Ankara dendiğinde aklıma hep rahmetli Kemal Sunal’ın başrolünü oynadığı ‘’Propaganda’’ filminde gariban köylülerin seslendirdiği Ankara marşı gelir..
 
Ankara, Ankara güzel Ankara,
Seni görmek ister her bahtı kara.
 
Ankara’dan medet uman garibanlar gibi iç dünyamda huzur bulmak adına bende hafta sonumu başkentte geçirmeyi, hem Trabzonspor'un maçını izlemeyi hem de bir vesileyle de olsa abimi ziyaret etmeyi ne kadar çok isterdim tahmin edemezsiniz. Ama ne yazık ki hayat telaşesi insanların önceliklerinde belirleyici oluyor.
 
Gitmesek de göremesek de o köy bizim köyümüzdür misali aynı havayı soluyamasak da takım bizim takımımızdır, ağabey bizim ağabeyimizdir dedim ve bağrıma taş basa, basa telefonla ağabeyimin hatırını sorup Trabzonspor maçı için de geçtim Televizyonun başına…
 
Önce kadroyu bir irdeleyelim;
 
Milli ara nedeniyle beklenen sakatların iyileşmesi iken, mevcut sakatlara ek olarak Çekya milli takımına gönderilen Novak’ın sakatlanması ile işler iyice içinden çıkılmaz bir hal almış. Sezon başından beri en istikrarlı bölge olan savunma hattının da böylece istikrarı yerle yeksan olmuş..
 
Kart cezalısı Kaleci Uğurcan Çakır yerine Erce Kardeşler, Sakat Filip Novak’ın yokluğunda sol beke Kamil Ahmet, Kart cezalısı Abdulkadir Parmak’ın yokluğunda Sakatlıktan dönen Obi Mikel ve Sosa merkeze monte edilmiş. Geçen haftaki kadrodan 4 farklı değişikliğe ek olarak sene başından beri oynanan 4’lü savunma yerini 3 stoperli 5’li savunmaya bırakmış.
 
Ünal hocanın 3-6-1 taktiği gereği kalabalık orta saha rakip oyuncuların oyun kurmasına, atak olgunlaştırmasına izin vermedi. Daha henüz oyunun başında Sörloth kendi kaptığı topta güzel bir golle takımını da öne geçirince işler iyice Ünal hocanın planladığı oyun kurgusuna uygun hale geldi.
 
Bu dakika ile ilk yârinin sonu arasında geçen yaklaşık 40 dakikada oyuncu başına bir %100'lük golü heba ettik desek abartmış olmayız. İlk yarının sonlarında Ankaragücü'nden Faty ikinci sarıdan yediği kırmızı kartla takımını bir kişi eksik bıraktığı notunu da düşelim.
 
İkinci yarıda ilk yarıdan farklı başlamadı. Bu sefer de Yusuf Sarı hemen oyunun başında golü buldu ve farkı ikiye çıkardı. Zaten eksik Ankaragücü'nün bu gol ile direnci de kırıldı. Çok geçmeden de Nwakaeme farkı 3'e çıkardı. Fark 3'e çıkınca Ünal hoca frene bastı ve Trabzonspor'un kart sınırındaki kaliteli ayaklarını birer birer dışarı aldı.
Fırtına başka gol atmaya niyetlenmeyince maç 3-0 sonuçlandı.
 
Sonuç olarak 3 puan harika, liderlik mükemmel teşekkürler Ünal hoca ve öğrencileri….