Çocukluk arkadaşım yıllarca Arabistan ve Rusya’da kaldı.

Şimdi Trabzon’da, körfezden gelen turistleri gezdiriyor.

Nereye giderse arar. Ya Hıdırnebi’den, ya Erikbeli’den.

Ya da Ayder ve Uzungöl’den.

Gecenin ilerleyen saatlerinde sohbet ederiz.

İlk kez gün ortasında aradı.

Turistlerle Hıdırnebi’ye çıkmış. Çıkarken yolda iki kahve için 95 TL ödemişler.

Şunu sordum, ‘Bir yanlışın olmasın yanında kaliteli çikolata mı istediler?’

Hayır dedi, küçük iki lokum.

Sonra, Uzungöl gibi turizm merkezlerinde portakal suyu ve Nescafe için 50 TL ödediklerini iddia etti.

Ekledi, ‘Yomra’da bir hesap fişi dikkatimi çekti. Fişte 50 TL garson ücreti. Bunu araştırdım. Meğer turistleri getiren şoförlerin yediği ücreti de bu taktikle masaya ekliyorlar. Kazıklandıklarını hissettikleri için araçlarının içinde ekmek, damates, peynir, yeme noktasındalar.’

Aklıma hemen 1990’lı yıllar geldi.

Rusya’dan ve dağılan cumhuriyetlerden gelen turistler.

Onlara yapılan muameleler.

Onların Trabzon’dan elbise ayakkabı perde mont aldığı dönemler.

Ve onların üzerinden kazanılan paralar ve uygulanan kötü muamele.

Sonra onların buradan kaçışı.

Esnaf olmak çok farklı bir haslettir.

Helalinden kazanmanın keyfi başkadır.

Trabzon’da bunu yapanlar var.

Zaten o müesseseler kurumsallaşmıştır

Gözleri toktur.

Allahım gözü doymayanlardan koru..

MUSA BAŞKAN CENNET MEKAN

Trbzon’da siyaset dünyanını bir bileni, esnaf dünyanın ahisi arkadaşımız abimiz Musa Başak’ı kaybettik.

Her sabah semercilerin başı ve buluştuğumuz saatçi dükkanı öksüz kaldı.

MHP il eski Başkanı Muhammet Öztürk, Bahar Kundura’nın sahibi İbrahim Nalbant ile yaptığımız sohbetler.

Dün Balaban’da hoca açık seçik söyledi: ‘Bu alanda toplananlardan da bir gün kimse kalmayacak.’

Ve Sevgili Başak’a övgülerini sıraladı: ‘Kardeşleri ile insanlar için çalıştı. Bunca hasta Trabzon’a onlara gitti. Hepsini tedavi ettirdi ve sonuna kadar da hastalıklarını takip ettiler.’

Terzi söküğünü dikemez derler. O da herkesi hastaneye gönderdi ama kendi için gitmedi.

Son görüşmemiz. Emin Saatçiliğin kenarına sinmiş; elinde cigarası.

Telefonda kim var dedim. Dedi ki, ‘muhalif, muhalif’

Bende espri yaptım. ‘Sen onu da ikna edersin.’

Cenazesine Çarşıbaşı Belediye Başkanı Mühin Nuhoğlu ile birlikte gittik onunla döndük.

Gidip gelene kadar Trabzon siyasetini, MHP’yi ve yine Musa Başak’ı konuştuk.

Pandemiden önce, pandemi sırasında çok dostları uğurladık.

Balaban imamının dediği gibi: ‘Hepimizin sonu musalla taşı.’

Mekanan cennet olsun sevgili Başak.

Kardeşlerine, evlatlarına, sevenlerine sabır diliyorum.