Her işte, gerçeği bütün halinde bilmek ve ona göre hareket etmek kazanımı arttırırken, kaybı da azaltır. Hele hele bu fındık gibi bir Dünya ürününde ise… İlle de bu ürün yüzde 90 oranında çikolata sanayiinde kullanılıyor ise… Hele hele ürettiğinizin yüzde 80’e yakın kısmı dışarıya satılıyor, yani ihraç ediliyor ise…

Bu durumda, dünyanın en büyük üreticisi olan, ama gerekenleri yerine de getirmediği için bu yıl rekoltesi çok düşen Türkiye, fındığı iç ve dış piyasa denklemine oturtarak, daha doğrusu içerisi kadar da dışarıya düşünerek, kısa vadeli değil, orta ve uzun vadeli hedeflerin hesabını da iyi yaparak hareket etmelidir.

Hareket üzerinden hesap yapmak için de hayallere değil, rakamlara bakmaktan başka yol yoktur.

*

Geçen hafta bu sütunlarda fındık fiyatını paylaşırken, kurumsal olarak 3, serbest piyasa şartlarında ise herkesin kendine göre biçtiği çoklu bir iç piyasa fiyatlarından bahis eylemiştik.

Bugün de bu yılın Eylül ayının fındıkta dış ticaret rakamlarındaki fiyatı yorumsuz olarak paylaşalım.

Paylaşırken de 2023’de kilo olarak iç fındığın Eylül ayında 6.25, 2024’de 7.93, bu yıl ise 10.33 dolardan ortalama olarak alıcı bulduğuna da dikkat çekelim.

İşte Eylül-2025 Türkiye Fındık İhraç rakamları:

BU KAHVERENGİ KOKARCA İÇİN…

Basında haberlere konu olan, sosyal medyada ise binlerce video ile dolaştırılan Kahverengi Kokarca’yı görünce acı acı düşünmüyor değilim…

Nasıl nasıl düşünmeyeyim ki?

Trabzon Ticaret Borsası tarafından, bazı kuruluşlarla bundan tam 8 yıl önce başta fındık olmak üzere tarım ürünlerinin en büyük düşmanı haline geleceğini hatırlatarak toplantılar ve çalıştaylar yapıldı, broşürler dağıtıldı, afişler asıldı.

İletişim kanalları da kullanılarak kamuoyunu aydınlatılmaya çalışıldı.

Ama o sıralarda kendini fındığın sahibi sayan sektörle ilgili bazı kuruluşların koltuklarında oturanlar, bırakın yan gelip yatmayı, nerede ise uyarıları yapanları başka hesaplarla suçlamaktan da geri durmamışlardı.

Şimdi ne yapıyorlar?

Günah çıkarır gibiler!

Yılda yaklaşık 3 bin civarında yumurtlayan…

Günde 30 km yol yapabilen…

Dayanıklılığı da üst düzeyde olan kahverengi kokarca, İsrail’in Gazze’de yaptığı gibi topyekün işgal hareketine girişince beyanat üzerine beyanat patlatarak (!) sahne almaya başladılar.

Aslında normal!

Çünkü biz biliyoruz ki; bir işte en büyük eleştiriyi zamanında gerçeği görmeyerek, o işe emek vermeyenler yapar!

Ne diyelim?

İnşallah, kınaya muhtaçlığı düğün geçtikten sonra olanların haline düşmeyelim!

BU TÜRKİYE TARIMI İÇİN…

27 Eylül tarihli bir gazetede ki; “Türkiye Tarımı ABD’nin önüne serildi” başlıklı habere takılıp kalmış, sonra da Gümüşhaneli Ziraat Yüksek Mühendisi Necdet İlhan’ın tespitlerini okuyunca da “Tarımda Bitiş Süreci Hızlandı” beyanı ile karamsarlığıma karamsarlık eklenmişti.

“Belki yanlıştır” diyerek Resmi Gazete’nin 21 Eylül 2025 tarihli nüshasında garabeti gelecekte katlanacak gerçek acı bir şekilde içime oturdu!

Sonra 30-40 öncesinin haberlere “Tarım ve Gıda da kendi kendine yeten Türkiye” diye başladığım günler aklıma geldi.

“ABD menşeli tarım ürünlerine uygulanan ithalat vergilerinin kaldırılmasını” içeren kararnamenin detaylarına gelecek adına bakacağız.

Bu konuda Necdet İlhan bey ile bir söyleşi ve değerlendirme de yapağız ama, öncesinde O’nun endişelerini içeren birkaç başlığı paylaşalım:

-Tarım politikaları ABD ile iyi ilişkiler uğruna feda ediliyor.

-Bu karar, Türkiye tarımındaki koruyucu önlemlerin kaldırılması anlamına geliyor.

-Bu kararlarla zaten bitme noktasına gelen tarımın bitiş süreci hızlanmış oldu.

-Üretici tarımdan vazgeçiyor, göç ve işsizlik artacak.

Oldu olacak, ABD’nin dünyada badem üretiminin tamamına yakının nasıl ele geçirdiğini de irdeleyelim. Onu da önümüzdeki günlerde yapalım.

BU 90 YIL ÖNCE CELAL BAYAR’DAN…

“Biz prensip itibariyle, Türkiye ihracat mallarının yalnız kalite değil, fiyat itibariyle de dış piyasalarda temayüz etmesi lazım geleceği fikrindeyiz. Bunun içindir ki istihsalin ilk kademelerinden başlayarak müstehlike kadar olan safhalarında çalışma tarzlarımızı rasyonelleştirmek ve bu yoldan maliyet fiyatlarımızı asgariye indirerek, kalite haricinde en büyük rekabet ve muvaffakiyet unsuru olan ucuzluğu da temin etmek istiyoruz.”

Not:10 Ekim1935'de yapılan "1. Ulusal Fındık Kongresi"nin açılışında dönemin Ekonomi Bakanı Celal Bayar'ın yaptığı konuşmadır.

DÜNDEN BUGÜNE

Devlet tespitli fındık tembelliği!

Fındığın en çok üretildiği yer Ordu ile üretimin hızla artığı il Zonguldak'ta devlet adına görev yapan valilerden, "anlayana sivrisinek saz, anlamaya davul zurna az" hesabıyla yorumsuz iki tespit:

Zonguldak Valisi Ali Kaban, ceviz fidanı dağıtım töreninde;

"Tembele fındık, çalışkana ceviz veriyoruz" dedi.

Ordu Valisi İrfan Balkanlıoğlu'nun Bal Festivali açılış töreninde;

"Yan gelip yatarak fındıktan yüksek gelir bekliyorsunuz" diye sitemde bulundu.

3 Aralık 2016

KISSADAN HİSSE

Erbabına sormuşlar:

-“Siyasi rejim neden kirlenir?

O da: “Adam müsveddelerini temize havale edemeyen toplumun siyasi rejimi elbet kirlenir.” demiş.