Taka karikatür sergisiyle Bursa’da sanatseverlerden büyük ilgi gördük

Trabzon Dernekleri Federasyonu tarafından düzenlenen Kültür sanat etkinliğinde Taka Gazetesi olarak 50 karikatürle katıldık.
Şunu açıkça belirtmeliyim ki,
Sanat özellikle karikatür sanatına Bursa Halkının ilgisini hayli yüksek buldum.
Sergiyi izleyenler karikatürler üzerinde dakikalarca kritik yaptılar.
Fotoğraf ve video çektiler.
Dedim ya Bursa'da karikatüre ilgi hayli yoğundu.
Tabi ki sergimizi gezenlerin ekseriyeti Trabzon ve Artvinli hemşerilerimizdi.
Bu arada yaptığım küçük bir araştırmada;
Bursa’da daha önce karikatür sergisi izlemiştim diyene rastlamadım.
Ama ilk defa izleyenlerin bu denli alakalı olduklarını görmek ayrıca güzeldi.
***
Diğer taraftan Kültür ve Sanat insanı hemşerimiz ve Bursa Trabzonlular  Dernekler Federasyonu   Başkanı  Nuri Uğurlu bizleri sergi süresince hiç yalnız bırakmadılar.
Hemen her türlü noksanlıkların giderilmesinde anında verdiği talimatlarla yardımcı oldular.
Belirttiğim gibi Nuri Uğurlu çok içten, sevecen ve güzel duruşlu bir hemşerimiz.
Tabi bu arada organizasyonda   yetkili kılınan Şelale Süer ve Gökhan Taşkın ve diğer görevli elemanlar da  verdikleri katkılardan ötürü okkalı bir teşekkürü fazlasıyla hak ettiler..
***
Evet, Bursa Dernekler Federasyonu bir ilki başlattı ve bence de başardı.
Gelecekte kazandığı tecrübelerle devamında çok daha başarılı olunacağı görüşündeyim.

***
Bazı tespitlerimi sizlerle paylaşmak isterim.
Sergiye Aslen Artvinli olan CHP Bursa İl başkanı Şadi Özdemir de iştirak etti.
Şadi Özdemir aslen Artvinli. Kendisiyle Taka karikatür sergisini izlemeye koyulduğumuzda,  “Başkan hazır ol, CHP’ye büyük eleştirilerim var” dedim.
Başkan, “Siz demokratik haklarınızı kullanacaksınız ve biz de eksiklerimizi göreceğiz. Vereceğimiz haklı cevaplarımız olduğunda kendimizi de icabında savunuruz” dedi. Söz konusu CHP’yi ve Kılıçdaroğlu’nu çizgiyle eleştirdiğim karikatürün önüne geldiğimizde hayli gülüştük.
***
Diğer taraftan bisikletiyle sergiyi gezen bir sanat sever, yanıma yaklaşarak şaşkın bir yüzle, “Siz ne yapıyorsunuz, korkmuyor musunuz?
Olanları görmüyor, duymuyor musunuz?” dedi.
 “Evet, biraz olsun endişeleniyorum.
Ama yine de çiziyorum işte.

***
Sergide başka izleyici yüzünü ekşiterek yanıma yaklaştı ve “AK Partili olduğunuzu bu kadar açık seçik anlatmak zorunda mıydınız” dedi.
“Yok yahu!
İnsaf!
Etmeyin !
Gitmeyin!”
"Bakın şunları da ben çizdim" demiş isem de adamcağız çekip gitti.
***
Tabi bu durum bana hoca Nasrettin’i hatırlattı.
Hoca bir gün Eşeğe binmiş oğlu ile bir yerden bir yere gitmektedirler.
Bu arda gördükleri bir grup hocaya,
Ayıp ayıp! Sen koca adam eşeğe bindin çocuk yürüyor. Seni merhametsiz herif.
Hoca dersini alır ve eşekten inerek oğlunu eşeğe oturtur.
Öylece giderken bir kalabalığa rastlarlar.
Selam faslı biter bitmez yine eleştiri gelir.
Yahu Hoca Sen yaşlı başlı adamsın yürüyorsun, delikanlı adam eşeğin sırtında gidiyor senin aklına yanayım...
Bu eleştiriye de hak veren Hoca oğluna az ileri git ki ben de bineyim der.
Artık Eşeğin sırtında Hoca Ve oğlu olduğu halde giderlerken yine okkalı dokundurmalar işitir Hoca.
Yahu be insafsız adam şu eşeği ikiniz bindiniz gidiyorsunuz ama o hayvanın hiç mi canı yok. Günahtır, ayıptır. Tepkisini alınca Hocamız bu sefer de
Oğluyla eşekten inerek yürümeye başlarlar.
Artık Hoca önde eşek ortada oğlu arkada giderler ama heyhat problem bitmez.
Hoca bu sefer de alaya alınır.
Yahu be adam sizde hiç mi akıl yok?
Eşek boş giderken siz yürüyorsunuz.

