Sanal arkadaşların sosyal medya platformlarda birbirlerini eleştirirken yapıcı, nazik ve kibar bir dil kullanması şarttır.

Arkadaşımız herhangi bir konuda bizim gibi düşünmeyebilir; keza düşünmek zorunda da değildir. Kişinin aldığı terbiyeden ve fıtrattan kaynaklanan bu durumu göz ardı edip saldırgan bir tavır ve davranış içerisine girmemeliyiz.

Benim sosyal medyada görüp de nezaket kuralları dışına çıkmadan eleştirdiğim birçok şey vardır. Bunlardan birisi, yediği yemeğin sofra görüntülerini paylaşmaktır. Bu biraz da "Bak ben neler yiyebiliyorum." demektir. Oysa herkes aynı ekonomik şartlarda ve imkânlarda yaşamıyor; bulan var, bulamayan var. Bu nâhoş tavır; kişiler arasındaki kıskançlık, haset ve nefret duygularını da depreştirmektedir. Hem ben senin bugün akşam yemeğinde ne yediğini niçin merak edeyim ki? Yüce dinimizin paylaşmayı emrettiği doğrudur; fakat bu yemeğin fotoğrafını değil, kendisini paylaşmaktır. Sanırım bu konuda bir yanlış anlaşılma var.

Sosyal medyada bazıları uzun, bazıları da kısa olmak üzere birçok yazı ve şiir paylaşır. Bunu en çok yapanlardan biri de benim. İçeriği ahlâka mugayir olmadıktan sonra böyle paylaşımlarda bulunmakta bir beis yoktur. Mevzu bu değil zaten. İşin o tarafında da değilim. Benim eleştirim bu gibi paylaşımlara yapılan beğenilerin ve yorumların tutarsızlığıdır. Meselâ iki sayfalık bir yazı paylaşıyorsunuz. Siz metni paylaşır paylaşmaz arkadaşlarınız iki saniye içinde onu beğeniyor. Bazen de uzun paylaşımlara anında tebrik ve takdir mesajları yazılıyor. Bu samimiyetsiz bir tutum ve davranıştır. Okumadığın bir yazıyı niçin beğeniyorsun? Hatta beğenmekle kalmıyor, "Muhteşem" butonuna basıyorsun. Daha da ileri giderek hiç okumadığın bu paylaşımın altına boyundan büyük mesajlar yazıyorsun. Bir kişi bir paylaşımı beğenmişse bu, normal şartlarda, o metni okuduğu, akabinde bundan hoşlandığı anlamına gelir. Fakat günümüzde insanlar hiç okumadıkları yazıları beğenmekte, hatta paylaşmaktadır. Bu, sağlıklı ve samimi tavır değildir. Kaba ve amiyane tabirle söylemek gerekirse yalakalıktır.

Sosyal medyada aile fotoğraflarını ulu orta paylaşmak da kanımca doğru değildir. Paylaşırsanız da bu hususta giyim kuşama dikkat etmek gerekir. Senin bilmem hangi tatil beldesinde mayoyla veya bikiniyle çektirdiğin fotoğrafları görmem bana caiz değildir. Senin de dinen böyle bir salahiyetin yoktur. O fotoğraflara bakan kişi ya da kişiler sizin mahreminiz değildir. Farkında olmadan günaha girdiğinizin bilincinde olmalısınız. Bu hususta kızlarımızın ve kadınlarımızın daha hassas davranması gerekir. Ne yazık ki günümüzde kimsenin gizli bir fotoğraf albümü yoktur. Bütün fotoğraflar facebook ve instagrama taşınmıştır. Hem bu fotoğrafların kötü amaçlar için de kullanılabileceğini göz ardı edilmemelidir. Zamanımızın montajlama teknolojisi bunu mümkün kılmaktadır. Bu arada fotoğraf paylaşırken, söz konusu kişilerden izin almadan onları paylaşımınıza etiketlemeyin.

Eğer sosyal medyada herkesin görebileceği yerlere yazıyorsanız üslubunuza ve paylaşım sıklığınıza dikkat etmelisiniz. Sizin anlık ruh hâli değişimleriniz, birkaç samimi dostunuzun dışında,  diğer sayfa arkadaşlarınızı ilgilendirmeyebilir. Milleti rahatsız etmenin ne manası var? Zira sizin paylaştığınız her şey, önceden belirlediğiniz melodik bir sesle arkadaşlarınıza anlık olarak bildirilmektedir. Bu sesi duyan arkadaşınız önemli bir paylaşım olduğunu düşünerek telefona bakmak isteyecektir. Bunu aşırı sıklıkla yaparsanız sayfa arkadaşlarınızın arkanızdan çok da iyi şeyler söyleyeceğini sanmıyorum.

Sosyal medya sayfalarında kişisel bilgilerinizi ve sadece özel ortamlarda paylaşılması gereken duygu ve düşüncelerinizi paylaşmayın. Arkadaşınızın paylaşımının altına sadece paylaşılan şeyle ilgili yorumlar yazın. Bağlamın dışına çıkmayın. Herkese açık bu yorumlarda telefonunuzu vermeyin, o kişinin telefon numarasını istemeyin. Şayet böyle bir ihtiyaç hasıl olmuşsa bunu o kişiye özelden yazın. Yoksa başınız sapıklarla derde girebilir. Bunun yanında, özellikle büyük şehirlerde evde olmadığınızı ifşa eden şahsî konumlar atmayın. Yoksa sizi tanıyan hırsızların işini kolaylaştırır, ekmeğine yağ sürersiniz.  Hem insan kendisini niçin ikinci ve üçüncü kişilere deşifre ederek bu kadar pespaye bir duruma düşürebilir? Siz topluma mal olmuş bir kişi misiniz? Buna gerek var mı? Bırakın bazı şeyler de size özel kalsın?