Trabzonspor’un efsane isimlerinden Tabut Ali lakaplı Ali Yılmaz’la maziye giderek günümüzü kıyasladık
 
“Şu anki Trabzonspor’un kadrosunda ben performans diye bir şey göremiyorum. 29-30 yaşındaki oyunculardan nasıl bir performans beklenildiği de beni şaşırtmıyor değil”
 
“Biz Trabzon’un öz evlatları olduğumuz bu formanın büyüklüğü çok iyi biliyorduk. Kötü oynadığımız zaman eleştirilmekten korkardık. Bu forma her yiğide yakışmaz”
 
“Bizim dönemimizde futbolda kaba kuvvet vardı. Şuan görüyorum evet onlarda da kuvvet var.. Buna da “ilimli kuvvet” diyorum.. Ancak görüyorum ki futbolcular onu da kullanmaya korkuyorlar”
 
Trabzonspor’a yıllarca hizmet vererek efsaneleşmiş hale gelen Nam-ı Diğer TabutAli (Ali Yılmaz), Numune Hastanesi’nin alt caddesinde bulunan çay ocağında Spor Muhabirimiz Tahsincan Deveci’yleson dönemlerdeki Trabzon futbolu hakkında samimi bir söyleşi gerçekleştirdi. Kendi dönemindeki Trabzonspor’dan bu döneme, Yavuz Selim Sahası’ndan, Faroz Mahallesi hakkında açıklamalarda bulunan Yılmaz emekliliğini sabah 7’de kalkıp denize girdikten sonra 9-10’a kadar güneşlenip bahçesindeki tavuklarla ilgilenerek geçiriyor.. İşte Ali Yılmaz’ın açıklamaları..

TAKA: Forma giydiğiniz dönemdeki Trabzonspor’la günümüz arasında anlamlandıramadığını en büyük fark nedir?
 
Ali Yılmaz: Bizim dönemimizde arkadaşlık, insanlık, en önemlisi de muhabbet vardı. Hep bu mahallenin çocukları olduğumuz için herkes mahalle mahalle dağılarak oyunlar oynardı. Biz maçlara hazırlanacağımız zaman kamp dönemi diye bir şey yoktu. Maç öncesi bir gece yatırırdılar bizi ondan sonra da sabah kalkıp evimizden yürüyerek maça giderdik. Biz taraftarlardan ayrık değil bütündük.. Üzülerek söylüyorum ki şu anki Trabzonspor’un kadrosunda ben performans diye bir şey göremiyorum. Ara ara 3-5 dakikalık güzel futbol beni tatmin etmiyor.
 
TAKA: Özellikle de geçtiğimiz hafta Abdülkadir Ömür ve Yusuf Yazıcı’nın skora etki eden performanslarının ardından öze dönüş konusu yeniden gündeme geldi. Sizin düşünceleriniz nelerdir?
 
Ali Yılmaz: Öze dönüş konusunda biz her zaman bu olayı destekleyen kişiler olduk. Fakat kimse önemsemedi ve herkes büyük paranın peşinde düştü. Yabancılara burada çok büyük hizmetler ediliyor, fakat bizim insanımıza hiçbir şekilde destek yok. Yabancı oyuncu parasını alıp gider, Uganda, Gine’de kullanır ama bizim oyuncular tercih edilseydi yapacakları tüm yatırım Türkiye’nin üzerinde olacaktı.. Yani verilen paralar da bizde kalacaktı. Milliyetçilik her zaman önemlidir.
 
TAKA: Trabzon’da Gerek antrenör gerek futbolcu hatta gerek yönetici bir noktaya geldikten sonra büyük kısmı başarı eşiğini aşamıyor.. Bunun nedeni nedir?
 
Ali Yılmaz: Trabzon şehrinde bu kadar Antrenör varken halen daha A takımızda görev yapmıyorsa herkes öncelikli olarak kendisine baksın, herkesin burada hatası var. Rant olayı olduğu sürece de Türkiye’de hiçbir şey kalkınmaz. Trabzonspor’un alt yapısında yetişen oyuncularda yetenekli olanlar da var, yeteneksiz olanlarda. Fakat yetenekli olanları değerlendirmiyorlar, bazı büyükler de çevrenin etkisinde kalarak çocuklarınınçok kötü işler yapmalarına sebep oluyorlar.. Böylece kaybolup gidiyorlar. Oyuncu da iki maç iyi oynadıklarında ‘sen iyisin’ denildiğinde saygısızlık yapmaya kadar gidiyorlar ve böylece bir adım ileriye gidip, iki adım geriye geliyorlar. Bu söylediğim Avrupa’da ya da Dünya’da böyle olmayabilir ama Trabzon’da gelecek vaat eden kişi kendini kaybetmişse özeleştirisini yapmalıdır..

TAKA: Sezon sonu şampiyonluk söylemi hakkında neler düşünüyorsunuz? Beklenen yıl bu yıl olur mu?
 
