Cumhurbaşkanlığı İletişim Daire Başkanlığı ve SETA tarafından Ankara'da gerçekleştirilen "Sessiz Direniş Diyarbakır Anneleri" konulu sempozyum etkinliği çok önemli ve değerliydi..

Cumhurbaşkanlığı İletişim Daire Başkanı Artvinli  hemşehrimiz Prof.Dr.Fahrettin Altun başta olmak üzere emeği geçen herkesi yürekten kutluyorum .

Sessiz direniş sempozyumunu izlemek için tıklayınız 

Cumhurbaşkanlığı İletişim Daire Başkanlığında 3 oturum halinde düzenlenen etkinlikte  akademisyenlerin ve  gazetecilerin görüşlerini tespitlerini dinleme  fırsatı buldum.

6 saat süren sempozyumda  Prof.Dr.Talha Ķöse, Dr.Yenal Göksu, Dr.Abdullah Erboğa, Doç.Dr.Ece Baban, Dr.Nursem Keskin Aksoy ,Doc.Dr.Suay Nilgün Açıkalın, Doç.Dr.Hüseyin Alptekin, Prof.Dr.Ferhat Pirinççi Doç.Dr.Adem Palabıyık ve gazeteciler Mahmut Övur ve Melik Yiğitel Diyarbakır Annelerinin verdiği mesajların içeriği noktasında tespitlerini paylaştılar..

Her konuşmacı çarpıcı ifadelerle eylemin evrensel boyutunu önemini ve neler kazandırdığı ortaya koydu..

4 yıldır süren eylemin sembol ismi cesur yürek anne Ayşegül Biçer de Diyarbakır annelerini temsilen katıldığı etkinlikte yaptığı duygu dolu konuşma ile damgasını vurdu..

PKK ve HDP için artık yolun sonu gözüktü diyen Ayşegül Biçer annelerin eylemi terör örgütlerinin kabusu oldu olmaya da devam edecek kandili başlarına yıkana kadar bu direniş sürecek dedi..

Diyarbakır annelerinin eylemini ilk günden beri takip ediyorum beş kez de bizzat katılım gösterdim..

Diyarbakır in meydanın da teröre meydan okuyan annelerinin acılarını paylaşıp  kaygılarına ve beklentilerine ortak oldum..

Şu anda 300 ün üzerinde gözü yaşlı anne ve baba evlat nöbetini sürdürüyor. Evlatlarına kavuşan 38 aileden biri olan Ayşegül Biçer de nöbette.

Sadece kendi evladım için değil buradaki tüm annelerin için sonuna kadar burdayım diyen anne Ayşegül Biçer "Ben oğluma kavuştum diye geri duramam terörün kökünü kurutmadan çadırı terk etmeyeceğiz PKK ve HDP bize evlatlarımızı teslim edecek başka şansları yok" dedi.

Sessiz DİRENİŞ in sembolü Diyarbakır anneleri büyük bir tarihi zafere imza atıyorlar..

Cesaretleri ve kararlı duruşları ile PKK ya diz çöktürdüler..

PKK artık  eskisi gibi henüz 9 yaşına girmiş çocukları öyle kandırıp dağa çıkartmaya yeltenemeyecek..

Çünkü artık anneler var çünkü artık bölge halkının tepkisi ve isyanı var..

Devletimizin kararlı duruşu ve bölgeye hizmetleri Güneydoğu ve Doğu Anadolu Bölgesinde bam başka bir sayfa açtı..

Artık huzur var.

Artık güven var .

Artık istikrar var..

Sokaklar parklar mahaller vatandaşın 24 saat hiç bir korku yaşamadığı alanlar halinde çok şükür..

40 yıldır kanayan yara için son altin vuruşu yapmak ta Diyarbakır annelerine nasip oldu..

Bu eylem birilerini deli etti..

Bu eylemi birileri anlamak istemedi..

Bu eylem hesapları alt üst etti..

Herkesin şapkasını önüne koyma zamanı.

Bu gün Diyarbakır annelerinin yanında olmayanlar tarih önünde ve vicdanlarda hesap verecek..

Bedeli de ağır olacak..

Bu süreci gündem de tutmak ülkemizin geleceği açısından da  çok önemlidir..

Herkes evladının gözlerinin içine baksın on saniye ne demek istediğimi anlarsınız..

Değerli okurlarım dünyanın bir çok ülkesinde ne acıdır ki çocuklar terör örgütlerinin ve uyuşturucu çetelerin kıskacında..

Çok uzağa gitmeye gerek yok.

Komşumuz Suriye de son 3 yılda 400 çocuk PKK YPG tarafından örgütün eline düştü..

2021 yılında 221 çocuk kaldırılarak kamplarda rehin tutuluyor..

Ama oradaki annelerde artık yeter diyor..

Çok yakında Hasekide, Kamışlıda ve Rakka da annelerinin eylemine tanık olursanız şaşırmayın..

Diyarbakır annelerinin ateşi her yerde yanacak..

Avrupa da bile..

Çok yakında çok şey değişecek..

Terör sevicileri çok üzülecek çok. 

Beter olsunlar..

Kınalı yavrularımızın ocağına ateş düşürenler için yaşasın cehennem..

Sessiz direnişe yüreğini ortaya koyan samimi cesaret dolu  kalplerde yaşatanlara da selam olsun..

Allah bu ülkenin üzerine her türlü hainlik bekleyenlere fırsat tanımasın..