Ara tatil sona erdi. İlk ve orta öğretimde okuyan çocuklarımız bugün tekrar okula başlayacaklar.

Uzmanlar, ara tatillerde olmasa bile okula ilk kez giden çocuklarda, korkular oluştuğu, aileden uzaklaşma endişesi görüldüğünü belirtmektedirler. Ayrıca çocuklarda yeni ortama uyum sağlama konusunda bazı sıkıntılar ortaya çıkabildiği bilinmektedir.
Çocukların okula başladığı gün yaşadıkları korku ve travmayı atlatmaları bazen haftalarca sürebilmektedir. Bu nedenle bazı çocuklar derslerinden geri kalmakta, akademik başarıları düşmektedir. 
Oysa geçmişe bakıldığında bilhassa Osmanlı Döneminde, bu sıkıntılardan kurtulabilmek için bazı adımlar atıldığı görülmektedir. Zira bilhassa klasik Osmanlı yaşamında çocukların okula başladığı gün özel bir tören düzenlenirdi. Bu törene Âmin Alayı ya da Bed-i Besmele töreni denilirdi.
Söz konusu törenle ilgili bilgiler veren Mustafa Öcal’a göre merasim şu şekilde yapılırdı: Âmin Alayları genellikle kandil, Pazartesi veya Perşembe günleri icra edilirdi.  Âdete uygun olarak okula başlayacak çocuğun ailesi bir gün önceden mektebin hocasına haber gönderirdi. 
Hoca da merasim günü çocukları sıraya dizer, öndekiler yüksek sesle ve koro halinde ilahiler okuyarak, arkadakiler de beyit aralarında “âmin!” diye bağırarak neşe içinde çocuğun evine gelirlerdi.
Mektepten hareket eden Âmin alayı eve doğru yaklaşırken çocuk kapıda bekletilir, Âmin alayı eve gelince hoca dua eder, arkasından herkes “âmin!” derdi. 
Daha sonra çocuk, önceden süslenerek hazırlanmış bir arabaya veya “midilli” adı verilen ata bindirilir ve ilâhiler söylenerek çıkılırdı. Kafilenin önünde iki kişi atlastan yastık üzerinde cüz kesesi ile elifbâyı, arkasındaki, çocuğun mektepte oturacağı minderle okurken üzerine cüzünü koyacağı rahleyi taşır; onun arkasında çocuğun oturduğu araba veya midilli, sonra ikişerli sıra halinde mektebin hocası, ilahiciler ve âminciler yürürlerdi.
Çocuğun ailesi ile davetliler ve halk kafilenin arkasında giderlerdi. Şehrin sokaklarında bu şekilde bir müddet dolaşılarak çocuk mektebe getirilirdi. Yine usulüne uygun olarak hocasından ilk dersini aldıktan sonra onun ve davetlilerin ellerini öper, talebelerden birisi “Aşr-ı şerif” okur ve hocanın yaptığı dua ile tören sona ererdi. 
Âmin Alayı, kimi zaman sokaklarda bir müddet dolaştıktan sonra çocuğun evine gelir ve ilk ders orada verilmek suretiyle tören tamamlanmış olurdu. Tören sonunda çocuğun ailesince hazırlanmış yemekler yenilir, hocaya, kalfaya, ilâhi okuyan ve Âmin Alayına katılan bütün çocuklara hediyeler ve harçlıklar dağıtılırdı. 
Günümüzde Âmin Alayları ile ilgili çalışmalar yapan pedagog ve eğitimciler söz konusu törenin önemli bir pedagojik değer taşıdığı görüşünde birleşmektedirler. Uzmanlara göre Âmin Alayları bilhassa çocuklarda büyük bir okuma arzusu uyandırmakta, okula ve arkadaşlarına karşı bağlılık duygusu meydana getirmektedir.