Kalender bir Trabzon'lu ve gerçek bir Trabzonspor'luydu Muhammet Fatih Sarıtürk kaymakamımız. Mardin'in Derik ilçesinde teröristlerce şehit edildi. Toprağı bol, ruhu şad olsun inşallah. 
     
Ve biliyor musunuz ki yıllardır bu şehidimizin devam eden davalarına; gözü yaşlı babasından başka eşlik eden tek Trabzonlu, İçişleri Bakanlığı bünyesinde kurulan " Kardeş Şehirler Projeleri " koordinatörlüğünü yürüten Ahmet Külekçi kardeşimiz.
     
Hani biz Trabzon'duk! Hani biz Trabzonspor'duk! Hani bize her yer Trabzon'du ya; o bakımdan diyoruz!
     
Trabzon insanı, basını, camiası, siyaseti ve bürokrasisi olarak kesinlikle ama kesinlikle; bu şehit kardeşimizin ilerleyen süreçte ki davalarında yanında yer almak, boynumuzun borcudur. 
     
Bu vesileyle; hem kardeş şehirler projeleri koordinatörlüğü görevinin hakkını layığı ile vererek, gecesini gündüzüne katıp bu vb. davaları Trabzon şehri adına yerinde takip eden, devletin bütün imkânlarını Doğu & Güneydoğu'ya götürmek için adeta tek kişilik bir ordu gibi çalışan Ahmet Külekçi kardeşimize şükranlarımızı iletiyor ve kısaca bu kardeşlik projelerinden bahsetmeyi bir borç ve görev addediyoruz. 
     
Bildiğiniz üzre; yaklaşık bir asırdır terörist pkk ve uzantıları ile uğraşıyoruz. Ve onlarca yıldır terör yüzünden Doğu & Güneydoğu Anadolu Bölgeleri yatırım alamıyordu. Yatırım alamadığı gibi; bu bölgenin insanı sürekli ölümle tehdit ediliyor ya da başka şehirlere göç etmek zorunda kalıyordu.
     
Neyse ki Doğu & Güneydoğu'nun yatırım alma sorunu çözüldü. Fakat devletin bu bölgede yaşayan insanlara bir şekilde el uzatması, her daim ve her alanda kendisinin varlığını hatırlatması ise son derece elzem ve ivedi bir hâl aldı.
     
Nazi Almanya'sının lideri Hitler'in propaganda bakanı, aynı zamanda en yakın dostu ve danışmanı Goebbels'in günümüzde dahi geçerliliğini yitirmeyen birkaç psikolojik manipülasyon içeren söylemi ile pkk terörünün bölgede açtığı derin yaralar ile konuya girelim.
     
" Yalan söyleyin, mutlaka inanan çıkacaktır. Olmazsa, yalana devam edin." Bir şeyi ne kadar uzun süre tekrarlarsanız, insanlar ona o kadar fazla inanırlar." Bir insana yalan olsa bile bir söylemi sürekli tekrarlarsanız, o söylemin nereden geldiğini unutur ve kendi fikri gibi benimser ve savunur " gibi savaş ve terörü temelden besleyen birçok ölümcül psikanaliz sözü vardır Goebbels'in.
     
Bu sözler tanıdık ve yaşanmış gelmiyor mu sizcede?? Nerden mi?
   
Yıllarca Doğu & Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nin yatırım almaması, huzur görmemesi, okuyan ve üreten beyinlerden yoksun kalması, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne bağlı fertler çıkarmaması için birçok faaliyetlerde bulundu eli kanlı terör örgütü pkk.
     
Bunu sadece güç kullanarak, zorbalıkla mı yaptı sanıyorsunuz?
     
İlk önce insanların beyinlerini yıkayarak girdiler bilinçaltlarına. Yok kürdistan devleti kuracağız, yok hakkınızı savunacağız, yok evlâtlarınızı bize verin, kürtlerden başka dost yok gibi söylemlerle halkı psikolojik olarak kuşattılar.
     
Kendi çocukları yurtdışlarında en iyi kolejlerde okuyup, eşleride en güzel kumsallarda güneşlenen hdp'nin vekilleri ise utanmadan kürt halkının tek temsilcisi olduklarını söyledi durdu.
     
