Sevgili okurlar; Denizlispor karşısına çıkarken Başakşehr’in maçının sonucunu da ilave edersek tam on üç puan değerinde bir maç oynayacaktık. Bu da zirve yarışında olduğumuz takımların hemen hepsinin kaybettiğini bilerek tüm planlarımızı ona göre yapma şansı verdi bize. Maç kendi sahamızda idi, rakip de korkulacak bir rakip değildi. Ne var ki benzer önemde bir maçı da önceki haftalarda oynadık yine sonuç alamamıştık. Buradan anlaşılıyor ki oynayacağımız maçın önem değeri artıyorsa ona göre takımı hazırlama konusunda ciddi sorunlarımız var. Ülke puanını yok sayıp Avrupa’da gittiğimiz rotasyonun bir işe yaramadığı sporcunun maç oynadıkça form tutacağı gerçeği ile defalarca yüzleşmemize rağmen ders almadık. Bu uygulamayı yaparken de yorgunluğa sığındık. Hal böyle olunca öne geçtiğimiz bu denli önemli bir maçı tutamayıp kaybediyorsan oturup bir kere değil en az on kere düşünmelisin…!
 
SOSA GÜNAH KEÇİSİ OLAMAZ
 
Sosa kaptan olduktan sonra yaşına rağmen oynadığı futbolla taraflı tarafsız herkese parmak ısırtmış olduğunu ne çabuk unuttuk. O oynayınca takımda oynamış, başarılı alınan sonuçlarda hep o oldu. Onun sayesinde Trabzonspor ligin en iyi futbolunu oynayan takım olmuştur. Yine onun sayesinde takım zirvede tutunarak iddiasını sürdürmüştür. Nerede ise iki yıldır zirvede oynadığı futbolu Denizlispor karşısında gösterememiş.
Sevgili okurlar dünyanın en iyi futbolcularının da kötü maçları olmuştur ancak onlar bir maçla tu kaka edilmezler. Zira altın çamura düşse de değerini kaybetmediğini bilirler. Soru şudur Sosa oynadığında diğer on kişinin başarılı olmasında etkin rol oynarken ilk kötü gününde diğer on kişi maçı kazanıp bir Sosayı neden kurtaramadı? Kaldı ki kenar yönetimi zamanında değişiklik yaparak onu seyirci ile bu denli muhatap da etmeyebilirdi.
 
TAKIM OLARAK KÖTÜ OYNUYORUZ
 
Sevgili okurlar; gerçekle yüzleşmek başlığını şunun için attım. Haftalardır takım olarak çok kötü oynuyoruz. Bütün sorunlarımızın bana göre temel kaynağı budur. Hazır olmayan bitik, sakat ve de formsuz sporcuların çokluğu elbette önemli nedenlerdir. Ancak üç dört hafta öncesi bu yoklara rağmen takımın bir oyun şablonu vardı ve gençlere rağmen sırıtmayan bu yapı tamamen kayboldu. Şimdi takım artık bireysel yeteneklerden medet umar hale geldi. Seyircinin Sosa tepkisinin altında yatan gerçekte maalesef budur. Buna kenar yönetimi ve yapılan zamansız isabetsiz değişiklikler de ilave edilince kazanılması gereken çok önemli bir maçı kaybetmiş olduk. Üstelik Denizli maçına en iyi on birle çıktığımızı da hatırlatmak lazım.
 
Sonuç olarak oynadığımız futbolun kötülüğü ve nedenlerini görüp devre arasını da katarak çözüm üretebilirsek üç puanlı sistemde çokta bir şey kaybetmemiş olabiliriz. Aksi halde eline geçen bu gibi fırsatları kaçırmaya devam edersen, bu yılda şampiyonluk hayalden öteye maalesef geçmeyecek. İyi haftalar