Önce İsrailin en çok takip edilen gazetesinde yer alan bir makaleye bakalım:

‘Erdoğan’ın gerçek hedefi Milli silahlarını İslam ümmetinin silahları yapmak, böylece İslam NATO'su kurmak, Pakistan ile nükleer silahlara kavuşmak, Suriye üzerinden hızlıca Kudüs'e girebilmek, YPG'yi bitirip Arap’larla bağlantı kurmak. Doğu Akdeniz’de petrol ve gaz çıkartıp ekonomik ve siyasi büyük güç olmak. Kıbrıs üzerinden Gazze’ye çıkmak, Amerika’yı Orta Doğu’dan kovmak.  Suriye savaşı İsrail’in hayatta kalma savaşıdır. Amerika Suriye’yi kaybederse Orta Doğuda cihad başlar, Türkler ve Ruslar mücahidlere silah verir, Amerika Irak’ı da kaybeder Mısır’ı da kaybeder, her yer Türk’lerin kontrolüne girer. Türk’leri ancak hava savaşında durdurabilirdik, geç kalındı. Hava milli savunmalarını kurmak üzereler. YPG’yi İsrail silahlandırdı. Varlık gösteremiyorlar. Türk Sihalarıyla her gün asker kaybediyorlar. Geriye bir tek Akdeniz sahillerindeki Birleşik Avrupa donanması kalıyor. Onlar da tehlikeli eşiğe gelmek üzereler. Bu birleşik donanma yakında Türk’lere yenilebilecek kritik eşiğe gelmiş olacak. İstendiği gibi varlık gösteremeyecekler. Türkler o donanmaya karşı da hazırlanıyorlar. Kıbrıs’a deniz üssü ve anti gemi füzeleri yerleştirdiler. Akdeniz sahilleri ve Kıbrıs’ta S-400 bataryaları kurdular. Yakında birleşik donanmanın da karşısına eşit güçte donanmayla gelecekler. Türkiye bunlari tek başına yapabiliyorsa, İslam NATO'su ile neler olmaz. Zaman Türk’lere çalışıyor. Türk’leri yenersek İslam’ı da yeneriz. Türk’leri yenemezsek İslam’ı kimse durduramaz ve İsrail’de namaz kılarlar. Filistin’lilere itaat edersiniz. Tel Aviv ve Kudüs’te her yerde ezan duyarsınız. Tek bir Musevi bile bu topraklarda bırakmazlar. Kadınlarınız pazarlarda cariye olarak satılır. Çocuklarınız elinizden alınır, Mücahid olarak yetişirler. Tüm dünyada Musevilik yok edilmiş olur. Şunuda belirteyim; Türk’lerin yükselişi Erdoğan ile değildir sadece. Erdoğan sonrasında da aynen böyle bir süreç öyle ya da böyle devam  edecektir. Bu Erbakan’ın doktriniydi ve süreci o başlatmıştır. Bunların bugün ya da yarın olmasının hiç bir hükmü yok. Türk’lerin hedeflerinden hiç bir şeyin de değiştirmeyeceğini İsrail’in artık görmesi gerekiyor. Erdoğan gider, Türk’ler biter diye basite alırsanız hatayı burada yaparsınız. Türk’lerin geçmişine bakın, olaylar hiçte öyle olmuyor, doktrinleri sahipleniyorlar. Dediğim gibi, zaman bizim düşmanımız derim size ve işler hiçte planlandığı gibi gitmiyor sanki bizim planlarımız üzerinde Ellahin(Allahın) bir başka planı var.’

Yorumu okuyunca bir Türk olarak gurur duyarsınız.

Yazarın, yorumun içindeki bazı değerlendirmeleri gerçek. Ancak uzun yıllardır Ortadoğuyu kan gölüne çeviren İsrail hükümetlerini kışkırtmadır bu.

Amerika Birleşik Devletleri’ni her defasında o bölgeye çağırıp ve o bölgede huzur bırakmadılar.

İran-Irak savaşı, Saddam’ın Kuveyt’e girişi ve arkasından Saddam’ın devrilmesi ve Esad’a operasyon. Hepsi İsrail’in güvenliği için yapıldı.

PKK terör örgütü İsrail’le ilgili tek olumsuz söz etmiş midir?

En küçük bir menfatlarine zarar vermişler midir?

Hayır.

PKK terör örgütünün arkasında da bunlar vardır.

PKK İsrail’in ABD’nin ve bir kısım AB ülkelerini piyonudur.

Sütuna aldığım yorum çok ilginç.

Türkiye’yi siyaseten daha da kamplaştırmaya çalışıyorlar.

Bunu sosyal medya ve sosyal ortamdaki portallar üzerinde yaptılar ve yapmaya da devam ediyor.

Türkiye çok siyasi yarışlar gördü. 1989’da yaşanan gerginliği bile İnönü’nün esprileri yumuşatmıştı.

Ne diyor israilli gazeteci, İktidar değişse bile Erbakan doktrini değişmez.

Neydi Erbakan’ın doktrini, kendi silahını kendin yap.

Ona yaptırmadılar. Attığı her temeli kapatırdılar.

Heron’lar verdiler. Kumandasını vermediler. Teröristler yerine yıllarca TSK’ya ve güvenlik birimlerine dağları taşları bombaladılar.

Ama Erbakanın öğrencisini Tayyip Erdoğan’ı durduramadılar.

Piyade tüfeğini de, Altay tankını da, Atak helikopteri de İHA ile SİHA’ları da yaptı. Gurur duyalım.