Muhammet Maden. TEK ve TEDAŞ’a yıllarını verdi.

EPDK’da çalıştı.

Şu an Usta Grup’un, İbrahim Usta’nın Genel Koordinatörü.

Maşallah Sevgili Başkanım İbrahim’den de bir haber verelim, 19 Eylül’te tedavisinin tamalanması planlanıyor, Doktoru ile Trabzon turu planlıyor.

Muhammet Maden, Başkentten yazılarımızı takip ediyor.

Trabzon şehrini Analiz ettiğim yazılarla ile ilgili olarak onunda söyleyecekleri var:

Okuyalım:

‘Abi yazın her zamanki gibi güzel olmuş. Niçin arap turizmi siyasi malzeme yapılır anlamadım. Karşı çıkanlar kışkırtanlar Trabzon’a zarar veriyorlar.  2011’de Arabistan’a gittiğimde bir TL, 2 Arap Riyali idi. Şimdi 4,75 TL  1 riyal. Adamların paraları ilk defa çok ama çok değerlendi. Arap zenginleri hep dolar zengini. Pahalı tatil ülkelerine giderler. Arap Halkı ilk kez bize göre zengin. Türkiyemizin iflas edecek hali yok. En geç 3 yıl içinde tekrar TL hak eden değere gelecek ve bu kez turistler gelemeyecek. Arap turizmine yatırım yapan inşaat, tekstil, lokanta AVM 3 yıl sonra zor durumda kalabilir.’

Maden, Trabzon’un tarihi bir ticaret merkezi olduğunu söyleyerek Limanla ilgili de uyarılarını yapıyor:

‘Ben de her ilde havayolu olsun isteyenlerdenim. Ancak Trabzon Limanının  sönmesine izin vermemek lazım. Ticari yollar deniz kara bağlantılarını yapmak lazım. Trabzon limanının 19.yüzyıldaki ticaret hacmi önce yükselen sonra azalan bir seyir izlemiştir. Osmanlı İmparatorluğu’nun iktisadi yapısını serbestleştiren ticaret anlaşmaları ve uluslararası deniz taşımacılığında buharlı gemilerin devreye girmesi, dönemin diğer Osmanlı limanlarında olduğu gibi Trabzon’da da ticaret hacmini artırdı. Kırım Savaşı’ndaki müttefik ordularının tedariği meselesi de eklenince yüzyıl ortalarında liman ticareti altın çağını yaşadı. Ancak limanın, ticaret hacminin önemine uygun bir ulaşım altyapısına kavuşamaması, Rusya’nın Kafkaslar da demiryolu hatları inşası ve komşu Samsun limanının yüzyılın son çeyreğinde daha hızlı yükselişi Trabzon limanında ticaretin gerilemesine yol açan sebepler oldu. Diyeceğim şu, Trabzon sadece Trabzonspor, Arap turizmi ile ayakta kalamaz. Mutlaka Trabzon limanı canlandırılmalıdır.’

‘FİSKOBİRLİK ŞEFFAFTIR’

Dünkü fındık yazımla ilgili sabah saatlerinde bir dostumuz aradı. FKB Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bayraktar’a haksızlık etmemeli idin dedi.

Arkasından da Basın Danışmanı Abdulkerim beyin açıklası geldi.

Yazıma 4 noktada düzeltme yaptı.

1-Sayın Yusuf Turgut  01/12/2007 tarihinde gerçekleştirilen seçimde, FİSKOBİRLİK Genel Kurulunun teveccühü ile göreve başlayan Yönetim Kurulu Başkanımız Sayın Lütfi Bayraktar, görevi eski Başkanlarımızdan Sayın Salih Erdem’den değil yine eski Başkanlarımızdan Sayın Yaşar Pamuk’tan devralmıştır. 2007-2022 yılları arasında Sayın Başkanımız Lütfi Bayraktar toplamda 7 seçime girmiş, son iki seçim hariç tüm seçimlerde rakiplerine karşı yakın oylarla Başkanlık görevine yeniden seçilmiştir.

2-Yukarıda da paylaşmış olduğumuz ‘Seçimli Genel Kurul Delege Sayıları’ listesi incelendiğinde, Sayın Başkanımız Lütfi Bayraktar’ın görev yaptığı süre zarfında, hiçbir dönem batı bölgesi(Sakarya-Düzce-Kocaali) delege sayısı, Ordu, Giresun ve Trabzon bölgesi toplam delege sayısından fazla olmamıştır.

3-Sayın Başkanımız Lütfi Bayraktar ile ilgili,‘kurumda kendisine hesap soran olmadığı’ iddiası da ne yazık ki doğru değildir. Her yıl gerçekleştirmiş olduğumuz mali genel kurullarımız ve 4 yılda bir gerçekleştirmiş olduğumuz seçimli genel kurullarımızda, FİSKOBİRLİK üst delegeleri söz hakkı alarak Genel Kurul huzurunda Sayın Başkanımız ve Sayın Yönetim Kurulu Üyelerimize yönelik olarak her zaman eleştiri ve hesap sorma hakkına sahiptirler. Sayın Başkanımız ve Yönetim Kurulu Üyelerimiz de delegasyona karşı her daim hesap vermekle mükelleftir ve bugüne kadar da her konuda alınların akıyla bu hesabı vermişlerdir.

4-Şu asla unutulmamalıdır ki FİSKOBİRLİK, gerek bağlı olduğu kanun ve yönetmelikler, gerek geçmişten gelen gelenekleri doğrultusunda, Türkiye’deki en demokratik ve şeffaf seçim ve yönetim biçimine sahip kuruluşların başında yer almaktadır.

Basın danışmanı, kurumun Almanlarla ortak olduğu iddiasına da şu cevabı verdi:

‘FKB tamamen kendi kaynakları ile yoğrulmakta ve Almanlar dahil herhangi bir ortağı yoktur, Ferrero ile de ticari ilişkisi bulunmamakta ve bu yıl FKB Entegre tesisleri 1 milyar TL’nin üzerinde bir ciro hedeflemektedir.’