Yerlinin de yerlisi tabir edilen Trabzonlu antrenörlerin yönettiği, Trabzonlu futbolcuların forma giydiği dönemlerde elde edilen büyük başarılar sonucu haklı olarak ‘Öz evlat’ diye bir kavram oluşmuştu Trabzonspor’da.

Çünkü onlar tribündeki taraftardan farksızdılar ve sahada ölesiye mücadele ediyordular..

Ve başarıların temelinde de bu sahiplenme duygusu yatıyordu.

Gel zaman, git zaman Trabzonlu oyuncuların sayısı azaldı, kalanlar da neredeyse bu özelliğini kaybetti ve de umut bağlanan profesyonel yabancılardan da çoğunlukla beklenen katkı alınamadı.

Bence Trabzonspor, uzun bir aradan sonra bu özelliğine yeniden kavuştu.

Son Malatya maçı dahil geriye doğru gidersek, daha dün gelen Bakasetas ve Berat dahil, 40 yıllık Trabzonlu, Trabzonsporlu gibi mücadele ediyorlar, o eski devirlerdeki öz evlatları hatırlatıyorlar.

Bakınız ne demiş bu Bekasetas maçtan sonra yaptığı açıklamada, “Trabzonspor beni almak için çok büyük para harcadı, bunun karşılığını sahada vererek takımıma faydalı olmak zorundayım.”

Sadece O mu? Edgar’ından, Hugo’suna, Marlon’un dan Ekuban’ına, Vakame’sinden, 5 dakika kala giren HHosseini’sine, hatta Flavio’suna, Baker’ine kadar Dünya’nın bir ucundan para kazanmak için gelmiş profesyoneller bile amatör bir ruhla formanın hakkını vermeye çalışıyor.

Tabi bunları derken bizimkileri saymıyorum..

Onlar zaten iyi oynasın, kötü oynasın her zaman hazır kıta..

Demem o dur ki öz evlatlar çoğalınca Trabzonspor’da kendisine geliyor, milyonları mutlu ediyor.

Demek ki öz evlat illa ki Trabzonlu olmak değildir.

Giydiği formanın hakkını veren herkes öz evlattır.

İster Mozambikli bir baba, Zambiyalı bir anneden Dünya’ya gelip, Trabzonspor’a gelsin..

O gerçek bir öz evlattır..

Zaten gol sevinçleri her şeyi açıkça gösteriyor.

Eğer bir takım gol attıktan sonra böylesine sevinç yumağı oluyorsa, o takımda işler yolunda demektir.

Teşekkürler Abdullah Avcı.

Seni de boş geçemeyiz.

Asker ne kadar kahraman olursa olsun, iş komutanda biter..

Bu arada bu kadar şey yazıp da Uğurcan’dan bahsetmezsek hakkı kalır.

Yarım asrı aşan futbol geçmişimizde çok çok iyi kaleciler gördük haliyle..

Ancak bu Uğurcan çok farklı..

İyi demek yetmez, olağanüstü, mükemmel ötesi.

Çoğu maçta olduğu gibi Malatya’da da Trabzonspor’un kaderini değiştirdi.

İki adımdan o topu kurtarmasaydı, bence değil 3 puan almak, bir puan bile hayal olurdu.

Ne diyelim..

Allah nazarlardan saklasın, sakatlıklardan korusun..

BİR GÜLDÜM BİR GÜLDÜM..

Galatasaray’a 1-0 mağlup oldukları maçta ofsayt gerekçesiyle sayılmayan golleri için ortalığı ayağa kaldıran Fenerbahçe’nin feryadı sürüyor. Sarı-Lacivertliler son olarak bir bildiri yayınlayarak, ‘Adalet bir gün herkese lazım olur’ gibi bir ifade kullandılar.

Neymiş?

Adalet bir gün herkese lazım olurmuş,..

Bir güldüm, bir güldüm, az kalsın kasık menisküsü oluyordum!

BİR DOĞRU İŞİNİZ OLMAZ MI?

TFF’nin yaptığı uygulama ile seyircisiz oynanması gereken Fenerbahçe-Galatasaray karşılaşmasına aşı vurulmuş 150 sağlık çalışanı alındı.

İyi de, bizlerin TV’de gördüğümüz kadarıyla 2 bin kişiden az değildi o seyirciler.

