Bütçe görüşmeleri, rüşvet ve yolsuzluk operasyonları ile gölgede kaldı. Meclis koridorlarında ve Ankara sokaklarında yolsuzluk, rüşvet ve operasyonlarıyla kaynıyor. Söylenenler, iddia edilenler çok vahim. Hep birlikte izliyoruz. Yaşanan oylar çok üz

Bütçe görüşmeleri, rüşvet ve yolsuzluk operasyonları ile gölgede kaldı. Meclis koridorlarında ve Ankara sokaklarında yolsuzluk, rüşvet ve operasyonlarıyla kaynıyor. Söylenenler, iddia edilenler çok vahim. Hep birlikte izliyoruz. Yaşanan oylar çok üzücüdür, yüzkarasıdır, ama işler burada bitmeyecek, arkası gelecek. Meclis’teki deneyimli siyasetçi ‘Yaşanan sadece bir başlangıçtır. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde böyle bir olay görülmedi’ dedi. Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ile ilgili görüşlerimi daha öncesinde ‘Maliye emin ellerdedir’ başlığıyla dile getirmiştim. Dürüst ve namuslu bir politikacıdır. Aile yakınlarımdan bilirim. Batman’daki ablası hala yeşil kart ile yaşıyor. Bayramlarda yeğenlerine maaşından haçlık veriyor, bakan olarak katılmak zorunda olduğu düğünlere bile kendi kesesinden takılar takıyor ve bundan zorlanıyor. Kolay değil, günde iki düğün. Başında bulunduğu bakanlık, kendisine bağlı olduğu kurumlar önemli kurumlardır. Bir işadamına gülümsese serveti ayaklarına sererler. Ama yapmıyor. Meclis kürsüsündeki: ‘Ben olsaydım istifa ederdim. Allah belalarını versin’ diye haykırması meclis tutanaklara geçti, tarih sayfalarında da yer alacak. Bende aynı şeyi tekrar ediyorum ‘doğmamış yetimin hakkını yiyen varsa Allah belasını versinKim bunlar? Eğer operasyon devam etseydi, eğer Başbakan önlem alıp emniyette operasyon yapmasaydı. Yeni birkaç operasyona daha düğmeye basılacaktı. Neden olacaktı, nasıl olacaktı bilmem.. Ama düğmeye basılmıştı. Takiplerin yapıldığı, dinlenmelerin tamamlandığı konuşuluyor. Eğer yapılsaydı, Rizeli çok ünlü ve büyük işadamını, aynı şekilde bir Genel Müdür  gözaltına alınacaktı. Şu anda ertelenmiş, rafa kaldırılmış olabilir. Ancak Cemaat-Hükümet arasındaki ilk rövanşta dosyalar, belgeler servis edilebilir. Ya da cemaat servis için başka yere ulaştırabilir. Daha önceden de yazmıştım ‘kim bu bürokratlar’ diye.. Bunun içinde tanıdıklarım var. 10 yıl önceki durumlarını biliyorum. Çocukları Kızılay’a inemezlerdi. Şimdi Amerika’yı, gezi yolu yaptılar. Alış verişlerini ABD’den yapıyorlar. Tanıdığım bir sendikacı var. Öyle çok üst görevlerde bile değil. Öyle para harcıyor ki, bu değirmenin suyu nereden geliyor. Akrabalarını bile abat etmiş. Bunlar birkaç örnek.. Yazlıklar, çiftlikler, lüks araçlar, yaşamlar..Birileri ‘Nereden buldun?’ Hesabını sormalı.. Maaş belli, gider belli.. Yarın bu belgeler ortaya çıkınca da “Bunlar nereden çıktı?’ demesinler. Belki Sayıştay’dan, beklide devletin gizli kolundan çıkacak. Ya da başka bir soruşturmadan bağlantı kurulacak. Yapan varsa Maliye bakanı Şimşek’in dediği gibi, öteki tarafa gitmeden, buradan belasını bulmalı.. Bende Merak ediyorum.. Sabahattin Önkibar yazdı, bende dinledim. Eski Bakanlardan Yaşar Topçu anlattı: Hırsız, çaldığı tavuk, civciv ve yumurtalarla birlikte suçüstü yakalanmış. Mahkemeye çıkarılan hırsıza Hâkim sormuş: ‘Son sözün nedir?’ Hırsız “Avukat isterim” diye tutturmuş. Hakim: Tamam barodan avukat isteyelim ancak her şey ortada, tavuklar elinde, civcivler koynunda yumurtalar ise cebinde. Avukat gelipte ne diyecek? Hırsız: Bende onu merak ediyorum Hem suçlu, hem de  güçlü olmak.. İşin komik tarafı şu. Operasyondan sonra adı karışanlar ortaya çıkıp ‘B0u suçları işlemedik’ bile demiyorlar. Peki, ne mi yapıyorlar? Operasyonu yürüten hâkim, savcı ve polisleri değiştiriyorlar. Neymiş efendim: Görevden alınanlar ‘Cemaatin adamı’ymış!’ Diyelim ki öyle, İyide daha düne kadar kol kola giren, Bu ülkenin paşalarına, aydınlarına, yazarlarına” komplolar “ düzenleyen. Birlikte görev yaptığınız Genelkurmay başkanını tutuklatan, Devletin en önemli koltuklarında oturtan Bu ve Gezi eylemleri ile ilgili soruşturmayı yürüten hâkim ve Savcıları ödüllendiren, Kahraman ilan eden kim? Hâkimlik ve savcılık sınavlarında, sınav birincisi olanlar ‘cemaatten değildir’ diyerek eletenler kim? Ben miydim? 