Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Trabzon’da dolu dolu bir hafta sonu programının ardından TAKA Gazetesi'ni ziyaret etti. Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Turgut’un sorularını yanıtlayan Uraloğlu, Trabzon’un ulaşım projelerinden gençliğe, terörle mücadeleden Suriye politikasına kadar birçok konuda önemli mesajlar verdi.
Ulaştırma ve Alt yapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu hafta sonun da Trabzon’da dolu, dolu bir programa imza attı. Uraloğlu, gelecekte Cumhurbaşkanlığı bisiklet turuna da ilham olabilecek Yanbolu-Santa bisiklet yarışının startını verdi. Ardından ise Hamamizade ihsan bey kültür merkezinde Siyaset akademisinde birikimlerini gençlerle paylaştı. Öğleden sonra ise AK partinin genişletilmiş divan istişare kurulu toplantısında önemli bilgiler paylaştı. Arkasından Düzköy’e taziyeye çıkan Uraloğlu, Trabzonspor-Galatasaray maçından sonra ise TAKA Gazetesini ziyaret ederek Genel Yayın Yönetmeni Yusuf Turgut’un sorularını cevapladı:
CUMHURBAŞKANLIĞI TURU YAPILABİLİR
TAKA: Yoğun bir program oldu Trabzon’da sayın Bakanım?
ABDULKADİR URALOĞLU: Trabzon programımıza Arsin ilçesinde başladık. Arsin, Santa ve Taşköprü bisiklet turunun startını verdik. Güzergah çok güzel bir güzergah. Cumhurbaşkanlığı bisiklet turunun yapılabilmesi noktasında değerlendirmeler de oldu. Konuyu biz de takip ettik. Karayolları olarak Cumhurbaşkanlığı bisiklet turunda güzel bir işbirliğimiz var.
HEDEFİMİZ BÜYÜK
TAKA: Gençlerle ufuk turu yaptınız?
ABDULKADİR URALOĞLU: Gençlerle siyaset akademisinde bir araya geldik. Alanım ulaştırma olduğu için Türkiye’deki ulaştırma alanlarında neredeyiz. Dünya konjonktüründe Türkiye’nin durumunu gençlere anlattık. 2053 hedeflerimize adım adım yaklaşıyoruz. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan büyük hedefler ve hayaller koydu. Çok şükür halkımıza verdiği tarihlerde de tüm hepsini gerçekleştirdik. Gerçekleştirmeye de devam ediyoruz. Cumhurbaşkanımız, ‘Bir Recep Tayyip Erdoğan ve onun yol arkadaşları vardı’ diyecekler sözünü her zaman kullanıyor. Bizler de onun yol arkadaşı olma gayreti içerisindeyiz.
GENÇLERİMİZLE GAYRET EDECEĞİZ
ABDULKADİR URALOĞLU: 2053 yılına geldiğimizde ülkemizde demiryollarında adeta altın çağını yaşayacağız. 48 saatte ülkede demir yollarında inşallah Türkiye turu atılacak. Gençlerimize bunları anlattık. Türkiye’nin nerelerden nerelere geldiğini paylaştık. Salon dolu ve canlıydı. Üniversitede okuyan pırıl pırıl genç kardeşlerimize sorular da sordum. Gençlerimizin konulara çok hakim olamadığını gözlemledim. Salondan Zengezur koridoruna, kalkınma yoluna vakıf olanların sayısı 10 bile değil. Bakanlık olarak sosyal medyayı çok iyi kullandığımızı, herkese ulaştığımızı düşünüyorduk. Demek ki gençlerimizin mecrasına girememişiz. Biraz daha gayret edeceğiz. Ülkemizde 8 dijital ve sosyal medya platformunda 360 milyon kullanıcı var. Yoğun olmamıza rağmen gençlerimize ulaşamamışız.
TATLI YORGUNLUK OLUR
TAKA: Sayın Bakanım Partinin istişare toplantısı canlı idi?
