Ülkemizi yasa boğan Amasra’daki maden faciasında hayatlarını kaybeden tüm vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet diliyorum. Türk milletinin başı sağ olsun. Milletimize Allah başka acılar yaşatmasın. Bu kadar acıya rağmen hayat yine devam ediyor maalesef. Avrupa kupalarına 4 takımımızla katılıp 4 galibiyet alarak bu kulvarda ses getirip aynı zamanda ülke puanımızı yükselterek gelecek yıllarda Avrupa’ya gidecek olan Türk takımlarına da büyük katkılar sağlamış olduklarından dolayı bu takımlarımızı kutluyoruz. Evet bu başarılı takımlardan biri de bizim Trabzonspor’umuzdu. Hafta arası oynadığı ve farklı bir skorla kazandığı Monaco maçıma maalesef seyircimiz fazla ilgi göstermedi. Bunun da ana nedeni önceki maçlardaki kötü futboldan kaynaklanan etkendi fakat bu Monaco maçına gitmeyenler hem harika futbol oynayan hem de süper bir sonuç alan takımlarının güzelliklerinden mahrum kaldılar diyorum. Çünkü ben bile 2 yıldan beri ilk defa mükemmel bir Trabzonspor izledim diyorum. Avrupa kupası maçında çok büyük bir performans sergileyen Trabzonspor’un, bu hafta ki rakibi deplasmanda oynayacağı Beşiktaş’tı. Haliyle biri yorgun diğeri ise dinlenmiş olarak maça çıkmanın avantajıyla oynayacak. Şampiyonluk yarışındaki bu iki büyük takımın maçı haliyle diğer şampiyonluk adayı takımların da merceğindeydi. Abdullah Avcı, Monaco maç kadrosunda rotasyona giderek başlamayı tercih etti. Maça Beşiktaş iyi başladı ve oyunu bizim yarı sahamıza kurdu. Fakat bizim atağımızda kazandığımız korneri golle sonuçlandırdık. Bakasetas’ın atışına çok iyi bir kafa vuran Gomez, takımını öne geçirmeyi başardı. Beşiktaş buna 24’üncü dakikada cevap vermeye çalıştı ve net bir pozisyonunu önce Weghorst, ardından Dele Alli boşken kötü bir vuruşla üstten auta attı. Maç bu bölümde baya hareket kazandı. Top bir rakip kalede bir bizim kalede oynanırken ani gelişen Beşiktaş atağında Rosier’in ortasına ters bir vuruş yapan Larsen, 29’uncu dakikada topu kendi kalesine attı ve skora eşitlik geldi. 36’ncı dakikada bu kez hata yapan Beşiktaş’ın sol beki Masuaku. Bu oyuncunun hatalı geri pasını Trezeguet’e geldi. O da bu güzel asisti gole çevirerek tekrar takımını öne geçirmeyi sağladı. Skor ne olursa olsun ilk dakikadan itibaren 45’inci dakikaya kadar maçta o kadar gol pozisyonu oldu ki biz bile saymakla bitiremedik. Öyle güzel bir ilk yarı izledik ki zamanın nasıl geçtiğini anlayamadık. Bu ilk yarı ligin en iyi futbolunun oynandığı yarıydı diyebilirim. Takımımız sanki Perşembe günü yapmamış gibi oynayınca iki takımın bu oyunu herkesi mutlu etmiştir. Şimdi de ikinci yarıya göz atalım. Bu yarıya Trabzonspor aynı 11’le çıkarken Beşiktaş’ta sakatlık nedeniyle Ghezzal çıktı. Onun yerine Redmond oyuna girdi. İlk yarıda ki gibi maç hızlı başlamasa da pozisyonu yakalayan taraf Trabzonspor oldu. Yine Beşiktaş hatasının hatasını bu kez Bakasetas yakalıyor. Boşta olan arkadaşı Bardhi’ye nefis bir pas veriyor. Fakat bu oyuncumuz koskoca kale yerine topu dışarı atarak mutlak golü kaçırmış oluyor. 70’inci dakikada Redmond’un ortasına Weghorst kafayı vuruyor, direkten dönen bu topu Cenk yarı voleyle kalemize gönderdi ve skoru eşitledi. Bu golden sonra oyunda az da olsa Beşiktaş üstünlüğü vardı. Bunun da nedeni 56’ncı dakikada yapılan iki yanlış oyuncu değişikliğimizden kaynaklanmıştır. Çünkü Ömür ve Gomez’in yerine giren oyuncularımız hiçbir varlık gösteremedi. Onun için de ilk yarıdaki güzel futbolumuzu oynayamadık. Yine de yorgun çıktığımız derbiden puanla ayrılmak bizim için önemliydi. Oyuncularımızı kutluyorum.