Direkt kitabın ortasını açtık ve gene ortadan konuşarak; hem fark yaratmaya hem de farkındalık oluşturmaya ara vermeden tam gaz itina ile devam ediyoruz...

Farkımızın; görünmeyeni ortaya koymak ve akıllar ile beyinlerin pasını silmek olduğunu her daim üstüne koya koya söylüyoruz çok şükür...

Herkesin bir çapı ve ederi var. Bizimkisi de; bakmanın görmek demek olmadığını, siz saygıdeğer Trabzonlu hemşehrilerimize göstermek. NET...!!!

Meral Akşener'in genel kurulda yaptığı Millet İttifakı'ndan hesap soracağım çıkışını çok da büyütmeyin gözünüzde derim size...

Defalarca Türk Siyasetinde; bir gözün ot yeme defol git, diğer gözünde sen de ot yeme, otur oturduğun yerde şeklinde flu olduğunu ve söylemlerle eylemlerin 180 derece farklı olduğunu artık kanıksadık diye teyahül ediyorum...

Ve geçtiğimiz günlerde ki İyiler Hareketi milletvekillerinden gelen; Millet İttifakı ile göbek bağımız yok sonuçta, Cumhur İttifak'ına gideriz haa şeklinde, aba altından sopa göstermelerinin şifrelerini çözelim gelin...

Burada ki söz; kızım sana söylüyorum ama gelinim sen işitten öteye geçmiyor ne yazık ki !!! Ve Cumhur İttifak'ına yaklaşma söylemi ile aslında amaç, Belediye Başkanlığı adaylığında ve Millet ittifak'ında daha fazla söz hakkı elde etme mücadelesi. Kimse boşuna telaş yapmasın. Endişeye mahal yok endişeye....!!!

Yani kısacası bir sağ gösterip sol vurma amacıyla ve de gayet bilinçli olarak yapılmış siyasi bir hamle...

Ve Dr. Devlet Bahçeli ile Erdoğan arasında gerçekleşen ama açıklama yapılmayan o ikili görüşmenin konusu; her zaman olduğu üzre elbette ki Süleyman Soylu...

Ne yazık ve ayıp değil mi? Yıllarca Ak Parti'nin bünyesinde siyaset ve bakanlık yapacaksın; lâkin ağzınla kuş tutsan dahi yaranamadığın bir Ak Parti kitlesi hep ama hep sana muhalif, ismini duyar duymaz da kırmızı görmüş boğa moduna girecek...

Lâfın hepsi deliye söylenir...

Dr. Devlet Bahçeli ne açıklama yapmıştı ayrıca grup toplantısında ???

" Komşumuza verilecek kiralık evimiz kalmadı " maalesef diyerek; zeytin dalı uzatarak yuvaya davet ettiği İyiler Hareketi ile artık konuşacak bir husus kalmadığını ilettiği gibi, ayrıca nasıl bir mesaj verdi ???

Tayyip Erdoğan'a da subliminal bir söylemle; ayağını denk al bak !!!!

İyiler Hareketi ile yakınlaşıp Mhp''yi ittifak dışına atmaya çalışırsan, ne benim desteğimi bulursun ve de bensiz yola devam etmek zorunda kalırsın; bilâkis ne de Süleyman Soylu'yu size yedirmem, O nu da senden koparır alırım, haberin olsun dedi. NET...!!!

Israrla Ak Parti içerisinden Süleyman Soylu'ya sahip çıkan hiçbir açıklama gelmemesine elbet şaşırmadım...

Zira cadı kazanı gibi alev alev yanan iç hesaplaşmaları ve dinamikleri çok iyi analiz edebiliyorum çok şükür. Dedik ya; herkesin bir işi var diye?? Bizim işimizde bu naçizane. Fark yaratmak, farkındalık oluşturmak ve bakıp da göremeyenler için derin analizler yapıp, resmin bütününü çözmek. Hem de en dibine kadar...

Peki bu Kazan - Kaybet çatışması nereye varacak ve akıbet hayr mı olacak ???

Ak Parti açısından bakarsak; Numan Kurtulmuş ve Binali Yıldırım ekibi ile o çok sevmediğim ama herkesin diline pelesenk olan tabir " Pelikancılar" derin bir oh çekecek ve sonunda kurtulduk diyecekler. Amma ve lâkin...???

Her zaman B, C, D plânı olacak kadar zeki bir siyasetçi olan Süleyman Soylu için bu bir kayıp değil ancak; Ak Parti'nin gücü ve oy potansiyeli açısından kocaman bir kayıp ve her ne kadar içerdekiler sevinse de, Ak Parti hanesine kocaman bir eksi yazacaktır...

Peki ne ola Süleyman Soylu'nun farkı ve pusula nereyi gösteriyor diyecek olursanız; sadece ve sadece yerel seçimlerin geçmesini bekleyin...

Ak Parti bünyesinden; ne Süleyman Soylu'ların koptuğunu göreceksiniz. NET...!!!

Peki Pusula nereye doğru yönlendiriyor Süleyman Soylu'yu??? Öyle ya!!! Tarihin en iyi İçişleri Bakanlığı yapan figürlerinin açık ara ilk 3'ünde olan; terörü, uyuşturucu baronlarını bitiren ve asayiş berkemal ise an itibariyle, bunun baş mimarlarından olan ve minimal seviyede en az %10'luk bir oy kitlesini sürklase eden birisinden bahsediyoruz...

Eeee; sonuca gel sonuca???

Şartlar ve ahval böyle devam ederse; herkesin bilmediği ve sizlere söyleyeceğimiz, özünde ve hamurunda Gaziosmanpaşa Ülkü Ocaklarından yetişme Süleyman Soylu'nun ibresi ve Dr. Devlet Bahçeli'nin pusulası, tam da Süleyman Soylu'nun Mhp'nin başında olması gerektiğini gösteriyor an itibariyle...

Demişti dersiniz...

Elbette ki konjonktür değişmez ise...

Bir sonraki devam yazısı niteliğinde ve yine bolca analiz anektodları ile dolu yazımıza bekliyoruz efendim...

Selâm ve muhabbetle sevgiler & hürmetler