ABDULKADİR URALOĞLU: AK Parti Trabzon İl Başkanlığı istişare toplantısında partililerimizle ve vatandaşımızla bir araya geldik. Vatandaşımızın yoğun ilgisi bizi mutlu ediyor. Bazen bizi yorsalar da bunlar tatlı yorgunluk. Hemşerilerimize yapabileceğimiz noktasında gayret ediyoruz. Güney Çevre yolunda yapımı devam eden çalışmaları inceledik. Halkımız bize oy vererek sorumluluk verdi. Halkımızın verdiği vergileri zayi etmeden doğru adrese ulaştırmak gerekiyor. Burada amaç iş yapmak değil doğru iş yapmaktır. Hangi zaman diliminde neye ihtiyaç var. Ona göre hareket edeceğiz. Ben mühendisim. Harita üzerinden konuşurum. AK Parti iktidara geldiği 2002 yılında Karadeniz Sahil Yolu yüzde 30 seviyesindeydi. 2007 yılında Karayolları Samsun Bölge Müdürüyken Boloman-Perşembe yolundaki tünellerin açılışını yaptık. O dönemde Türkiye’nin en uzun çift tüp tüneli Perşembe ilçesinin Kırlı Mahallesi sınırları içerisinde olan 3 bin 820 metre uzunluğundaki Nefise Akçelik tüneliydi. O dönemin başbakanı olan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ile tünelin ve yolun açılışını yaptık. Karadeniz Sahil Yolunda şu anda bazı bölümlerde trafik taşımıyor.
ÇEVRE YOLUNU UZATTIK
TAKA: Çevre yolu hızla ilerliyor. Projede değişiklik var mı?
ABDULKADİR URALOĞLU: 2 şeritli yolda maksimum 60 bin taşıma yapılır. 3 şeritli yolda 100 bin taşıma yapılabilir. Sayı arttıkça hizmet seviyeleri düşer. Trabzon’da taşıma 80 bin seviyelerine geldi. Trafik ‘Bize artık yeni bir çevre yolu’ lazım diyor. Trabzon’un çevre yolu 1980’li yıllarda gündeme geldi. Fikir ortaya atıldı. Belli projeler yapıldı. Gündeme geldi. Bir kere yapma niyeti ortaya koyuldu. Kıymetli. 2020 yılında, bu proje mevcut şehrin imar planı, yapılanma ve potansiyeli ile bizim işimizi görmez dedik ve projeyi sil baştan yeniden yaptık. İlk etapta trafiğin en yoğun olduğu Akçaabat Mersin’den başladık. 1 Mayıs 2023’te de temelini attık. Çalışmalar yoğun şekilde devam ediyor. 7 tane tünelde çalışmalar devam ediyor. İlk etabı 16.5 kilometre olacak olun yolun 14 kilometresi tünel. 3 senelik bir zaman dilimi içerisinde bitirmeyi hedefliyoruz.
Akyazı’dan Araklı’nın girişine kadar olan bölümün ön projesini yaptık, detay projeye çalışıyoruz. Önceki projeleri komple kaldırdık. Zaten o Yomra’ya kadar gidiyordu. Yaklaşık 29 kilometreydi ve şimdi 54.3 kilometrelik bir projeden bahsediyoruz. Bu tam Trabzon'u güneyden kucaklayacak olan bir proje. Biz kazmayı vurduk, devam ediyoruz. Devamını da getireceğiz inşallah. Diğer kesimlerin de devamını getireceğiz.
HİÇBİR PROJE RAFA KALKMADI
TAKA: Sayın Bakanım netleştirelim, tren Trabzon’a nereden gelecek?
ABDULKADİR URALOĞLU: Karadeniz’in demiryolunda bazen ikilemler yaşanıyor. Samsun’dan al Sarp’a kadar gittiğinde sırtını denize dönüp baktığın vadi en doğru ve en iyi vadidir. Niye? Çünkü sen oradan bakmak istiyorsun. Yani her ilçe veya her il baktığı yerin doğru güzergah olduğundan bahseder. Şimdi burada da tabii bizim Karadeniz'e demiryolunu getirmemiz lazım. Geçmişte Erzincan'dan Trabzon'a sonrasında yine Erzurum'dan Rize'ye demir yolları gündemi oldu. Bunlarla ilgili bazı proje çalışmalarımız da var. Yani her ikisi de söz konusu. Bazen böyle ya o şehirden mi olacak, bu şehirden mi? Kısır tartışmalara asla girilmesini doğru bulmuyorum.
