Trabzonspor Başkanı, basın toplantısı düzenledi.. Ben basın toplantısında bir cümle üzerinde durmak istiyorum.
“Ben buraya kongreye 10 saat kala geldim”
Enterasan bir cümle.
Neresinden bakarsanız bakın; fiyasko bir ifade.
Öyle olsa dahi bir Başkan, heyecanlı bir Başkan,  böyle ifade kullanmaz, kullanmamalı..
Siz öyle ya da böyle Trabzonspor başkanlığına geldiniz.
Kamuoyuna ‘Biz öldük, biz bittik’ imajı veremezsiniz.
Hele hele bunu fiziksel hareketlerinizle de deşifre edemezsiniz.
Basın toplantısı mı izledik, ağlama duvarından bir kesit mi görüntülendi anlamadık?
Kimse sizi ‘niye şu borcu yaptınız?’ diye suçlamadı. Bilakis görev aldığınız için tebrik dahi etti.
İşinizin çok zor olduğu, bu işin altından kalkmanın imkansıza yakın bir durum olduğu herkes tarafından fazlasıyla dillendirildi.
Yine sizler yani Yönetim Kurulunuz basının eline inanılmaz malzemeler verdiler.
Bu herhalde basının suçu değil..
Siz göreve geldiğinizde aynen şunu söylediniz:
“Teknik ekibimizi Sayın Özkan Sümer belirleyecek. Bu anlamda kararları o verecek biz de karar vereceğiz.”
Herkeste bu sözünüze binaen durumdan vazife çıkartıp Özkan Hoca üzerinde yoğunlaştı.
Fakat kısa zamanda görüldü ki; Trabzon ve Trabzonspor hastalığı olan yöneticiler bu işe karışmadan edemediler.
Yani Avrupalı olmadılar.
Her kafadan bir ses çıkmaya başladı.
Biz de bunu yazdıysak malzemeyi siz verdiniz.
Bunu bir kenara koyalım.
Kredi aldınız yedi düvel ne şekil alındığını duydu.
Bunu biz mi yaydık?
Hayır.
Tabi ki yöneticileriniz.
Ve hatta Asbaşkanınız, Demirören gezisi için “Gitmeyip de ne yapacaktık? Bizi bu hallere düşürenler utansın!” dedi.
Kusura bakmayın da Sayın Asbaşkan, siz oraya gitmemek için göreve talip oldunuz.
Zaten sizden fikir almak için yanınıza gelmişler, ‘ben Asbaşkan olurum’ demişsiniz.
Öyle diyor o ziyarette olan şimdi de etkili bir yerde olan biri.
Yani siz kendinize görev adletmişsiniz.
Olabilir.
Siz iyi bir kulüpçüsünüz. Bunun altına imza atarım.
Fakat yaptığınız açıklamalar, özellikle Federasyon sonrası yaptığınız açıklamalar yenilir yutulur değil.
Yani öyle açıklamalar yaptınız ki Sayın Başkan sanki sizi buraya zorla getirdiler.
Yani Muharrem Usta bu kulübü resmen batırdı. Bu kabul.
Size kimse planınız programınız nerede diye sormadı.
E burası da güzel.
Bize şunu söyler misiniz, kongreye on saat kala görevi neden kabul ettiniz?
Trabzonspor sevdası mı, başka şey mi, ne yani nedir kabul etmenizde ki sebep?
Aşırı Trabzonspor sevgisi mi?
Ben şahsen inanmıyorum.
Türkiye de nelere şahit olduk, Trabzonspor da nelere şahit olduk.
İster istemez insanın içini karamsarlık sarıyor.
Bakın Futbol Şube Sorumlunuz Özkan Sümer diyor ki;
“Sayın Başkan Salı günü bir takım açıklamalar yapar ondan sonra da takımın hocasını açıklar.”
Ama açıklamadınız.
Çünkü kendi aranızda bir uyum yok.
Olması da mümkün değil.
Yöneticileri arıyoruz en çok kullandıkları şey “bilmiyoruz”
Bu kadar bilinmeyenle iş yapılmaz.
Trabzonspor kamuoyunun sizden beklentisi her kafadan bir ses çıkmasını önlemek ve Trabzonspor u istenilen seviyeye getirme gayretini göstermenizdir.
Bugün yaptığınız basın toplantısı ve eleştirilerinizi bizlere değil, sizi buraya on saat kala gönderenlere yapacaksınız.
Basın toplantısında fiziksel görüntünüz çok kötüydü Sayın Başkan.
Siz kendisine bakan düzgün giyimli, örtünmeyen, giyinen kalburüstü bir portreniz vardı.
Toplantı boyunca kendinizle uğraştınız.
Gözünüzü kaşıdınız, gömleğinize saçınıza dokundunuz.
Dağınık bir görüntünüz vardı. Vücud dili olarak bunun altında sinirlilik yatıyor gibiydi.
Bence sizin yapmanız gereken ne hoca ne şu ne bu..
Yapmanız gereken bir an önce “Yeni Trabzonspor” un temellerini atmaktır.
Gerisi inanın boş işler.
Hoca şu olmuş bu olmuş çok önemli değil.
Kulüpler sistematiğini kaybettiler mi saha içi de dışı da bozulmaya mahkumdur..
Trabzonspor’un çok ciddi bir planlamaya ihtiyacı var..
Trabzonspor’un işi çok zor..
Sayın Ağaoğlu her ne kadar ben getirildim iması verse de bu işi kotarabilecek birisi, Trabzonspor için başarması gerekir..
Buna destek verecek olan Trabzonspor’u gerçekten seven taraftarlardır.