Kuzey Haber Gazetesinde göreve başlamış ve Gazipaşa’dan Demirkırlar iş merkezine taşınmışız.
Gündüz Haber kovalıyor, biraz da Gazeteciler Cemiyetine takılıp sonra da Değirmendere’ye iniyor ve gazeteye geçip haberleri toparlıyorum
17 Haziran 1990.
Gazetedeki odamda küçük bir pencerem var. Saat gece 11’den sonra şimşekler çakmaya ve odamı aydınlatmaya başladı.
Bir süre sonra şimşek sesleri durdu ve yağmurun sesi gelmeye başladı.
Uyumuşum. Sabah kalktığımda dışarıda ne olup bittiğine bakmak için pencereden eğildim.
Değirmendere’nin 1 kilometre kadar yukarısında bulunan tomruklar Demirkırlar Sanayi Sitesi’nin içinde yüzüyorlar!
Penceremin altında bulunan Ulusoy otobüsünün Şoför mahalli kapısına dayanan sel suları nerede ise firmanın logoyu kapatacak seviyeye çıkmış.
Gazeteden çıktım, zemin katta ki Hilal kuruyemiş tamamen sular altında kalmış.
Değirmendere köprüsü yıkılmış trafik 150 metre yukarıdaki tarihi köprüden verilmeye başlanmış.
Sosyal medya yok, haberler geç de olsa gelmeye başladı.
Değirmendere, Beşirli ve Söğütlü dereleri etrafında ne varsa süpürmüş, sel sularında boğulanların toplam sayısı saat, saat artmış ve akşam karanlığı çöktüğünde de 47 olarak açıklanmıştı.
1990 yılından sonra da yağmurlar Trabzon’u zor durumda bıraktı. Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu’nun Başkanlığı döneminde Trabzon Kadınlar Pazarı yanından(Tabakhane) denize akan dereyi sel sularının sürüklediği bir kanipe, bir buzdolabı tıkayınca moloz sular altında kalmış ve bir genç de elektrik çarpması sonucu yaşamını yitirmişti. Sonrasında Beşikdüzü’nün sular altında kaldığını gördük.
Yenilenen alt yapıya rağmen dün Trabzon’un özellikle Pazarkapı ve Çarşı mahallesi sahillerinde işyerlerini bir kez daha su bastı.
Nedenini bugün gazete manşetinde de verdik.
Karadeniz sahil yolu yapılırken derelerin denizle buluştuğu yerlere bile bir metrekarelik küçük Menfezler konuldu.
En önemlisi de Sahil yolu geçtikten sonra kent merkezlerinin ilçe merkezlerinin kodunun düşük olması sebebiyle Su dolguları aşıp denizle buluşamadı
Bir diğeri ise kanalizasyona bağlanan rögarların yeterli olmaması ya da küçük olması. Rögarların her hafta değil, her ay değil, 6 ayda bir temizlenmesi!
Doğru, son birkaç yılın en uzun süreli yağmuru yağdı. Sabah saatlerinde başladı ve Saat 12.00 gibi durdu. Sonrasında sular çekildi arkada kanalizasyonlardan taşan ağaç parçaları ve çöpler kaldı.
Geçmişteki sel felaketlerine bakıldığında can kaybının olmaması önemli bir tesellidir.
Fakat, ‘Gelen mala gelsin’ kadar ‘Mal canın yongasıdır’ da denir!
Artık buradaki sorumluluğu hepimiz paylaşacağız ve önlemlerimizi buna göre alacağız.
Sevgili Okurlar, bir nokta daha var.
Allah aşkına, mesleğe başladığımda TEK(Türkiye Elektrik Kurumu) kanal açıp kapıyor, sonrasında PTT(Telekom) kazmaya başlıyordu!
Bunlara Doğalgaz ve Fiberoptik döşeme çalışmaları da eklendi,
Kurumların ayrı ayrı alt yapı çalışması yapması Trabzon’un kanayan yarasıdır.
Ne kadar yazdı isek. Ne kadar konuştu isek, değişmedi. Bu işler Eşgüdümle yapılır, aynı anda tamamlanır.
Yağmurun gün ayıldıktan sonra başlaması, esnaf ve vatandaşın alabildiğince önlem alması Trabzon için şanstı.
Ama her zaman bu şans yanımızda olmayabilir!