BERABER KALKINIP GELİŞECEĞİZ
Yani bu bölge beraberce kalkınırsa beraberce gelişirse doğru olanıdır. Yani ancak daha hızlı gelişir. Ama biz şöyle bir şey dedik. Dedik ki biz hızlı treni, yani 250 kilometre saat, mevcut hatlarımızdır. Bundan sonra 200 kilometre saat yapıyoruz. Niye? Hem yük taşısın hem yolcu taşısın. Treni Ankara'dan Kırıkkale'den yola çıkardık. Nereye yola çıkardık? Çorum'a yola çıkardık. Yapımına başladık. Kazmayı vurduk, çalışmalar yoğun devam ediyor. Devamında ne var? Çorum, Merzifon, Samsun var. Limana indireceğiz Yani Karadeniz'deki en büyük limanlardan birine indireceğiz hızlı treni. Oraya indikten sonra artık hızlı trenin sahilden sarpa kadar gitmesi doğrudur. Niye doğrudur? Karadeniz'de nüfus nerede? Sahilde. Yani eğer bir karayollarında seyrederken görürsünüz işte bir yerleşim yeri başlangıç levhası ile diğer yerleşim yerinin bitiş levhası aynı direktedir. Yani yerleşimin biri başlar, biri biter bu şekilde. Dolayısıyla buradaki yolcuyu da alabilme adına sahilden proje çalışması başlattık. Hızlı tren Sarp’tan Gürcistan'a, Gürcistan'dan da yeni bir hat söz konusu. Tekrar gitmesi aynen orta koridorun da güçlü parçalarından birisi olmuş olacak. Bununla ilgili düşüncemiz bu işin açıkçası.
İKİ SIKINTIYI DA AŞTIK
TAKA: Yatırımlarda ekonomik sıkıntı söz konusu mu?
ABDULKADİR URALOĞLU: Geçmiş dönemde karşımızda iki zorluk vardı. Biri teknik bilgi, birikim, ekip ve ekipman. İkincisi ise para ve finans. Biz AK Parti hükümetlerimizle bunun ikisini de aştık. Yani geçmişte karşımıza bir tünel veya büyük bir köprü çıkarsa onu yapmadan biraz standardı düşürerek dağın etrafından, üstünden, işte derenin kenarından nasıl dolaşırız diye düşünürken şimdi gerekiyorsa yaparız diyoruz. Niye? O bilgi birikim de var, para da var çok şükür. Onun için bir zorluk yok. Yani çok net. Biz denizin altından Marmaray'ı geçirdik. Avrasya tünelini geçirdik. Denizin üzerinden de dünyanın en büyük köprüsü olan Çanakkale köprüsünü geçirdik. Yüzde 96 Türk Mühendislerimiz yaptı o köprüyü. O zaman bir zorluk yok.
RAYLI SİSTEMDE TÜNELLER OLACAK?
TAKA: Trabzon şehir içi raylı sistemin geçiş hatlarının zorlukları var. Katılıyor musunuz?
ABDULKADİR URALOĞLU: Doğru zamanlamayla biraz önce söylediğim kamu kaynaklarının doğru kullanılması noktasında biraz şartlar anca oluştu. Büyükşehrimizin talebi Cumhurbaşkanımızın da uygun görmesiyle biz onun yapılmasını, bakanlık bünyesine aldık. Akçaabat'tan başlayacak ve Yomra'ya kadar gidecek olan bir projedir. 32 km. 31 tane istasyon olacak, durak noktası olacak. Akçaabat'tan Akyazı Stadyumu, ondan sonra Şehir Hastanesi, Ayasofya, oradan Atapark, Zağanos ve Tabakhane Vadileri, Meydan. Oradan KTÜ havalimanı, oradan Şana ve Yomra. Böyle gitmiş oluyor. Bir finansman da ortaya koymamız gerekir. Onu da birinci kısım olarak Akyazı’yla şey arası alalım dedik. Akyazı’yla havalimanı arası alalım. Şehrin siklet merkezi burası. Bunu başlayalım, diğerini de ikinci planda başlayalım. Yani burada da muhtemelen yarıya yakın bir şey olacak. Yine tünel olacak. Yani şeyden, Akyazı'dan başlayıp gelip Ayasofya'nın oradan birazcık daha güneye doğru çıkıp şehrin o tam yoğun nüfusunun olduğu yere biraz tünellerle girelim. Yoksa şehri çok bölmüş oluruz diye düşünüyoruz. Bölmeyelim şehri. Birazcık daha pahalı olur. Ama bu bir defa yapılacak olan. Yüzyıl, iki yüzyıl, belki üç yüz yıl şehrimize hizmet edecek. Onunla ilgili süreci devam ediyoruz. Neredeyiz? Hedefimiz bu sene projeyi bitirmek. Hedefimiz bu. Hani iddialı bir hedef. Biz de iddialı olmayı hep sevdik zaten. Sonrasında da bunu yatırım programına alarak yapmayı, önümüzdeki sene de inşaatına başlamak için gayret ediyoruz. Büyükşehir Belediyemizle güzel bir iş birliğimiz var. Şehrimizin dinamiklerinin fikirlerini alarak belli kararlar verdik. İstişare kültürü ile çalışıyoruz.
