak aşkı,Vatan aşkı asla öyle sıradan değil.
                   
Yıllardır ülkemizde terörle mücadele konusunda nerelerden nereye geldiğimiz son zamanlarda herkes tarafından görülmekte ve bilinmektedir. Terörle mücadele sadece kurşuna kurşun sıkmakla olacak bir iş değil. Korkusuz dik duruşlarla, gidilmeyecek yerlere gitmekle, girilmeyecek yerlere girmekle olur. Terörle mücadelede bilhassa moral ve motivasyon çok önemlidir.
                  
Bu bağlamda Abdullah Özer bu mücadeleyi sivil bir vatandaş olarak korkusuzca tek başına vermektedir
. Kato Dağında kahpelere karşı verilen mücadelede askerlerimize moral olsun diye ziyaretlerine gitmekte hatta kendi elleriyle bile mangal ikramı yapmaktadır. O, dağlarda gezmek bir yana dursun bir tepeden bir tepeye ip çekerek koca şanlı bayrağımızı dalgalandırıyor.
                 
O şerefsizlere inat,şehit  öğretmen Necmettin Yılmaz’ın vurulduğu yere Tunceli Pülümür karayoluna şehidimizin posterini ve al bayrağımızı asmıştır.Hatta bayrağı asarken bile yine teröristlerce ateş altına alınmıştır.Terörle mücadelede yaptığı bu işlerde aldığı dualar,kahpelerin kurşunlarına kalkan oldu ki o olaydan yara almadan kurtuldu.Ölse kesin bol rahmet dileyecektik, istedim ki ölmeden dileyelim, dua edelim, destek verelim, kıymet bilelim,teşekkür edelim.
                    
Her vatan sevdalısının yapmak istediklerini gerçekleştiren Abdullah Özer Abi’yi bence diğer işadamları da örnek almalı. Bu arada Abdullah Abi yaptığı nakliye işini de en iyi şekilde yapanlardan. Sektörü temsilen, Trabzon Ticaret Odası Meclis Üyeliğine aday kendisi.Dilerim gönlünce kazanıp hedeflediği yere gelir.Bu yolda da destek verenlerinin çok olacağına eminim.Hayırlı olsun şimdiden.
                 
Allah senden razı olsun Abdullah Abi. Allah’ın Rahmeti, Mağfireti ve Bereketi daima üzerinize ve üzerimize olsun
. İyi haftalar.