Nitekim gazeteler 2650 kişi olduğunu yazdı.

Tamam anladık, bunların 150’si sağlık çalışanı, bir o kadarı da maça girmesi gereken  kulüp yetkilileri, ilgilileri de..

Diğerleri kim oluyor?

Hani o rakip takıma küfür edip tüküren, yapmadığı çirkefliği bırakmayanlar!..

Bunlar da takipteki, pozitif kişi yakın temaslıları mı?

Bir doğru işiniz olmaz mı ya..

Bu arada şunu da söyleyeyim..

Hani TFF’nin mart başından itibaren stadyumlara seyirci alma plan vardı ya..

Eğer Trabzonspor bu hızda giderse, onu da unutun..

Niye mi?

‘Ne olur ne olmaz!”

VAR’DAN VAR’A FARK VAR!

İnternette izlemişsinizdir, bu VAR’ın Almanya’da uygulanmasını.

Kararlarda doğrular, yanlışlar milim şaşmıyor.

Adamlar sinekten yağ çıkarıyor..

Aslında şaşırmamak lazım..

Çünkü onlardaki VAR..

Bizdeki ise, ‘Biz öyle gördük ne VAR?’

‘HELALLİK ALMAK ŞART!’

Trabzonspor’un eski takım kaptanı ve kalecisi Onur Kıvrak, emeklilik kararı almasına neden olan kadro dışı kararındaki eski teknik direktörü Ünal Karaman için Instagram'dan olay bir paylaşım yaptı! Onur, Göztepe’de henüz galibiyetle tanışamayan Karaman’a gönderme yaparak sosyal medya hesabından maçın skorunu paylaşıp, “Başarılı olmak için helallik şart” yazdı. Bilindiği gibi Trabzonspor’da 11 yıl forma giyen Onur Kıvrak, kadro dışı kaldıktan sonra kendisine birçok teklif gelmesine rağmen 7 Ocak 2019’da 31 yaşındayken emeklilik kararı almıştı.

BIRAKIN BU HÜSEYİN’İN YAKASINI

Bir yandan maçı izliyoruz, diğer yandan da Twitter’i takip ediyoruz.

Maç başladı ‘Hüseyin’, maç bitti ‘Hüseyin’

‘Pereira’yı bu Hüseyin için mi bıraktık’la başlayıp, neler, neler.

Gerçi Serkan’da oynasa aynı da, o Hüseyin kadar değil..

Yahu gençler bırakın artık bu Hüseyin’in yakasını..

Üstelik bence Semih’in kafa vurduğu pozisyon hariç fena da oynamadı.

Henüz 22 yaşında, fiziği, sürati, çabukluğu iyi..

Hataları yok mu, çook.

Zaten bunları giderirse kalıcı olacak, O da bunu bildiğinden çalışıp, çabalıyor.

Ve de kırk yılda bir oynuyor..

Buna bile tahammülünüz yok..

‘Neredeyse antrenmanlara da alınmasın’ diyeceksiniz.

Olmuyor, gençler olmuyor..

Hadi Hüseyin’in yok da, giydiği formanın da mı hatırı yok!

OSMAN HOCA YANLIŞ YAPTI

2.Lig’de hedefi olan 1.Lige yükselmek için mücadele eden Hekimoğlu Trabzon teknik direktörlüğe Trabzonspor’un eski stoperlerinden Osman Özköylü’yü getirince çoğu kimse gibi, ’İyi iş yaptılar’ diye düşünmüştük. Çünkü Osman Hoca, çalışkan, gayretli ve de görev yaptığı takımlarda başarılı olmuş, hırsı ve dürüstlüğü ile öne çıkan bir kardeşimizdir. Ancak Osman Hoca’nın takımının K.Maraşspor’la oynayacağı maçın bir gün öncesinde söylenenlere göre 1.Lig ekibi Altay’dan daha iyi şartlarda teklif aldığını öne sürerek görevinden ayrılması hiç şık olmadı, yakışmadı. Yapılmış onca yatırıma, bir 2.lig kulübü için lüks sayılacak şartlara ve de daha önemlisi atılan imzaya, verilen söze karşılık bu yaptığını yadırgadık. Eğer denilenler doğruysa bu mantığa göre daha iyi şartlarda başka bir teklif alırsa, Altay’dan da ayrılacak mı?