Türkiye’de yumruğa ilk kez şahit olmuyoruz. Demokrasiye ilk kez yumruk atılmıyor. Bırakın yumruğu geçmişte kurşun atılmıştı. Demokrasi adına çok şehitler verdik Yumruğa da kurşuna da alışığız yani. Çok değil şöyle arkamıza dönüp bakalım.

Türkiye’de yumruğa ilk kez şahit olmuyoruz. Demokrasiye ilk kez yumruk atılmıyor. Bırakın yumruğu geçmişte kurşun atılmıştı. Demokrasi adına çok şehitler verdik Yumruğa da kurşuna da alışığız yani. Çok değil şöyle arkamıza dönüp bakalım. Daha dün diyeceğimiz kadar geriye gidelim. İlk yumruk Babaya gelmişti. -Süleyman Demirel başbakan olduğu 1975 yılında yumruklu saldırıya uğradı. Sahte Yüzbaşı üniformalı Vural Önsel isimli kişi 13 Mayıs 1975 günü başbakanlık binası önünde Süleyman Demirel’e yumruk atarak tarihe kara leke sürenlerdendi. -İkinci yumruk ise oğula. Yani Mesut Yılmaz’a. DYP’nin devamı olan ANAP’ın lideri olduğu dönemde 23 Kasım 1996 tarihinde Budapeşte’de yumruklu saldırıya uğradı. Burnu kırıldı. Dünyaya rezil olduk. Saldırgan yakalanamadı. Çok şeyler söylendi. Ancak sebebi bir türlü açıklanamadı. -Kapatılan DTP’nin Genel Başkanı Ahmet Türk de yumruktan nasibini alanlardan. Şimdiki Mardin Belediye Başkanı. Bağımsız Milletvekili seçildikten sonra 12 Nisan 2010’da Samsun’da saldırıya uğradı, burnu ve iki dişi kırıldı. Yüzü gözü kan revan içinde kaldı. -O olaydan bir hafta sonra AK Partili Enerji Bakanı Taner Yıldız saldırıya uğradı. 19 Nisan 2010 tarihinde Kayseri’deki şehit cenazesinde yumruğu yedi. -Bekir Bozdağ da yumruklu saldırıya uğrayan siyasetçilerden. Adalet Bakanı olduğu dönemde Nevşehir’de saldırıya uğramıştı. Rezalet yani. Son saldırı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na. Esefle kınıyorum. Lanetliyorum. Milletvekilleri mecliste birbirine giriyor, liderler meydanlarda. Peki, siyasetçiler veya liderler neden fiili saldırılara maruz kalıyor, yumruk yiyor. Burnu, dişi kırılıyor Kabahat yumruk atanda mı yiyende mi? Yoksa bu gerginliği yaratanda mı? Siz yanlışlıkla da olsa adamın ölmüş annesi için yolsuzluk yaptı derseniz oda size “Bunlar bu kadar adi, seviyesiz ve karakter yoksunu. Terbiyesiz, adi herif, pespaye. Bu kadar adilik, alçaklık olamaz”der ise... “Bu ülkenin nüfusunun en az yarısı ona hırsız diyor. Hırsız unvanı verilen adam Başbakanlık koltuğunda oturur mu? Adı ‘Başçalan’dır. Bunda Allah korkusu yok, ar damarı yok” der ise, O da size "Kimin ne mal olduğu görüldü. Adam yerine koymuyorum” deyip size Ke-Mal, cibilliyetsiz” der ise… Çocuğu olmayan Bahçeli için "Aile nedir, çoluk çocuk nedir bilmez, onun böyle bir derdi yok" diyerek zuriyetsiz seni” diyerek gururumuz olan erkekliği ile alay ederseniz ve “Ağzından salyalar akarcasına hakaret ediyor” der iseniz o da size “Başbakan 3 maymunu oynuyor der ise… Olacağı budur. Vatandaş etkileniyor, gaza geliyor. Bir şey yapıyormuş gibi de böyle rezaletlere neden oluyor. Bence suçu tamamen yumruğu atanda aramamalıyız. Siyaset vatandaşa hizmet etme yarışıdır. Bel altı vurmalarla getireceğiniz hizmete lanet olsun. Gelmez olsun. Parti liderleri birbirlerine acımasızca saldırıyorsa, vatandaş küfür de eder, yumruk da atar. Sorumlu siyaset, düzgün ve seviyeli siyaset istiyoruz. Belki yumruk acısı geçer ama yaralanan yüreklerin acısı hiç dinmez. Liderler siyaseti üslubuna ve usturubuna uygun yapmalı. Yoksa korkarım bugün Kılıçdaroğlu’na yumruk atan zihniyet, yarın Erdoğan’a, Bahçeli’ye de saldırır.