Karadenizliler olarak dosta düşmana mesajımızdır.
Türkiye’nin çimentosuyuz, çalışkan ve vatanperveriz.
Onurluyuz, gururluyuz, yardım severiz. Dahası güzel insanlarız.
Memleketin en zor günlerinde bütün düşmanlar karşısında dimdik ayakta durarak;
Haksızlığa izin vermedik, Teröre asla karışmadık,
Uyuşturucuya bulaşmadık, yanlış işlere girmedik.
Devletimizi, bayrağımızı hep bildik. Saygıyı elden bırakmadık.
Hem dinimize bağlı, hem Cumhuriyetimize sevdalı kaldık
Demokrasiyi elden bırakmadan;
Hep lider, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Meclis Başkanı, Paşa, siyasetçi, bürokratlarımızla Atatürk Cumhuriyetine gönülden bağlı kaldık.
 
Daha öncesinde yazmıştım. Hasan Saka Karadenizli ilk Başbakandır(Trabzonlu)
Sonra; Mesut Yılmaz, ardından Recep Tayyip Erdoğan, Rizeli Başbakan olarak tarihteki yerlerini aldılar.
Cevdet Sunay Trabzonlu ve Karadenizli ilk Cumhurbaşkanımızdır.
Recep Tayyip Erdoğan halk tarafından seçilen ilk Karadenizli  ikinci Cumhurbaşkanı..
24 Haziran’da da halk tarafından yüzde 52 ile seçilen ilk devlet başkanıdır. “Cumhurbaşkanı” denilse de artık “Devlet Başkanı”dır..
*     
 
15 günden beri Karadeniz’deydim..
Samsun-Artvin arasında gitmediğim il, ilçe köy ve yayla kalmadı.
Hem Karadeniz’in tadını çıkardım, hem de gördüğüm sorunları not ettim.
Tespitlerimi de; gazeteci olarak ilgililere aktarmaya çalışıyorum.
Bu arada Kaçkar Devlet Hastanesi’nde güzel şeyler oluyor..
Tek sorun hemşerilerim, hizmet için bölgeye gelen doktor ve sağlıkçılara daha saygılı davranmalı..
Ankara’ya döndüğümde10 köşe yazı çıkacak malzeme var..
Bölgede fıkra gibi olaylar var.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ilinde ciddi sorunlar var.
Cumhurbaşkanı ilinde görev yapmanın sorumluluğu ağırdır. Onuru da0 fazladır.
AK Parti teşkilat bazında, sorunlar var. Ama parti disiplini gereği kimse seslendiremiyor.
Her kesimi toparlayacak, kucaklayacak bir ekibe ihtiyaç var.
Rize’ye gitmişken Rize valisi Kemal Çeber’e hayırlı olsun ziyaretinde bulunacaktık izinli olduğunu söylediler..
 
ÇAYKUR ile ilgili ciddi sorunlar ve endişeler var…
En önemlisi, ajan kelebekler, çayı bitiriyor..
Tarım bakanlığı seyrediyor..
Ayrıca kuruma genel müdür asaleten mutlaka atanmalı..
 
*
 
Şimdilik başlıklar, sonrasında içerik vereceğim.
Şımarıklık her  alanda  hat safhada..
Siyaseti arkasına alanlar, telefonlara çıkmıyorlar, vatandaşa tepeden bakıyorlar. Hizmetler ise vitrine yönelik..
Kimi ararsan beyefendiler toplantıda! ‘Toplantıdayım’ demek moda oldu.
İki kamu kurumunda genel müdürlük  yapmış, Başbakan ve Bakanlara danışmanlık yapmış biri olarak, bu kendini beğenmişlerini anlamada güçlük çekiyorum..
Tamamen vitrine oynuyorlar.
Önceki yazımda belittim..
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bürokraside taş üstüne taş bırakmayacak.
Vatandaşa tepeden bakanları afetmeyecek..
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rize’ye geldi döndü.
Cumhurbaşkanı  Helikopter ile Güneysu’ya geçti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, baba evi Rize’den iç ve dış kamuoyuna önemli mesajlar verdi.. Siyasette ve bürokrasideki değişimi Rize’den başladı.
 