Ali Yılmaz: Trabzonspor’un bu sene hiçbir şekilde şampiyon olacağına inanmıyorum. Ne münasebet öyle bir şey mi olur. Dördüncü, beşinci olursak öpüp de alnımıza koymamız gerektiğini düşünüyorum. Dönemimizin gençlerinin kullandığı tabir ile “kanka” olan Ersun Yanal ve Muharrem Usta biraz etrafını dinlemeliler.. Yanal ne altyapıdaki antrenörlere kulak veriyor, Usta ne yönetim kuruluna.. Burası Trabzonspor’dur.. Trabzonspor demek mücadele demektir.. Veteranlar takımı gibi bir şey olduk.. Böyle giderse seneye Yavuz Selim Sahası’nda veteranlar liginde oynarlar, orada şampiyon olacaklarına inanıyorum.

TAKA: Günümüzdeki şartları gördüğünüzde keşke dediğiniz oldu mu?
 
Ali Yılmaz: Bizim dönemimizde futbolda kaba kuvvet vardı.Günümüzde de kuvvete dayalı bir sstem var. Buna da “ilimli kuvvet”diyorum. Ancak sporcular onu da kullanmaya korkuyorlar. Onların yaptığı çalışma programlarıyla, idmandaki istasyonlarıyla bizimkinin arasında çok büyük fark vardı.Keşke bizim dönemde de aynı bu şartlar olsaydı da 2-3 kat daha fazla oynasaydık.Biz Trabzon’un kendi öz evlatları olduğumuz için bu bordo-mavi formanın büyüklüğü çok iyi biliyorduk. Kötü oynadığımız zaman mahallede eleştirilmekten korkan kişilerdik. Büyük Trabzonspor’un formasını taşımak kolay değildir, her yiğide de yakışmaz.
 
TAKA: Yıkılacaktı son anda yanlıştan dönüldü.. Yavuz Selim Sahası’nı en iyi bilenlerden birisiniz.. Neler söylemek istersiniz?
 
Ali Yılmaz: Son zamanlarda Trabzon’da futbolun mabedi olarak bilinen Yavuz Selim Sahası yıkılacak söylemleri bile beni üzüyor. Burayı yıkacak kişi vatan haininden beterdir.Burayı yıkan Trabzon sporunun can damarını keser. Çünkü halkımız buranın merkezi yapısını da göz önüne alarak emeklisinden tut, gencine herkese ev sahipliği yapıyor. Dedeler torunlarının elinden tutarak bu sahaya getiriyor. Burada futbolun nasıl bir özellik olduğunu aşılıyor. Başka bir yere taşınmasını da kabul edemeyiz. Çünkü kimse gitmez. Zaten her geçen gün geriye giden bir futbolumuz var, bırakında tamamen yok olmasın.

TAKA: Peki bu geriye giden sistem nasıl düzeltilebilir?
 
Ali Yılmaz: Trabzon’da sporun gelişmesi için öncelikli olarak dürüstlük ve yalandan uzak olunmasıyla gerçekleşebilir. Herkes büyüğüne, küçüğüne saygı gösterecek. Yetenekli olanları büyükleri çıkarıp sahneye gösterecek. Herkes maddi çıkar beklemeden gençlere yardım etmek zorundadır.Bizim zamanımızda da insanlar birbirlerini kıskanırdı, halen daha bu olay devam ediyor. Kötü alışkanlıklardan uzak duran gençlerimizin sadece de futbolla değil farklı farklı spor dallarında kesinlikle başarılı olacağına inanıyorum.

TAKA: Biraz da Faroz?
 
Ali Yılmaz: Dünyanın en eşsiz insanlarından oluşan bir topluluk olduğumuz şüphesiz. Kolbastısıyla tüm kainata nam salmış, delikanlıların bol olduğu bir mahalle. Kimin nerede nasıl bir hareket yapacağı belli olmaz ama cenazelerde, bayramlarda, düğünlerde birbirimize güzel bir şekilde kenetleniriz. Eski binalar yıkıldıkça biraz deforme olduğumuz kesindir. Yeni yeni insanlar geldikçe biraz entelleştik biraz kendimizden uzaklaştık.Önceden evlerin önünde çay içip muhabbet etmek vardı, şimdi oda yok.

TAKA:Emekliliğinizi nasıl değerlendiriyorsunuz? Gününüz nasıl geçer?
 
Ali Yılmaz: Bu yaş dönemlerimi gün içerisinde sabah 7’de kalkıp denizde yıkandıktan sonra 9-10’a kadar güneşlenerek geçiririm. Öğleden sonra saat 16.00-17.00 gibi Trabzonspor Gençlik Geliştirme Merkezi’nin Sahası’nda sporumu yaparım. Tabi sporu yapmamdaki amaç daha rahat ölebilmek içindir. Bunların yanı sıra Faroz’da bulunan evimin bahçesindeki tavuklarımla ilgilenerek emekliliğimi geçiriyorum.
 
Tahsincan Deveci