Trabzon’da olduğu gibi Ankara’da da en fazla konuşulan konuların başında ekonomi geliyor.
Özellikle toptancılardan marketlere gelen gıda maddelerinin ve temizlik ürünlerinin kat ve kat artmasıyla ilgili olarak şunu söylüyorlar:
‘Türkiye’yi 15 Temmuz’la, 17-25 Aralık’la karıştıramadılar şimdi vatandaşın direk cebine el atarak bunu yapmak istiyorlar.’
Ankara’da masalara oturanlar market alışverişinden anlatmaya başlıyorlar.
Kağıt ve peçetenin nasıl arttığından söz ediyorlar.
‘27 TL’lik ürün nerede ise 50 TL’ye ulaşmış.’
İş dünyasında da durum şu:
‘Devlete ve özel sektöre iş yapanlar frene bir bastılar.’
Frene basınca da her yer etkileniyor.
Ekonomi ile ilgili olarak Amerika’lı McKinsey firmasından danışmanlık hizmeti alınacaktı.
Muhalefet sert eleştiriler getirdi.
Bununla ilgili olarak da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan resti çekti.
Erdoğan ‘Hiçbir firmadan danışmanlık hizmeti almayacağız’ dedi.
Peki Sayın Erdoğan’ın bu çıkışının perde arkasında ne var?
1-ABD’li firmadan alınacak olan danışmanlık hizmeti IMF benzeri para alışverişi olmasa bile yerel seçimlere doğru muhalefet bunu kullanacaktı ve kullandı da.
2-Erdoğan ve ekibinin ekonomik sıkıntılar çıktığı günden itibaren gerek Merkez Bankası gerekse KOBİLER aracılığıyla piyasalara müdahale etmesi zorlaşacaktı ve baskı yapacaklardı.
Peki Erdoğan hangi hamleleri yapacak?
Ankara kulislerine bakıldığında elinde ciddi bir koz var ve onu kullanacak.
Bu da Çin kozu.
Nasıl?
Çin’in herhangi bir kentinden kalkan tren İstanbul’a kadar geliyor ancak boğazdan geçemiyordu.
Bu da Çin ekonomisinin Avrupa’ya Gemi ile ulaşmasını zorunlu kılıyordu.
Gemi ile 3 ayda giden ürünler vardı.
Hem zaman kaybı hem de ürünlerin gümrüklerde hasarı söz konusu oluyordu.
Şimdi 3 köprü üzerinden Çin ekonomisi Avrupa’ya ve İngiltere’ye kadar ulaşacak.
Son bağlantılar yapılıyor.
3.Köprünün üzerine kurulacak tren hattının bağlantıları da yapıldığında Pekin’den kalkan tren 14 gün gibi bir zamanda Avrupa pazarına ve İngiltere’ye kadar gidecek.
3 ay nerede, 14 gün nerede?
Burada kritik adımı atan Türkiye olacak.
Türkiye ekonomisi cari açıktan ve tüketimden dolayı sıkıntılı.
Çin’in ise dünya piyasalarına bütçe fazlasını arz etme çabası var.
Türkiye’ye hem yatırım yapacaklar hem de ciddi bir miktarda kredi vereceklerinden söz ediliyor. Türkiye bu krediyi alırsa zamanı yaklaşan dış kredileri ödeyecek, devlet tahvili alanlara da ödeme yapacak ki, yenilerini satabilsin.
Çin kredisi ekonomiye giriş yaptığında ekonomi nefes alacak.
Ankara’da Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Cahit Turhan ile de konuştuk.
‘Allaha şükür sıkıntı yok sadece paramızı planlı, prensipli, dengeli kullanacağız’ dedi.
‘Kimse şantiyesini kapatmasın’ diye konuştu.
Cahit Bey bürokratlığı ile örnekti siyasetçi olarak güzel gidiyor.
Yıllar içinde devletin milyar TL’lerini yatırımlara harcamış ama kendisi zenginleşmemiş isimdir.
Anadolu’ya göre Ankara’da tedirginlik biraz daha az.
Yerel seçim hazırlıkları da sürüyor.
Tayyip Erdoğan’ın, ‘bana kimseyi göndermeyin’ sözleri vardı.
Bu biraz yankılandı.
Ancak yine de Tayyip Beye söz söyleyecek isimler vardır ve olacaktır.
Nasıl ki Bakan olacaklar milletvekili adayı yapılmayacak dendi ve sonra 22 Bakan birden liste başı oldu.
Yine yerel seçime yönelik konuşmalar var.
Bakanlar ve bir önceki bakanlar.. Ankara, İstanbul, İzmir, Adana ve Bursa illerine dağılacaklar. Seçilen kalacak, seçilemeyen ise görevine devam edecek.