ÇOK BEDEL ÖDEDİK PKK’YI İÇERDE BİTİRDİK
TAKA: Genel Müdür olarak, Bakan olarak terörle mücadeleye çok ciddi katkınız var. Yolu vurulmadık üst bölgesi kalmadı?
ABDULKADİR URALOĞLU: Terör bölgesinde askerimiz nereye gitmişse başta karayolları ve PTT olmak üzere biz de askerimizle oraya gittik. Kendimizi güvende hissettiğimiz her yere gittik. Yolları açtık. Askerlerimiz gitti. Bazı iş makinelerimizi zırhlandırarak bölgede çalıştık. Suriye tarafındaki operasyonlarda kahraman askerlerimizden de karayolu ekiplerimizden de şehit olanlar oldu. Bir süreç yaşandı. Terörü silahla, silah gücü elinde olan insanı silahla etkisiz hale getirirsiniz. Türkiye bu noktada çok ağır bedeller ödedi. Yani çok büyük paralar ödedi. Parayı bir şekliyle telafi edersiniz ama giden canlarımız var, insanlarımız var. Bir noktaya getirildi. Ama dünyada sadece hani silahlı mücadeleyle terörün bitirildiği örneğini ben çok hatırlamıyorum. Yani ülkenizden çıkarıyorsunuz başka ülkelere gidebiliyorlar ki zaten öyle. Dolayısıyla burada siyasi bir yaklaşım da ortaya koymak lazımdı. Geçmişte biz bunu çok denedik ama birileri müsade etmedi maalesef. Provoke etti. MHP Lideri Sayın Devlet Bahçeli'nin Cumhur İttifakı ortağımızın böyle bir açılım yapması yani daha çok milliyetçi tarafı temsil eden bir partinin böyle bir açılım yapmış olması elbette kıymetliydi. Siyaset olarak da baktığımız an MHP ve AK Parti değil esasında bütün partiler de bu süreci bir anlamda sahiplenmiş oldu. Dolayısıyla bundan sonraki sürecin kesinlikle çok çok daha iyi olacağına inanıyorum. Burada kafada belki kalmış olacak, kalabilecek olan belki birazcık daha zihnen veya farklı şekilde de meşgul edebilecek olan bir Suriye tarafı var. Yani orayı da gerçekten çok yakından takip ediyoruz. Suriye'deki YPG vesaire olan yapılanmalar var. Bir şekliyle türevleri var. Ama baktığınız zaman bu coğrafyada kimin kimle beraber olduğunu, kimin kimi desteklediğini, Israil'in PKK'ya çok net bir desteği olduğunu, tahrik ettiğini, provoke ettiğini biliyoruz. Net bir şekilde. Ama Cumhurbaşkanımızın liderliğinde biz coğrafyamızda çok net bir aktörüz. Oyun kurucuyuz. Bize rağmen kimsenin de bir şey yapması söz konusu değil. Bu sürecin de şu ana kadarki geldiği aşama doğru yönetildi. Doğru yönettik çok şükür. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde o devlet aklıyla beraber bundan sonra da sonucu alacağımıza ben inanıyorum.
SURİYE’NİN YANINDA OLACAĞIZ
TAKA: Değerli Başkanım Türkiye’yi Şam havalimanına bağladın. Devamı var mı?
