Trabzon’da iş dünyasında sıfırdan başlayıp zirveye çıkan çok sayıda iş adamı vardır.

Bu işadamları alın terleriyle kazanmış ve hak ettikleri şekilde Türkiye’nin saygın konumlarına gelmişlerdir..

İçlerinde arkadaşlarımız, kardeşlerimiz ve dostlarımız da vardır.

O dostlarımızdan birisi de Trabzon İnşaat Mühendisleri Odası’nın aralıksız 15 yıl başkanlığını yapan Arsinspor kulübünü sıfırdan alıp zirveye çıkarıp şampiyon yapan İbrahim Usta’dır.

Kulüp başkanlığına nasıl geldiğini Arsinspor’u amatör kümeden ikinci lige çıkarırken vermiş olduğu mücadeleyi yakinen bilirim.

Kimi zaman yaşadıklarını mesajlarını aynı masada onunla oturarak dinledim, kimi zaman da gazetede sütunlarından okudum.

Arsinspor’un Onursal Başkanlığının İbrahim Usta’ya verilmesi çok doğru ve yerinde bir karardır.

Ancak İbrahim Usta denince onun Türkiye’de yankılanan çıkışları, haksızlığa tahammülsüzlüğü Trabzonspor için verdiği mücadele her zaman takdir edilmiştir.

Ülkenin bir dönem en kudretli ismine bile “Fenerbahçe şeref tribününde oturmak sana yakışmaz” diyebilecek cesarette bir isimdir İbrahim Usta.

Türkiye Futbol Federasyonu’nda hem Haluk Ulusoy döneminde hem de Yıldırım Demirören dönemlerinde verdiği mücadele de hep takdir edilmiştir.

Sivaspor maçından sonra yaşadıkları tüm kararlara şerh koyması, Trabzonspor’un hakkını yiyenlerle zaman içinde hesaplaşması hafızalardan asla silinmemiştir.

İbrahim Usta’nın Türkiye Futbol Federasyonu’ndaki İcra Kurulu üyeliği ve sorumlulukları önemlidir.

Orada görev yaparken kimsenin hakkını yememeye, değerlerden taviz vermemeye özen göstermiş Türkiye’nin tüm kulüplerine eşit mesafede yaklaşarak Trabzonspor’un hakkını da hiç kimseye yedirmemek için mücadele etmiştir.

Usta, TFF’de görev yaptığı süre içerisinde Trabzon’dan gelen kurumsal taleplere de yönetim kurulu toplantısında sahip çıkmış ve sonuçlandırmıştır.

Trabzon Gazeteciler Cemiyeti Orhan Kaynar Futbol Turnuvasına yapılan desteğin iki katını göndererek öncü olmuştur.

Başkan Usta Ankara’ya yerleştiği günden itibaren iş dünyasıyla, bürokrasiyle, siyaset kurumuyla üst düzey diyaloglar kurmasına rağmen Trabzon Meydan Parkı’nda oturduğu hiçbir arkadaşını asla unutmamıştır.

Türkiye’nin mühendislik alanında en büyük HES’lerinden birini Kastamonu’da hizmete alan, Ankara’nın kalbi Çukurambar ve Balgat’ta kuleleri diken, Karadeniz Teknik Üniversitesi İnşaat Mühendisliği Bölümünün mezunu İbrahim Usta’dır.

Usta, iş dünyasında yükselişini sürdürürken asla devletin hiçbir ihalesine girmemiş ve tamamen kendi çabasıyla birlikte yüklendiği işleri tamamlayarak hizmete sunmuştur.

Çukurambar’ı çukur ve ambar olmaktan kurtardı.

Bugün Trabzon’daki Giresun’daki ve Kastamonu’daki HES’leri enerji üretmekte ve tüketime ciddi katkılar sağlamaktadır.

İbrahim Usta’nın hayatı yardımseverlik ve mücadeleyle geçti.

Yazımın içinde de bahsettiğim gibi geçmişini asla unutmadı. Asla şımarmadı. Ahlaki değerlerini her şeyin üzerinde tuttu, yanlış yapanın kesinlikle arkasından konuşmadı, ya masada ya da telefonda cevabını yüzüne karşı verdi.

İbrahim Usta fakir fukarayı da hiç unutmamıştır.

Ancak hiçbir zaman da yaptığı yardımları söylememiştir. Zaman zaman öyle talepler gidiyor ki yetişmekte güçlük çekiyor. Onun için yardım etmek bir insanlık görevidir.

Şimdi bir mücadele veriyor, Ankara’da gittik gördük geçmiş olsun dedik yanındayız dedik.

O mücadelenin neredeyse yarısını tamamladı.

Hep birlikte biraz daha bekleyeceğiz.

Yazımın başlığında da belirttiğim gibi hayatının her alanını mücadele ederek geçiren sevgili Usta buradan da başararak çıkacaktır.

Çünkü Trabzon’un, Trabzonspor’un Türkiye’nin böylesine parlak, başarılı, düzgün, dik yürüyen iş adamlarına ihtiyacı vardır.

İyi ki varsın sevgili kardeşim