Vehbi Koç ismini aslında çocukluğumuzdan beri biliyoruz da bizim Vehbi Koç’umuzu 2018 Milletvekili seçimleri sürecinde tanımıştık.

Trabzon Oflu bu Vehbi Koç

İstanbul’da işadamı, armatör

Hali vakti yerinde yani.

2018 seçimlerinde güçlü isimlerden biri olmasına rağmen AK Parti’den Trabzon’da 5. sırada milletvekili adayı olarak gösterilmişti.

Hiç üzülmedi, kızmadı bile.

Birileri gibi sıralamayı beğenmeyip istifa da etmedi.

Birinci sıra milletvekili adayı gibi çalıştı.

4 arkadaşının meclise taşınmasına destek oldu.

Sonra ki süreçte kabuğuna çekilmedi.

Çalıştı, sırası geldi sokağa çıktı vatandaşın ve esnafın derdini dinledi

Sırası geldi Trabzon’daki sevil toplum kuruluş temsilcileriyle bir araya gelip şehrin daha iyi kalkınması noktasında fikir teatisinde bulundu.

AK Parti kongre sürecini takip etti, her ilçenin kongresine iştirak etti, sonra ziyaret edip seçilen teşkilatları tebrik etti.

Yani anlayacağınız hiç durmadı, çalışmaya da devam ediyor.

Özellikle pandemi sürecinde Türkiye’de çarkların durmadığını, üretime devam ettiğini ve o süreçte Avrupa’yı bile Türkiye’nin baktığını söyledi.

Zaman zaman kendisiyle sohbet ederiz.

Hem beklentilerini, hem endişelerini hem de Türkiye’deki ekonomik ve siyasi değerlendirmelerde bulunuruz.

Dün de sohbet ettik.

Bana bir yazı attı ve sonuna da ekledi.

Önce o yazıyı sizlerle paylaşmak istiyorum.

 YAPTIĞIMIZ İŞLERDE VİCDAN RAHAT OLMALI

 ― "II. Abdülhamit Han gitmeden bu ülke düzelmez" diyen;

     Şeyh,

     Din alimi,

     Ateist,

     Mason,

     Ermeni ve

     Rum çeteciler hep beraber

     "İttihat" ettiler, birleştiler.

 ― Abdülhamit gitti....

      9 sene sonra koca imparatorluk ta gitti.

 ― Erdoğan da gider ....

     Gider ama neler daha gider hiç düşündün mü?

 ― Bugün Erdoğan karşısındaki cepheye bakmak yeterli.

 ― Şu anki muhalefet profili aynen o zamanki muhalefet korosunu aratmayacak şekilde adeta dizayn edilmiş gibi...

 ― Dindarından dinsizine,

     Yahudisinden Ermenisine,

     Vatanseverinden hainine varıncaya kadar her kafadan sesin olduğu o zamanki muhalefet korosu;

     Sırf şahsi öfkesi,

     Nefreti,

     Kıskançlığı veya basiretsizliği yüzünden koca imparatorluğu param parça etti gitti ..!

 Aynen bu günkü muhalefetin oluşması gibi….

     Ne acı değil mi?

 ― Şimdi;

     Bu gün ki muhalefet güruhunun,

     "Abdülhamid gitsin de ne olursa olsun"

     Örneğinde olduğu gibi;

     "Erdoğan gitsin de ne olursa olsun" moduna girmiş olmalarına

     "Tesadüf" mü yoksa

     "Tekerrür" mü dersiniz?

 ― Dini terminolojide tesadüf diye bir şey olmayacağına göre;

     "... hiç ibret alınsaydı tekerrür mü ederdi" demek gibi dini ve vicdani sorumluluğumuz vardır.

 ― Bir gariplik var sanki....

     Sanki 100 yıllık tiyatro yeniden sahnede.

     Evet, Erdoğan'da gider.

     Ya sonra ..!

 ― II. Abdulhamid’in son zamanlarında karşısında yer almış olan;

     Elmalılı Hamdi YAZIR,

     Tevfik Fikret vb.

     Kişilerin pişmanlığını yaşayarak aynı delikten iki defa ısırılan Müslüman misali tarihin tekerrür etmesini hangi mü'min talep edebilir ki?

     İstemezsiniz elbet.