ABDULKADİR URALOĞLU: Şam'ı ya da Suriye'yi şöyle tarif edeyim. Biz 6 Şubat depremlerinde Adıyaman'da 2 ay kalmıştık. Sonra seçim kararıyla buraya Trabzon’a geldik. Adıyaman'da artık bir ayı geçmişti. Bir çadır kente girmiştik. Çıkarken yanımızdaki arkadaşlardan birisi oradaki bir hanım kardeşimize "abla bir şeye ihtiyacınız var mı? " diye gayri ihtiyarı sormuştu. Oradaki hanım kardeşim şunu söylemişti: "çadırda olanın neye ihtiyacı olmaz.” Bu kadar güzel tarif eden bir cümle ben kuramam. O kadar etkilemişti ki beni. Şimdi Suriye'ye gittiğimiz an Suriye'de bir kere bir Baas rejimi var. Dünyanın yaptırım uyguladığı bir ülke var. Ondan sonra iç savaş yaşanmış bir ülke var. Ondan sonra da bir devrimle oradaki yönetimi devirip dünyada ben demokratik rejime geçiyorum mesajları veren bir yönetim var. Tam da bu çadırdaki insan gibi. Yani neye ihtiyacı yok? Her şeye ihtiyacı var. Yani dolayısıyla biz ilk etapta onları dünyaya bağlamak için hemen Şam Havalimanı'na hemen arkadaşlarımızı gönderdik. İlk etapta yapılacak olan işlemleri yaptık ve onları İstanbul'a bağladık. Şam Havalimanında, görerek uçuş şartlarını sağlamış olduk. Tabii devamında oranın uluslararası standartlara getirilmesi için radar sistemlerinden yaklaşma sistemlerine kadar siparişlerini verdik. Şam Havalimanı'nı Haziran ayında uluslararası bütün standartlar geçerli olacak şekilde ayağa kaldırmış olacağız. Sonrasında Halep Havalimanı'nı yapacağız. Gaziantep sınırdan Halep'e bağlanan demiryolunu hayata geçirelim istiyoruz. Onun devamında Hicaz Demiryolu var. Şam'dan biraz daha güneye giden. Bunların her ikisini de ayağa kaldıralım diye bir çalışma yapıyoruz. ‘Suriye'de ne işimiz var’ diyen akıl var ya, yani Suriye'yle niye uğraşıyoruz diyen akıl var ya, yani oradaki devrimden bir gün önce Cumhurbaşkanımıza Esad'la görüşmeyi tavsiye eden akıl var ya. Yani çok üzülerek söylüyorum. Şimdi de diyorlar ki yani siz Türkiye'yi bitirdiniz de bizim paramızı oraya mı harcıyorsunuz? Bizim ihracat yaptığımız yerdir Suriye. Yani sonuçta biz bu yolları yaptığımız zaman, demir yolunu, havayolunu yaptığımız an yine bizim ticaretimiz gelişecek. Ama biz, Batı gibi sömürgeci davranmıyoruz. Bir kazan-kazan politikasıyla hareket ediyoruz. O anlamda da oraya gerçekten yardım etmeye gayret ediyoruz.
İSTİHDAMIN ÇIKIŞ NOKTASI TURİZM
TAKA: Sayın Bakanım Trabzon’un en büyük derdi istihdam. Kalıcı istihdam konusunda bir çalışmanız var mı?
ABDULKADİR URALOĞLU: Trabzon’da arazi fakiriyiz. ‘Trabzon'u ütülesek Konya'dan daha büyük olur’ diyoruz ya ama ütüleyemiyoruz! Kısıtlı ve dağlık arazide yapılabilecekler de sınırlıdır. Trabzon’daki sanayi ne kadar geliştirilebilir? Bulduğumuz her yere bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Şinik OSB doldu. Vakfıkebir OSB’nin yolu yapılıyor. Mesela orada da çok ciddi bir talep olduğunu takip ediyoruz. Bu anlamda bulduğumuz her yere bir şeyler üretim anlamında, istihdam anlamında bir şeyler yapmaya gayret ediyoruz. Ama buradaki tabii son zamanlarda özellikle yönetmemiz gereken biraz hizmet ihracatı noktasında yani turizm noktasında ciddi bir seviyeye geldik. Bu süreci doğru yönetmemiz gerekir Sayın Valimizden rakamlar almıştım. Çok tartışılmıştı. Trabzon'daki turizm gelen turist sayıları düşüyor, düşmüyor. Bir miktar da olsa bir artış olmuştu. Ama bizim istediğimiz şu; gelen turistin profilini biraz yükseltelim, geceleme sayısını arttıralım. Yani oradaki Türkiye ortalaması günlük 100 dolar harcamadır. Biz bunu Trabzon’da 110-120 dolara çıkarmak için uğraşmak istedik. Sektörün doğru desteklenmesi lazım. Trabzon’un istihdam noktasındaki çıkışın turizm olacağını düşünüyorum. Bireysel, bize yakışmayan bir hareket tüm dünyada konuşulabilir. Trabzonlular, Karadenizliler ve Türkler olarak misafirperveriz. Onu ortaya koyacağız ve bir sıkıntı olmayacak. Turizm bir nimettir.