500 kişi ile yapılan ve bir yıl süren operasyonda görev alan polislerden tek kişi dahi AKP’yi ve Başbakanı seven tek kişi yok muydu? Enteresan..Müdürleri değiştirdiniz, alttakiler kim? Artık çok geç.. 11 yıllık örgütlenme, bir anda temizlenmez.. Eski Bakan Faruk Özak ile CHP Trabzon milletvekili Volkan Canalıoğlu ile olan dostluğumuz; 30 yıla dayanıyor. İkisi de güzel ve onurlu insanlardır. Hiç bir şaibeleri yoktur. Bakan Özak iki bakanlığı, Başkan Canalioğlu, Trabzon’un bütçesini yönetti. Tek falsoları olmadı. En büyük servetleri dostları ve onurları olmuştur. Ankara’da Trabzon’u temsil etmenin onurunu yaşıyorlar. Aile yapıları düzgündür. Mütevazı yaşantıları, dürüstlükleri, Trabzon’a olan sevgileri takdire şayandır. Trabzon’a ve Trabzonluların gönlünde marka oldular. Bakan Özak ile Meclis eski başkanı Köksal Toptan’ın odasında birlikteydik, Trabzon’u konuştuk. Trabzon’daki seçimler, demokrasi ve olgunluk içinde geçeceğini söyledi. Politika gereği iki abi arada bir tartışacaklar, ama seviye düşmeyecek, dostlukları zedelenmeyecek. Volkan bey, Trabzon Belediye başkan adaylığını istemiyordu. Başka adaylar ortaya çıksın, kendiside destek versin istiyordu. Ben bunun en yakın şahidiyim. Bana göre de CHP Trabzon’da baba adayları çıkarmalıydı. Trabzon il örgütünden gelen baskılara “hayır” diyemedi Doğrusunu da yaptı. Eğer Trabzonlu “Volkan abi”sini istiyorsa, Volkan beyde görevden kaçamazdı. Volkan bey, ilk seçimlerde olduğu gibi, 30 Mart’ta da sürpriz yapabilir. AKP’nin uykusunu kaçırabilir. Volkan beye ve diğer tüm adaylara başarılar diliyorum.   Rize-Kasımpaşa maçı… Meclis bütçe görüşmeleri devam ederken, iktidar kulisinde başka bir heyecan vardı.. Cuma günü oynanan Rizespor-Kasımpaşaspor maçının heyecanı TBMM eski başkanı Köksal Toptan, eski Bakan Faruk Özak, Ticaret ve Gümrük Bakanı Hayati Yazıcı, Rize Milletvekilleri Nusret Bayraktar, Hasan Karal, Rizeli, İstanbul milletvekili İsmail Safi, Gümüşhane milletvekili Feramuz Üstün ve çok sayıdaki Rize kökenli milletvekilleri ile izledik. Heyecan doruktaydı. Berabere bitmesine de ‘Dostluk maçı böyle olur’ 0şeklinde oldu. Maçtan sonra İstanbul milletvekili, hemşerimiz İsmail Safi ve Karadeniz kökenli İzmir milletvekilleri ile birlikte; derin konuları konuştuk. Memleket meseleleri tartıştık. Safi, karadenizin tüm özelliklerini bünyesinde toplamış, üstün niteliklere sahip, genç politikacıdır. Gümüşhane milletvekili Üstün’ün Meclis’teki başarıları, iline olan hizmetleri takdire şayan. Koray Aydın… Eski bakan Koray Aydın ile Meclis’te konuştuk.. Olduğu gibi görünen göründüğü gibi olan delikanlı politikacıdır. Eğilip büküldüğünü hiç görmedim. Özü sözü birdir. Sert görünüşün altında çok yumuşak yürekli insancıldır. Genel Başkan Devlet Bahçeli ile birlikte ve çok samimi gördüm. Genel Başkanlık yarışı, kongre salonunda kaldı. Şimdi MHP’nin başarısı için birlikte çalışıyorlar.. “Biz yola çok erken çıktık. Tüm ilçeleri dolaştık, ikinci tura başlıyoruz” dedi. Bakan Aydın’ı iddialı gördük. MHP’nın Trabzon adayına çok güveniyor. “Volkan bey başkan seçildiğinde, MHP olarak destek vermiştik. Şimdi CHP’liler bize destek vermesi lazım. Trabzon AKP’den ancak öyle kurtulur” diyor. Özeti şu: Koray bey, Trabzon’da AKP’ye karşı MHP’de milli mutabakat, destek istiyor. Anavatan Partisi Trabzon eski Milletvekili İbrahim Çebi’nın dostluğu benim için çok önemlidir. 1992 yılında Ankara’ya ilk geldiğimde evinde misafir etmişti. Oğlu Mesut yeni dünyaya gelmişti. Dostluğumuzu hem hemşeri olarak, hemde Anavatanlı yıllarda hep devam etmiştir. Çok ortak anılarımız vardır. Adam gibi adamdır. Geçenlerde telefonla konuştum”Araklı belediye başkanlığı için adın geçiyor” diye takıldım Güldü..’Ben arkadaşlarıma destek veririm’ dedi. Sevgili Çebi, gelecekte İstanbul mebusu olabilir.. Yakışırda.. Ailece en iyi dileklerimi sunuyorum.. Not: Yolsuzluk operasyonunda gözaltına alınan Sadık Soylu, Savcılıktaki ifadesinden sonra serbest bırakıldı. Sadık, çok insana, camiye hayır kurumlara destek olmuştur ancak yanlış işlere girmez. Zaten böyle olmasaydı serbest bırakılmazdı. Kendisine geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

- - - -