Psikolojik manipülasyon ve demogoji ile yıllardır bu bölgenin halkının bilinçaltına nüfuz ettiler malesef ki. Ve sonuç olarak bölge halkı da istem dışı olarak devletine düşman olarak yetiştirilen bireylere doğru evrilmeye başladı.
     
İşte bahsi geçen kardeşlik projeleri tam da bunun için var. Yıllarca devletini bilinçaltında kötü, korkunç ve öcü yapan bir olgu olarak belleyen bu ve bunun gibi kardeşlerimize; devletin sevgisini, şefkatini, merhametini ve elini götürmek için var.
     
Sadece bunun için değil elbet. Devlet eliyle bu bölgelerde ki halkı bütün Türkiye ile kaynaştırmak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne entegre etmek için var.
Devletin yatırımlarını bu bölgelere götürmek için var. Bütünleşmek için var.
Ayrıca terör kurbanı şehitlerimize maddi ve manevi destek için var. Diyarbakır anneleri için var.
Hani hep deriz ya; işi önce kafada bitirmek gerek diye. İşte devletin zahiri olarak buralara gidebilmesi için öncelikle zihinlerde yer etmesi lâzım. Yani batıni olarak insanların bilinçaltında bir ana, bir baba gibi yer etmelidir önce devlet.

Kardeşlik projeleri işte bunlar için var. Terörün sona ermesi, bölgede huzurun ve güvenin sağlanması noktasında; kardeş şehirler ve gönül köprüleri projeleri devam etmeli.

Geçtiğimiz hafta hepimiz buna gözlerimizle şahit olduk. Bugün Şırnak'ta rahatlıkla rafting yapılabiliyorsa, bölge halkı artık nefesini hür bir şekilde ciğerlerine çekebiliyorsa; öncelikle devletimize sonsuz şükranlarımızı sunarız. 
 
HAMDİYE SOYLU

Devlet eliyle; bölgede terörü bitirmek için gecesini gündüzüne katarak Kato'dan, Silopi'den, Cizre'den, Cudi'den, Nusaybin'den, Hakkâri'den, Mardin'den beri gelmeyip basmadık T.C toprağı bırakmayan içişleri bakanımız Süleyman Soylu'nun saygıdeğer eşleri Hamdiye Soylu hanımefendinin; Türkiye'deki bütün şehit ailelerini tek tek ziyaret ederek destek verdiklerini ve bir an olsun yanlarından ayrılmadıklarını biliyor muydunuz acaba!
 
Pazar günü kutladığımız dünya kız çocukları gününde; içişleri bakanımız Süleyman Soylu'nun değerli eşleri Hamdiye Hanım'ın, Mardin'de kız çocuklarına hediye takdim ederek devletin sıcak nefesini, merhametini, elini, desteğini buralara kadar götürmeleri az buz birşey değildir.
 
Elimizi vicdanımıza koyup aklıselimle değerlendirirsek; kefeni ellerinde hizmet eden Süleyman Soylu ve kıymetli eşleri gibi vatan evlâtlarının, siyasi görüşü ne olursa olsun el üstünde tutulmaları boynumuzun borcudur.
 
Hamdiye Soylu hanımefendi ve kucakladığı Mardin'li güzeller güzeli zeytin gözlü kızımızın bakışlarının derinliğinde ki ürkeklik, izole edilmişlik, yokluk ve terörün açtığı maddi ve psikolojik yaraları anlamak için alim olmaya gerek yok.
 
Devlet hepimiziz...
Vatan biziz...
Millet olarak biriz...
Bayrağa gelince tekiz...
Başka vatan yok; başka toprak yok...
Gideceğimiz bir yer de yok...
 
Burda doğduk, mücadelemizi bu topraklarda verip yine son nefesimizde bu topraklara döneceğiz...
 
Bu topraklardan yaratıldık ve yine özümüze; bu topraklara döneceğiz...
 Bütün mesele bu...
Devlet ebed müddet...
 
AHMET’LERE TEŞEKKÜR

Geçen haftaki köşe yazımıza; Trabzonsporumuza her şartta ve ortamda, hattâ son hakem facialarında dahi yüksek sesle desteğini dile getiren, maddi ve manevi her platformda Trabzonsporumuzun yanında saf tutan Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç isminin de hakkını vererek ekleme yapmak, hakkaniyet kuralları çerçevesinde görevimizdir! Teşekkürler Ahmet Metin Genç; Teşekkürler Ahmet Kaya...