Van’ın Erciş ilçesinde yaşanan kazada hayatını kaybeden Ümran Öksüzoğlu’nun adı, son günlerde hepimizin yüreğine dokundu. Pek çoğumuz onu sosyal medyada paylaşılan fotoğraflardan, acılı bir hikayenin içinden tanıdık. O sabah eşiyle ve henüz beş aylık bebeğiyle birlikte kısa bir yürüyüşe çıkmışlardı belki.

Kim bilebilirdi ki bu yürüyüş, bir ailenin kaderini değiştirecekti?

16 yaşında, ehliyetsiz ve hız sınırını hiçe sayan bir sürücü, Ümran’ın hayatını elinden aldı. Bir anda, bir bebeğin annesi, bir adamın eşi yaşamını yitirdi.

Geriye sadece yarım kalmış bir eş ve kucağında annesiz büyüyecek bir bebek kaldı. Ancak ne yazık ki acı bununla da sınırlı kalmadı.

Ümran’ı hayattan koparan 16 yaşındaki sürücü, yalnızca 4 ay tutuklu kaldıktan sonra serbest bırakıldı.

Bir annenin hayatı bu kadar ucuz olmamalıydı.

Bir genç, direksiyon başında sorumluluk bilincinden yoksun bir şekilde bir cana kıyabiliyorsa, burada eksik olan sadece denetim değil, vicdan eğitimidir.

Ama en az onun kadar önemli olan, adaletin gerçekten tecelli etmesidir.

Ümran Trabzonluydu.

Arsinli bir kız evladıydı.

Şimdi Trabzon’un, onun ailesinin yanında olması gerekiyor.

Trabzonlu milletvekilleri, yerel yöneticiler, sivil toplum örgütleri ve vatandaşlar bu davayı sahiplenmeli.

Bu mesele, sadece Ümran’ın ailesinin değil, hepimizin meselesidir.

Çünkü bugün Ümran’ın başına gelen yarın bir başkasının başına gelebilir.

Haydi Trabzon!

Haydi Türkiye!

Ümran için, adalet için, vicdan için tek yürek olalım.

Bir annenin, bir evladın hakkı için ses verelim.

Ümran’ın adı unutulmasın…

Adalet yerini bulsun!