Ankara'da yaşayan, Trabzon ve Trabzonspor sevdası hiç bitmeyen mali müşavir abimiz Sedat Gedik 4 Şubat 1990 yılında gazetede çıkan bir yazının kupürünü Whatsapp'tan bana gönderdi.
Boluspor'un o zamanki Tonyalı Başkanı (rahmetli) Yılmaz Becikoğlu bakın yayıncı kuruluşa ne yapmıştı:
"Boluspor Başkanı Yılmaz Becikoğlu'nun Türk futbolunda bir devrime imza attığı gün. Becikoğlu, kendisine tüm sezon için 15-20 bin dolar gibi cüzi bir ödeme yapan 90'lı yıllarda maçları devletin televizyonu TRT yayımlıyordu. TRT kameralarını stada sokmayarak, bugünkü 500 milyon dolarlık yayın anlaşmasının temelini atmıştır.
NOT: Beşiktaş'ın 5-1 kazandığı maçta Feyyaz Uçar'ın attığı bir gol o günkü kaos ortamı nedeniyle çekilmemişti. Feyyaz, kaydedilemeyen bu sayısını, kariyerinin en güzel golü olarak tarif eder. Bu söylenen sözler uçmasın, balık hafızalı olmayalım. Saman alevi gibi yanıp sönülmesin. Rahmetli Başkan Becikoğlu gibi tepkinizi koyun. Bu işin peşini inşallah bırakmazsınız.
AL BİRİNİ VUR ÖTEKİNE
Korona COVİD19 virüsü gezegenimizde bir çok ülkeyi vurduğu gibi ülkemizi de vurdu. Dünyada en büyük rantın döndüğü futbol Koronavirüs COVİD19'dan dolayı sekteye uğradı.
Gözümüz hep futbolda; yazanımız, yazmayanımız, konuşanımız, konuşmayanımız, düşünenimiz, düşünmeyenimiz için varsa yoksa, futbol! Futbolumuzda da bir federasyonumuz var; ismen var, cismen de var; ama aslında sağlıklı ve adaletli karar almada yok!
Futbolumuzda kulüplerimiz var; ismen de var, cismen de var; ama onlar da adaletli düşünüp, adım atmıyorlar!
Korona virüsünü yenen ve sağlığına kavuşan Galatasaray Futbol Şubesi Sorumlusu Abdurrahim Albayrak geçenlerde bir ulusal TV kanalına çıkarak hastalığını, yaşadıklarını anlattı. Ailece ölümden dönen Albayrak evde oturup dinleneceğine aklınca Federasyon temsilcilerine akıl veriyor. Güya objektif ve seviyeli bir şekilde eleştiri yapıyor gibi görünüyor.
Ama sadece görünüyor!
Abdurrahim Albayrak ne diyor: ''Liglerin bu şekliyle tescil edilmesinin ligimize, Türk futboluna ve dünya futboluna zarar vereceğini düşünüyorum. Asla bunu kabul etmiyorum. Hak edenin şampiyon olmasını istiyorum.”
Ya sen kimi kandırıyorsun, kafanda dolaşan onca tilki kuyruğu birbirine değmeden nasıl dolaşıyor! Yoksa cin oldun da milleti çarpmaya mı çalışıyorsun? Camianızın geçmişi hep şaibelerle dolu. Bunlardan örnekler 1992-1993 MKE Ankaragücü-Galatasaray 0-8, 14 yıl aradan sonra şampiyon oldunuz.
1988-1989 sezonu Neuchatel Xamax'ı 5-0 yendiğiniz maç bu maçları bileğinizin hakkı ile mi kazandığınızı zannediyorsun?
Ümit Karan “Suçum yokken hapisteyim, konuşursam 2006 şampiyonu değişir” diyor.
Adnan Polat “Galatasaray’ın şike yapmadığına kefil olamam” diyor.
Galatasaray'ın eski kalecisi Hayrettin “Ankaragücü maçı şaibeli” diyor.
Mesut Bakkal, “Galatasaray bize teşvik primi yolladı” diyor.
Açın TV’lerimizi sabaha kadar “futbol konuşuyor” futbol uleması, ne yazık ki, hemen hepsi, “Benim oğlum bina okur, döner döner gene okur” cinsinden; kimin ne söyleyeceğini, ne anlatacağını ezberledik, daha baştan tahmin ediyoruz…
Ve de ne yazık ki, ortada acı bir gerçek daha var; koronavirüs sebebiyle bu liglerin oynanması zor.
"Üst Akıl"ın, yapması gereken “asıl işi, ağlamaya, sızlamaya, bırakıp sonunda da 2019-2020 futbol sezonunu bu şekilce tescil etmesidir. Üst akıl neden hala kendini dev aynasında görüyor ki?
YÖNETİCİLİK ANLAYIŞI
Amatör takımlarda bile böyle yöneticiler vardı. Meslekteki duayenimiz,adaşım Osman ÇAVUŞOĞLU abimin başından geçen bir anıyı sizlerle paylaşmak istedim.. Anı bugünkü yöneticilere biraz olsun ışık biraz da ders olsun diye geçti aklımın köşesinden..
