Sevgili okurlarım;
Ne yazıyorsam, iddia ediyorsam o çıkıyor. Önemli haber kaynaklarına; ulusal medyadan önce ulaşıyor, bilgi alıyoruz. TAKA habercilikte öncülük yapıyor.
İki önceki yazımı okuyanlar biliyorlar. Genel Yayın müdürümüz sevgili Yusuf Tur
Sevgili okurlarım;
Ne yazıyorsam, iddia ediyorsam o çıkıyor. Önemli haber kaynaklarına; ulusal medyadan önce ulaşıyor, bilgi alıyoruz.
TAKA habercilikte öncülük yapıyor.
İki önceki yazımı okuyanlar biliyorlar. Genel Yayın müdürümüz sevgili Yusuf Turgut ‘
kesinlik kazanmadan hemşerilerimizin kimliklerini yazmayalım” dedi, bizde yazmamıştık.
17 Aralık operasyonunun hemen arkasında şunları yazmıştım.
“
Eğer operasyon devam ederse, eğer önlem alınıp emniyetçiler görevden alınmasa; yeni dalga gelecek. İkinci operasyonda Rizeli, Trabzonlu önemli işadamları ve üst düzey bürokratlar gözaltına alınacak”
Bu bilgiyi bölgedeki bazı meslektaşlarımla da paylaşmıştım.
Yazımdan hemen sonra Emniyette bilinen operasyonlar yapıldı. Ancak savcılıkta boş durmayıp, ikinci gözaltı listesini hazırlamıştı.
Bu listeler gazete ve sitelerde bulunduğu için tekrarı yapmayacağım..Benim bahsettiğim Rizeli işadamı
Mehmet Cengiz, Trabzonlu olanı ise
Orhan ve Ömer Faruk Kalyoncu kardeşlerdi. Yakından tanıdığım hemşerilerimizdi. Gelişmeleri hep birlikte izleyeceğiz.
Savcılık 3.Dalga soruşturmayı yaparsa, bu dalgada önemli bürokratlar olacak.(
Müsteşarlar, Genel Müdürler)
Dikkatler
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’ndayken, operasyonların farklı illerdeki savcılıklar tarafından yapılacağı söyleniyor. Bunun hazırlıkları varmış. Sadece yine bir duyum, iddia.(Öyle söyleniyor)
Bizimkisi, şimdilik iddia olsun..
***
Doğruysa çok vahim
Değerli TAKA okurları, iddia sahibi biz değiliz. Karadenizli bazı müteahhitler anlattı, biz dinledik. Yazacağım, konuyla ilgili belgemiz yok, şahitlerimiz var.
Bu nedenle, biz bunu iddia olarak aktarıp, muhatap sahiplerinin, iddialara cevap vermesini bekleyeceğiz.
Önemli bir kurumda
iş yapan bazı Müteahhitler, o kurumdan gelen talimat telefon üzerine
40 müteahhit,
Diyanet İşleri Vakfı’na
100’er bin dolar yardım yaptıklarını iddia ettiler.
Bazı Müteahhitler bize
‘Bir akşam, söz konusu kurumdan telefonla arandık. Diyanet Vakfı’na 100 bin dolar bağış yapmamız istendi.. Ertesi sabah saat 10.00’da; 40 müteahhit Diyanet Vakfı’na 100’er bin doları bağış yapmak için sıraya girdik. İşin komik yanı ise, hepimiz bir gece rüya gördük sabah kuyruğa girdik. Daha komiği ise Vakıf daha açılmamıştı” dedi.
“
Neden verdiniz,
vermeseydiniz” diye takıldık.
Aldığımız cevap şu oldu:
“
İstersen verme. O kurumdan içeriye sokmazlar, hak edişlerinizi imzalamazlar”
Olay doğruysa çok vahim.
40 Müteahhit,
Diyanet Vakfı’na; 100’er bin dolar bağış yaptı mı?
Yaptılarsa, bu dolarlar nereye gitti, hangi hizmete harcandı?
Makedonya da cami yaptırılacağı iddiası var, bu bir kamufle mi?
Bağış yapıldıysa, yapılan bağışlar yasal mı?
Müteahhitlere talimatı kim veya kimler verdi?
Söz konusu Vakfa yardım eden başka müteahhitler var mı?
Diyanet Vakfı’na böyle yardımlar yapılıp, makbuzlar kesildi mi?
Araştırılması gereken çok ama çok önemli konudur
Diyanetin hesaplarını denetlemekle sorumlu, devletin denetim birimleri, bu güzide kuruluşumuzu denetleyip, gerçekleri ortaya çıkarmalıdır.
Yanlışlık yapanlar varsa da hesabini sormalı, yoksa şaibelere cevap vermelidir.
Diyanet Vakfı gibi önemli ve güzide bir kuruluşu zan altında bırakmaya kimsenin hakkı yoktur.
Bu vakfın izlendiğini biliyorum..