Sevgili okurlar, öyle böyle bu sezonun sonuna geldik.
Boş geçen bu sezonla ilgili yapacağımız en güzel şey alacağımız derslerle zararı yarıya indirmektir. Takım mühendisliği adına yapılmış fahiş hataları tekrarlamamakla başlarsak yolun yarısını geçmiş oluruz.
Türkiye birincisi Avrupa ikincisi U19 takımını yeniden yapılanma adına duygulardan uzak iyi değerlendirirsek yolun ikinci yarısını da geçmiş oluruz.
Ancak bu işlemlerin yapılması için önce kararlılık ardından da bilgi birikimine ihtiyaç var.
Son Antalya maçında oynayan gençlerin oynadıkları futbol ve oluşturdukları baskı çok iyi değerlendirilmelidir.
Artık yurt dışı transfer kulübe için yapılmamalıdır.
Yapılan onca transferlerle kadroyu şişirerek sonra da aynı sporculara para vererek boşaltma yönüne giden anlayış kökünden terk edilmelidir.
Özetlemek gerekirse Ajax gibi üretimi öne koyan bir altyapı ile geleceğin yıllarını kurtarma adına uzun vadeli bir politikayı temel almalıyız.
Bunu başarırsak ki kulüp ekonomisi de bunu emrediyor, geriye yolun son çeyreği kalıyor.
Onu da ince eleyip sık dokuyarak nokta dış transferlerle kapatarak kendimize özgü bir yolu oluşturmuş oluruz.
Sevgili okurlar, Antalya maçında oynayan gençlerin oynadıkları futbolu küçümsemeden maçın özelliği de dikkate alınmalıdır.
Tüm bunlar değerlendirilirse Antalya maçı örnek alınarak işe başlamak önemli bir başlangıç olabilir. Bu anlamda bu sezon uygulanacak transfer politikası da çok şey ifade edecek.
Dolayısıyla eldeki kadro ve yenilenmesi düşünülen kadro için bu transfer döneminde yönetim ve teknik kadro önemli bir sınavdan geçmiş olacak.
Her zaman ki gibi bu yolda atacakları doğru adımlara tam destek olmalıyız.
İyi haftalar.