 ― 19 Temmuz 1909'da

     Ayasofya meydanında o zamanki Volkan Gazetesinin başyazarı

     Derviş Vahdeti,

     Mithat Paşa ile karşılaşır ve sorar;

     "Paşam!

     İstediğiniz oldu.

     Abdülhamid gitti.

     Şu an projeniz nedir,

     Neler yapmayı düşünüyorsunuz?"

     Alınan cevap oldukça ilginçtir.

     "Biz sadece Abdülhamid'i yıkmaya odaklanmıştık!." der...

 ― Vicdan Azabının Ağırlığı;

     Sultan Hamid hakkında malûm fetvayı hazırlayanlar içinde bulunan,

     Tefsir sahibi Elmalılı Hamdi YAZIR;

     ''Hayatımda bu kadar ağır bir vicdan azabı çekmedim.

     Başıma ne geldiyse bunun manevî sillesidir.

     Gençlik saikasıyla bir iştir işledim ..!

     Allah beni affetsin!''

 ― (Prof. Dr. A. Ragıp Akyavaş'ın

     ''Tarih Mahşeri'' kitabının 1. cildinden)

― RECEP TAYYİP ERDOĞAN

 ― Sonra düşünüyorum.

 ― İstiklal Marşı gibi bir duygular manzumesini yazacak kadar vatan sevgisi yüksek olan reformist Mehmet Akif’in,

 ― Kelam ilminde son yüzyıllarda yetişmiş en büyük âlimlerinden biri olan son

     Şeyhülislamlardan Mustafa Sabri gibi

     Ehl―i sünnet bir alimin,

     Sultan Abdülhamit’e düşmanlarıyla beraber hareket ederek sebeb oldukları sonucu düşünüyorum.

 ― O koca Sultan’ın hal edilmesiyle beraber koskoca Osmanlı mülkünün her tarafında kan ve gözyaşı, zulümler, tecavüzler aldı başını gitti.

 ― Yemen, Balkan ve sonunda Cihan Harbiyle koskoca imparatorluk parçalandı ve milyonlarca insanlarımız yerlerinden oldu, bir kısım açlıktan ve yokluktan yollarda kırıldı, çoğunu da o diyarlarda bıraktık.

 ― Sadece Çanakkale’nin faturası 270 bin vatan evladıdır.

     O savaş bir “Kaht―ı Ricaldir” aynı zamanda.

     Onun gibi nicesini yaşadık 10 yıla kalmadan.

 ― Ben de

     Mehmet Akif’,

     Said―i Nursi,

     Babanzade,

     Hasan Basri Çantay,

     Elmalı’lı Hamdi,

     İskilipli Atıf,

     Ömer Rıza Doğrul,

     Mustafa Sabri’lerin;

 ― İttihat ve Terakki ateist/ deist ve aptalları/ hainleriyle beraber Abdülhamit’i yıkmaya yardımcı oldukları gibi,

     Ben de Erdoğan’ı yıkan şer cephesine hizmet etmek istemiyorum.

 ― 100 yıl sonra bu ülke tarihi yazılırken benim de Erdoğan’ı yıkanlarla beraber olup;

 ― ABD, İngiliz ve Alman politikalarına hizmet etti denilmesini istemiyorum.

 ― 100 yıl önce Sandanski’ydi bugün Murat Karayılan,

― 100 yıl önce İttihat ve Terakkiydi bugün CHP,

 ― 100 yıl önce Hürriyet ve İtilaf Partisiydi bugün Saadet.

 ― Kusura bakmayın 100 yıl sonra aynı hatayı işleyenlerden olmayacağım.

 ― Ben;

     Yanlışlarını söyleyeceğim,

     Kusurlarını yazacağım ama

     Erdoğan’ı indiren şer cephesiyle beraber olmayacağım.

 ― Başkan Erdoğan’la yola devam.

     Allah,

     Onu ve samimi arkadaşlarını muvaffak etsin,

     Her türlü beladan korusun.

Vehbi Koç ile sohbetimiz şöyle sonuçlandı.

“Evet, fazla lafa gerek yok. Ortalık toz duman, kafalar karışık. Kimse işin sonunu düşünmüyor. Her şey bir yana Allah korusun iktidar değişikliğinde ilk icraatları İHA, SİHA ve diğer savunma projelerine sekte vurmak olacak. Kardeş inan gece gündüz bunu düşünüyorum vallahi uykularım kaçıyor”

Allah yardımcımız olsun.