Türk siyasi yaşamının son 30 yılını siyaseti takip ederek geçiriyorum. Liderler kadrolarını kurarken önce çok rahat davranırlar, ayağını sağlam basmak ve bastıktan sonra da etraflarını gözetlemeye başlarlar. Dışardan gelecek tehditlere çok da aldırış etmezler, çünkü o tehdit genel başkanları genel de zinde tutar.
Fakat, eğer içeride kendisini zorlayacak karizmatik bir isim varsa o her zaman hedeftedir. Rahmetli Necmettin Erbakan, 1991 seçimlerinde bugünkü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın milletvekilliğine sıcak bakmadığı gibi 1994 yerel seçimlerinde de Ali Coşkun’u İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı yapmak istedi.
Tayyip Erdoğan’ın karizması, ısrarcılığı, teşkilatçılığı, Erbakan’ı Erdoğan’ın adaylığına mecbur bıraktı.
1995 Genel Seçimlerinden sonra Refah Partisi iktidara yürürken Erdoğan da liderlik için ön plana çıkmaya başladı. 1996 yılında iktidar kuruldu, sonra yıkıldı ve arkasından da REFAH-YOL iktidarı iş başına geldi.
Arkasından yaşananlar ve Tayyip Erdoğan’ın 20 yıl sürecek iktidarının hem partisi kuruldu hem de kadroları. Bugüne baktığımız zaman İYİ Parti’de ki operasyonun da siyaseten önü kesilmek istenen bir lider adayına yönelik olduğunu söyleyebilirim. Trabzon kökenli Yavuz Ağıralioğlu, önce parti sözcülüğünden, sonra da genel başkan yardımcılığından alındı. Sebeplerine gelince özellikle her çıktığı programda öne çıkması, parti görüşlerinden ziyade kendi katkıları ile birlikte yıldızının parlaması Akşener ve yakın kadrosunun operasyonuna maruz kalmasına neden oldu.
Yavuz Ağıralioğlu’nun siyaseti bitti mi?
Kesinlikle hayır, siyasi kulislere bakıldığında İYİ Parti’yi Cumhur İttifakı’nın yanında görmek isteyen Yavuz Ağıralioğlu, Ümit Özdağ gibi parti kurmaz ancak; 2023 seçimlerine doğru önemli teklifler alabilir.
Tayyip Erdoğan, bu seçimde kendisi seçilirken parlamento çoğunluğunu kaybetmemek için Türkiye’nin 81 ilindeki en popüler siyasetçileri, bürokratları, iş insanlarını ve sanatçıları tercih edecek. Özellikle listelerin ilk sıraları sürükleyici isimlerden oluşturulacak.
Ankara’da konuşulan her türlü haksızlığa uğrayan Yavuz Ağıralioğlu’nun İyi Parti’den kopabileceği şeklinde. Her siyasi parti iktidar olmak ister; her lider de yaşam boyu genel başkan kalmak ister. Onun için karizmatik, bilge ve etkin siyasetçilerde sürekli oyun dışına itilir. Son yıllarda bütün partilerde bunu gördüğümüzü söyleyebilirim. Yavuz Ağıralioğlu, operasyonunun sebebini de bu çerçevenin içine oturtabiliriz.
