Yeni yönetim ve de Ünal hoca ile birlikte alt yapıdan gelen gençlerin de büyük desteği ile gelinen nokta takdir edilmesi gereken noktadır. Matematik olarak hala şansımız olsa da üçüncülük bir hayli zor görünüyor. Dördüncülüğü de beşinci ile olan puan farkını dikkate alırsak önceden garantiledik diyebiliriz. Bu da Avrupa demektir. Demek oluyor ki şimdiden ülkeyi temsil anlamında Trabzonspor’a yakışır bir takım için tüm olanakları seferber etmemiz gerekecek.
 
Hala ligin en güzel futbolunu oynadığımızdan hareketle görünen eksikler, gidecek ve kalacaklar, var olan oyun şeklini bozmayacak şekilde titizlikle korunmalıdır. Tersine uygulanacak transfer politikası ile var olanı geliştirmek ana hedef olmalıdır. Gerçi kâğıt üzerinde bunları yazmak kolayda eski bir yönetici olarak yönetimin bir hayli ekonomik sıkıntı içinde olduklarını da bildiğimi söylemeliyim. Ne var ki yönetimin yönetirken yüreklerine taş basarak gösterdikleri fedakârlığın karşılığını göreceklerini umuyorum. Her ne kadar bu karşılık kulübe yük getirse de ekonomiyi çevirmek adına da ihtiyaçtır. Bu arada şunu da söylemeliyim, yazdığım son iki cümleyi inandığımdan değil sırası geldiği için yazmam gerektiği için yazdım…!
 
Sevgili okurlar maçla ilgili birkaç kelam etmek gerekirse öncelikle şunu birlikte görelim Konya eski Konya değil. Aykut hocaya rağmen eski gücünden ve de oyun şeklinden bir hayli uzak. Rahatlıkla kazanabilirdik, ancak son haftaların başarılı futbolcusu Nwakaeme’yi Aykut hoca iki kişi ile durdurunca işimiz biraz güçleşti. Buna rağmen yakaladığımız pozisyonlar ve direkten dönen iki topumuzu da düşünürsek kazanmamız gerekirken beraberliği zor bulmuş olduk. Futbol işte böyle bir oyun, cazibesi de buradan geliyor. Beraberlik maçın hakkı idi diyebiliriz. İki kalecinin iyi oynaması maçın berabere bitmesinde önemli rol oynadıklarını da hatırlatmada fayda var.

Sonuç olarak alınan bir puandan önce yenilmezliğimizi bir basamak daha ileriye taşımış olduk. Emeği geçen herkesi kutluyorum. İyi haftalar.