***
Evet Bizim Bursada yaşadığımız tam da böyle oldu.
Bu demektir ki, doğru bildiğinden şaşmayacaksın.

***
Bu arada bizim teyze Oğlu Orhan Yavruoğlu Bursa’da olduğumu öğrenir öğrenmez sergiye geldi.
Ve bizlere Bursa’yı esaslı bir şekilde gezdirdi.
E, canım ne de olsa kan bağı var.
Hem anadan hem babadan esaslı bir kan bağı var.
Teşekkürler Orhan.

***
Bir teşekkür de Ali Kandemir kardeşime.
O da eşi ve iki cici kızıyla segimize defalarca geldiler.
O da hiç yalnız bırakmadı.
Kandemir ailesine de çok teşekkürler...

***
Hikmet Aksoy'un Bizim Şenol Şensoy ile Salı günü Bursa'dan ayrılmasının ardından Perşembe günü Fethi Yılmaz ve eşi Şermin Hanımı  Trabzon'a dönmesiyle grubumuz iyice azalmış, Ben ve İsmail Fandaklı ile kalıverdik.
Kalıverdik de bize rehberlik eden Fethi Yılmaz’ın verdiği rotaya uyarınca Tophane istikametine yöneldik.
Tophanede hediyelik eşya alalım dedik.
Mekanın kapısında sakin duruşlu bir hanımefendi ve buna mukabil agresif bir beye rastladık.
Agresif diyorum, çünkü adam,a" bunlar pahalı başka yerlerde daha ucuzu var" dememize büyük tepki verdi ve:
Nerde?
Al gel bakıyım.
Söyle nerede satıyorlar?
“Sonunda Bursalının belalısına rastladık dedim.” İçimden ve sonra;
"Ne bağırıyorsun!
Yalan mı konuşuyorum?
Emir Sultan Türbesi civarında bunlar daha ucuz."
Eşi olduğunu sandığımız o oturaklı kadın
"Evet  orada olabilir!" Gibi laflar edince, ortam biraz olsun yumuşadı.
O kavgacı adam aniden değişiverdi.
Buyrun dedi.
Sohbete koyulduk.
Adam da meğer bir süre gazetecilerle birlikte şoför olarak çalışmış, hatta  manşet atmayı bile biliyormuş ve ayrıca babadan kalma mesleği taksiciymiş.
Bu arada babası Bursa Şoförler Derneği Başkanlığı yapmış saygın bir isim imiş.
Bütün bunları niye anlatıyorum;
Çünkü adam:
 “Biz yedi göbek Bursalıyız.
Babam Zeki Müren'i Bursa'da taşıyan insandır” deyince
Sohbet daha da koyulaştı.
Zeki Müren'in Annesinin adının Hayriye olduğunu,
Babası Kaya Müren ve keresteci olduğunu dahi bu adı Faruk Taşyakan'dan öğrendik.
Evet,
"Zeki Müren'i Bursalı tanımıyor.
Zaten Bursa’da Bursalı da kalmamış.”
Meğer bizim Faruk Taşyakan temiz yürekli dobra bir Anadolu insanı işte.
Bu arada alacaklarımızı alıyor, pazarlık yapmıyor ve tokalaşıp ayrılıyoruz.
***
Bursa gezdikçe sevilen bir şehir.
Bizans, Rum, Ermeni değil,
Bursa'da tarih Türkçe konuşmaktadır.

***
Bursa yeraltındaki değerleriyle ve yer üstündeki eserleriyle muhteşem bir kent.
Asil bir şehir,
Onur duydum.
Gururlandım,
Görmek ve gezmekten mutlu oldum...

***
Nice nice müzeleri var hayranlık hislerim coştu...
Gezdikçe gördükçe göğsüm kabardı.
Tarım aletlerini,
Türk gelenek ve göreneklerini,
Hamam ve çeşmelerini,
Cami ve mescitlerini,
Emir Sultan Türbesini,
Bark ve bahçelerini,
300- 500 yıllık çınar ağaçlarını,
Sanayileşmede seyredilen gelişmeleri,
Özellikle Koç Müzesini...
Dedim ya Bursa güzeldi.

***
Neredeyse karşılaştığım her Bursalıya sordum.
"Bursa'nın neyi kötüdür ?"diye.
Sadece bir kişi, "Bursa'nın trafiği kötüdür" dedi.
Oysa bir haftadır dolaştığımız Bursada yakınılacak bir trafik sorunu yoktu...

***
Bir ara Ulu Cami etrafında bir canlı bomba eyleme kalkmıştı ya,
Hani sadece eylemci ölmüştü ya;
Bursalı diyor ki:
Burası Evliyalar şehri.
Burada şer odaklarına Allah fırsat vermez!
3 Milyona yakın nüfusuyla, Tarihiyle, yeşiliyle Bursa görmeye değer...