Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde başlayan "Adalet" yürüyüşü 15 Haziran'da başladı.
CHP Milletvekili Enis Berberoğlu'nun tutuklanmasını protesto amacıyla başlayan yürüyüşün CHP için stratejik hataları var.
Mesela Adalet yürüyüşü Enis Berberoğlu'nun tutuklamasıyla başlamamalıydı.
Zira nice koç yiğitler tutuklandığında oturuldu.
Hatta yan gelip yatıldı.
Hatta uyundu bile.
Şimdi Adalet değil de,
Enis Berberoğlu için yürünmesi gibi oldu.
*
Ama neyse,
Denebilir ki,
Bu durum bıçak kemiğe dayandığı andı.
Lakin yürüyüşün zamanlaması da sıkıntı yaratabilir.

Öyle ya aylardan Ramazan.
Havalar sıcak.
Sıcaklarda yürümek kolay mı?
Hem de her gün 20-25 kilometre.
*
Haliyle yürüyüş esnasında su içecekler olur.
İşte o zaman sen adalet için tepki verirken,
Karşı taraf da,
"Bunlar var ya bunlar.
Mübarek ramazanda bakın su içiyorlar.
Bunların beşinden mi gideceksiniz" derlerse,
O zaman ne cevap vereceksiniz.
*
Siyaseten beklenen faydayı bırakın yorgunluğunuzla kalacaksınız.
*
Evet, 2 nokta hatalı oldu.
2'si de zamanlama hatası.
İşte bu ani karalarla siyaset olmuyor.
Siyasetin ARGE'si olmalı.
Ama bu CHP'de hiç yok.
*
Öte yandan Cumhurbaşkanı,
"Yürümekte olan CHP'lilerin  Darbecilerden ne farkı var?"
Şeklindeki açıklaması bence talihsizliktir.
Darbeciler rejime,
Devlete karşıydılar.
Başını kılıçdaroğlu'nun çektiği bu yürüyüş ise,
Mevcut sistemden "Adalet" talebidir.
Hakkaniyet beklentisidir.
Üstelik bu talep sahipleri silahlı değiller.
Hatta korunmaya da muhtaçtırlar.
*
Kaldı ki bu tür tepkiler ancak demokratik ülkelerde olur.
O halde bu tepkiler aslında iktidarın elini güçlendirir.
Değil mi ki,
Rahmetli Demirel'den de alıntı yaparak,
Cumhurbaşkanı Erdoğan,
"Yürümekle yollar aşınmaz" sözünü tekrarlamıştır.
*
Evet, yürüsünler...
Öte yandan onlar yürüdükçe haber olmaya başladırlar.
İlgi görmeye başladılar.
Demek ki neymiş,
"Gezen tilki, yatan aslandan evladır."

BİZUM UŞAKLAR GELİYOR!

Senaryosunu yazan ve Yönetmenliğini yapan Cuma Uğurlu set ekibiyle Gazetemizi ziyaret ettiler.
Kendilerini dinlemekten büyük keyif aldım.
Belli ki,
Amatör insanlardan profesyonel bir çalışma meydana gelmiş.
*
Öğrendiğim kadarıyla filmde her şey var, küfür yok.
Ailece,
Çocuklarla izlenecek bir film.

Yönetmen Cuma Uğurlu,
"Bizum Uşaklar'a kefilim.
Hepsi harika.
Hepsi yörenin insanları.
Hepsi içten.
Hepsinden yetenek fışkırıyor.
*
Göreceksiniz.
Türkiye'ye, film izleteceğiz. 
İyi bir film izleteceğiz.
Evet,özgün bir senaryo ile ana sütü gibi tertemiz bir film geliyor.
Adı 'Bizum Uşaklar'.
*
Bizler fırsat buldukça çektiğimiz sahneleri her izlediğimizde gülme krizine giriyoruz.
Filmimizde 4 mevsim yaşanacaktır.
Bu öylesine geniş zamanlı bir film işte...
*
Ama başarmak için de çok fedakarlıklara katlandık.
Herkes her işi severek yaptı.
En önemlisi, rollerin hakkı fazlasıyla verildi.
*
Filmle ilgili olarak çok şey söylemek istemiyorum,
Ama aşk var.
Mafya var.
Sürprizlerle dolu bir hikayesi var filmin...
*
Bu ekibin arasına bir kaç ünlü katacağım.
Öyle ya filmin tanıtımı için bu gerekli  hatta zorunlu.
*
Taka Gazetesi olarak bize kapılarınız açmanızdan onur duyduk.
Ayrıca biliyoruz ki,
Taka Kültür /Sanat olunca son derece duyarlıdır.
Bu itibarla yine geleceğiz.
Hep geleceğiz..."
*
Biz de yönetmen ve senarist Cuma Uğurlu'yu ve
Yürekleri Kıpır kıpır atan set arkadaşlarını tebrik ediyor,
Onları beyazperdeden izlemek için merak ve sabırsızlıkla bekliyoruz.

BU BENİM ÜLKEM!

Kitap okuma oranı yüzde 1
Sanatsal faaliyetlere iştirak yüzde 1
Gazete okuma orana binde 3
Müze dolaşma oranı binde 1
TV izleme oranı yüzde 78
Dizi izleme oranı yüzde 37
Evlilik programı izleme oranı yüzde 76.1
Haber izleme oranı yüzde 32
Belgesel izleme yüzde 1
Pornografiye ilgi yüzde 80
Dini Haberler yüzde 78
Kültür sanat haberleri on binde 1
Halkın borçluluk oranı yüzde 78
İşte bunun için dünya bizi fena halde kıskanıyor.

FIKRA

Bir adam sabah yürürken ilginç bir cenaze kafilesi fark eder; ,
Önde giden kopekli bir adam,
Arkasında bir tabut ve 10 metre arkadan gelen bir başka tabut ve tek sıra olmuş yaklaşık 200 adam. Tuhafına gider.
Kafilenin başındaki adam kuskusuz cenazenin sahibidir,
Yanına yaklaşır ve sorar; 
"Beyefendi, bu üzüntülü gününüzde hatırlatmak istemem ama ölenler neyiniz oluyor?"
Adam yanıtlar "
Öndeki karim,
Arkadaki de kayınvalidem." 
"vah vah başınız sağ olsun.
Nasıl oldu?" 
"Kopeğim karıma saldırıp öldürmüş.
Kayınvalidem de karıma yardıma  gelmiş onu da öldürmüş."
Adam biraz düşündükten sonra sorar;
"Beyefendi köpeğinizi ödünç alabilir miyim?"
" O zaman sen de sıraya geç!"