1980’li yılların başları... Rahmetli Suavi Kaptan Anadolu Ajansı Bölge Müdürü ve biz de muhabirlik yapıyoruz... Bir gün dedi ki artık sivil toplum örgütlerinde görev alma zamanınız... Herkes bir yeri kendine seçerken ben de İdmangücü Kulübü'ne yakın olduğumdan yöneticilik yapmaya karar verdim... Hemen hepsi rahmetli olan Zeki, Kadir Erkuloğlu kardeşler, Rahmi Nas, Atilla Damlacı, Kaya Alpaslan, Turgut Bülbüloğlu, Davut Bülbüloğlu gibi saygı duyduğum abilerim ve kardeşlerim vardı...Transfer mevsimiydi.. Yönetimde transfer tartışmaları yapılıyordu... Rahmetli güzel yürekli Kadir abim de transferden sorumlu genel kapandı... Takımımıza da sol bek lazımdı... Ben de fikrimi genç takımda oynayan bir oyuncumuzun oynayabileceği yönünde beyan ettim. Ancak Kadir abim buna “Bana akıl verme para ver” diyerek görüşümü kabul etmedi... Ben de gençliğin verdiği heyecanla “param yok, ancak aklımı beğenmiyorsan Allah’a ısmarladık” diyerek merdivenlere yöneldim ve Zeki abim her zamanki zeka kıvraklığı ile beni engelledi.. Tabi bir de nutuk çekti ve ardından kısa bir konuşmadan sonra beni ikna etti. Hepsi nurlarda yatsın, mekanları cennet olsun.. Bizlere hayata dair çok şey öğrettiler... Işıklarda uyusunlar...
2000-2002 yılları arasında Trabzon Gazeteciler Cemiyet Başkanlığını yapan Osman Çavuşoğlu, Federasyon eski Başkanı hemşehrimiz Haluk Ulusoy'a milli takımımızın Dünya Kupası’nda üçüncü olması ve Türk Futbolu'na verdiği katkılardan dolayı Trabzon Gazeteciler Cemiyeti'nin Ziyad Nemli büyük ödülünün verilmesi töreni.
İÇERİDEN DEĞİL DIŞARIDAN YÖNETİLİYOR!
Trabzonspor'da üst yapıda her şey iyi gidiyor ama alt yapıda işler ne alemde? Bilen var mı, sorgulaması yapılıyor mu? Trabzonspor Başkanı Ahmet Ağaoğlu, geçen günlerde canlı yayına katıldığı ulusal bir televizyona alt yapı ile ilgili açıklamalar yaptı. Ağaoğlu, koronavirüs salgını sebebiyle Türkiye'deki kulüplerin sıkıntılar yaşayabileceğini belirterek konuyu Bordo-Mavili takımın alt yapısına taşıdı. Ağaoğlu, “Biz de alt yapıdan beklediğimiz verimi alamıyoruz” diyerek eleştiride bulundu.
Bundan tam beş sene önce Türkiye’nin en iyi alt yapısı Trabzonspor'da vardı. Tüm takım yöneticileri alt yapıyı konuşuyordu. Yusuf Yazıcı, Uğurcan, Abdülkadir Ömür, Hüseyin, Serkan bu saydığım isimler alt yapıdan A takıma çıktı. Sonra ne oldu? Trabzonspor'un alt yapısı ne önceki başkanlardan Muharrem Usta kendi yönetiminde bulunan sosyal medyada Zagor lakaplı eski yöneticinin ağzına baktı alt yapının içine dinamit koydu, Ahmet Ağaoğlu gelince fitili ateşledi. Ortalık paramparça oldu. Alt yapı içerden değil dışarıdan yönetiliyor. Bunu bilmeyen yok. Alt yapı konusunda Başkan Ağaoğlu ayağına kurşunu kendi sıktı. Trabzonspor alt yapısı 30 yıl geriye gitti. Dışarıdan içeri eli uzantıları devam ederse, alttan oyuncunun çıkması mucizelere bağlı. Bizlerden demesi.
TARİHTEN BİR YAPRAK
Tarihten bir yaprak.. Trabzon Basketbol Şampiyonu İdmanocağı takımı toplu halde.. Yıl 1960 yer Trabzon Lisesi sahası.. Fotoğrafta kimler var? Trabzonspor'da uzun yıllar genel kaptanlık görevini başarıyla sürdüren Süha Akçay, pilot aynı zamanda çok süper bir basketbolcu Mete Esat, sol başta eczacı Sıtkı, Mete ağabeyin yanında futbolcu Ender ve Taylan Tavşanoğlu. Yitirdiklerimizi rahmet ve saygıyla anıyorum.
ANADOLU KULÜPLERİ TRABZONSPOR’U SEVMEZ!
Anadolu kulüplerinin büyük bir kısmı Trabzonspor’u sevmez ve çekemez. İşte size bir transfer görüşmesinden kesitler. Futbolcu Menajeri Trabzon Akçaabat ilçesinden olan Mustafa Üçüncü anlatıyor.
“Yıl 2003. İstanbul’da dönemin Asbaşkanı Ömer Sarı’nın ofisindeyim. Futbolcularım Mehmet Yılmaz, İbrahim Ege ve Erdinç Yavuz’un iç transfer görüşmelerini yapıyorum Sayın Başkanla. Trabzonsporlular burayı iyi okuyun. Tam o sırada Asbaşkan Ömer Sarı’nın telefonu çaldı. Baktım, ‘Buyur başkanım’ dedi ve konuşmaya başladılar. Telefonundaki isim Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım idi. Yıldırım ile Sarı yarım saatten fazla konuştular.
En sonunda Sarı, Aziz Yıldırım’a şu sözü sarf etti. ‘Başkanım, futbolcunun menari Mustafa Üçüncü şu anda yanımda. Asla olmaz.” Konu futbolcu Mehmet Yılmaz idi. Aziz Yıldırım, ısrarla Ömer Sarı’dan Mehmet Yılmaz’ı istiyordu. O günün parasıyla da 3 milyon dolar bonservis bedeli önerdi. Bu duruma rağmen Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım, Kulüpler Birliği’nde Anadolu kulüplerine karşı Trabzonspor’u savundu. Burada anlatmak istediğim konu, Anadolu Kulüpleri’nin çoğu Trabzonspor’u sevmez.”