*
 
Güneysu’ya gitmişken 62. ve 63. dönem hükümetlerinin Adalet Bakanı. Adalet Müsteşarı ve Yargıtay üyesi Kenan İpek’in evine uğradık..
Sevgili eşi ile  birlikte bizi ağırladılar..
Kenan İpek, adam gibi adamdır. Mevsimine göre eğilip bükülmez. Karadeniz’in tüm özelliklerini bünyesinde barındıran yiğit bir insan.
15 Temmuz gecesi Kenan İpek Adalet müsteşarı olarak önemli rol üstlendi..
Yargıyı harekete geçirdi ve  Fetö’cuların planlarını bozarak büyük darbe indirdi..
Güneysu’ya gitmişken, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kuzeni Bakan yardımcısı İbrahimEr’in kapısın da çaldık.
Evinde yoktu.
Er Danıştay üyeliği görevine geri döndü.
Kısacası Bakan yardımcılığı görevini bıraktı..
*
Bakan Cahit Turan’in üstün niteliklerini çok yazdık. Ya
Karayolları Genel Müdürlüğü döneminden beri yakından tanıdığımız dostumuzdur.
Önemli hizmetlere imza attı ve atıyor..
Karayolları Genel Müdürü Abdullah Uraloğlu’da başarılı bir hemşerimizdir.
Karayolları 10.Bölge Müdürü Selahattin Bayramçavuş Rize kökenli hemşehrim ama hiç görmedim, karşılaşmadım..
Aradım ulaşamadım diyecektim ki, Rize-Pazar çıkışı-Limandan başlayıp-Bölge trafiğe kadar ki yerleşim alanı…
Nüfusun yoğun olduğu bölge..
Sahili var.. Deniz var. Işıklandırması ve bankları var..
Ama vatandaşın denize ve sahile  geçeceği  ne alt geçit, nede üst geçit var..
Her gün kaza oluyor..
Geçişler korsan. Trafik levhası, yavaşlama işaretleri zaten yok.Hız alabildiğine..
Ölüm geçidi..Facia geliyor..
 
*
 
Rize Özel İdaresi Genel Sekreteri Ümit Hüseyin Sarı’ı aradık. Yerinde yok cevabını aldık. Dönüşü olabilir, en azından bir hoş geldiniz diyebilirdi..
Yardımcısı  Yunus Emre Ayar yerindeydi..
Sekreter klasik bir cevapla ‘müsait değil, biz sizi ararız’ dedi..
Aramasına aradı de kim olduğumu ne iş yaptığımı sordular...
Eski genel müdür, başbakan ve bakan danışmanı… Öğretim üyesi. Gazeteci-Yazar..Rizeliyim dedim.
Hangısı işine geliyorsa  öyle görüşün  dedim..
Dönüşü olmadı. Bende görüşme talebimden vaz geçtiğimi bildirdim.
Görüşseydi diyecektim ki:
Rize -Paza ilçesine bağlı Dağdibi diye hizmetlerden nasibini alamamış bir köy var..
Gece gündüz çalışan Ömer  Şahingöz  diye muhteşem  muhtar var..
Asfalt malzemesi için dileniyor…Kendisine verilenler yol için yetmiyor..
Bir 10 kamyon asfalt verir misiniz?
Yada  o köy yolunu bitirir misiniz? Ricasında bulunacaktım..
Dedim ya siyaseti arkasına alanlar, vatandaşa tepeden bakıyor..
Telefonlara dahil çıkmıyor..
 
*
 
Son notum Rize- Pazar Belediyesi’nden..
Ben anlayamadım, cahilliğime verin..
Fıkra gibi olay..
Konu şu:
Memlekete gitmişken, emlak vergisini ödedim..
Makbuzlar bende, ayrıca Twitter’ de koydum..
Emlak vergisi tamam..”Gecikme  Faizi” de tanıdık..
Ayrıca, “Ücret Gecikme Faizi”, “Emanet Gecikme Faizi” ni anlayamadık..
Bir de “Atık Su bedeli” adı altında yılda 60 TL  alınıyormuş..
Benimkisi hazır kartlı…Karta su yükletirken, yüzde 20 atık su bedeli  zaten kesiliyor..
Yılda bir hafta kalıyorum. Tükettiğim su 3 metre küp ve metreküpü 30 TL’ye geliyor..
Canları sağ olsunlar..
Memleket bizim..